MAYA/MÜMİNE

Bir dostumun eşi, önce demans, sonra alzaymır oldu. Dostum, daha önce benim banka vasıtasıyla tanıştığım biri idi. Tesadüf aynı sitede komşu da olduk.

Eşinin demans rahatsızlığının arttığı sırada, dostuma yardım etmek istedim. Dostumun özgürlüğü tamamen kısıtlanmıştı. Örneğin, eşini bırakıp denize giremiyordu. Hiçbir şekilde kimseye ziyarete gidemiyordu. Ayrıca, bazı komşuları da demans nedeniyle dostumun eşiyle birlikte olmak istemiyor, dışlıyorlardı. Bu şekilde problemler yaşarken, dostum ciddi bir rahatsızlık geçirip, hastanelik oldu. Kalbine pil takıldı. Tam o sırada, daha doğrusu iyileşme sırasında Maya adında bir yardımcı edindi. Çok da iyi, isabetli oldu.

Evet, ben bu yazıyı Maya için yazdım. Maya, Özbekistanlı, pek tatlı bir kadın. Çok çalışkan, elinden her iş geliyor. Problem yaratan deği,  çözen biri. Bir de kibar, Antep tabiriyle küşümcek ki sormayın. Tabii, dostum da özel bir kadın… elindeki her şeyi Maya ile paylaşıyor, kısacası müthiş bir ikili oldular. Bu işbirliği neticesinde dostum özgürlüğüne kavuştu, denize giriyor, geziyor ve hatta bana yardım ediyor.

Geçen gün, Emel Abla aradı:

-“Ayfercim, Maya’nın telefonu kapandı, Hocam bir bakabilir mi acaba?” dedi.

Maya getirdi telefonunu. Telefon cihazı Özbekistan’dan alındığı için yasal kullanım süresi dolmuş, kapanmıştı. O sırada biz de zaten çarşıya iniyorduk, Maya’yı da aldık yanımıza, telefoncuya gittik. Netice olarak Maya’ya Türkiye bandrollü bir telefon aldık. Eve geldikten sonra internetin çalışmadığını fark etti. Ertesi gün tekrar götürdük, ayarlarını değiştirdik. Eve geldikten sonra kendisi de çabaladı, neyse internet kullanılır hale geldi.

Bu arada Maya, bana nasıl teşekkür etsin bilemedi. “Ayfer Khanum, sen çok eyi bi kadınsın, men sana tatlı alacağım” dedi. Ben de: “Sakın haa, ben yemem, sen bana mantı yap!” dedim. İlk sefer mantı yapmadı, ama bir kilo pirinçten pirinçli börek yaptık, içini ben hazırladım. Un götürdüm dostum şahane bir hamur yoğurdu. Hamur az geldi, Maya götürdüğüm undan ikinci kez hamur yoğurdu, kısacası çoğu işi dostum ve Maya yaptı. Emel Ablacığım da zeytinyağı dolu fritözünü emrime tahsis etti. Ben de hayır sahibi oldum! Ayy çok iyi oldu işte bol bol yedik, yedirdik.

Geçen gün denize giderken Maya yolumu kesti,  -denize evlerinin önünden geçerek gidiyorum- “Ayfer Khanum çok pardon, benim telefon parası ödemem lâzım, telefonum kapandı. Hep sizden istiyorum, bu son olacak” dedi. Denize gittim, döndüm. Eşimden rica ettim, baktı, internetten ödemek mümkün. Maya’yı çağırdım, kendisinin dahil olduğu paketi bulup ödedi eşim. Ama nasıl ödeme? Tam 45 dakika sürdü. Bir mağazanın paketi, kötü bir sistem, sık sık duruyor filan neyse…

Maya ile epeyi sohbet ettim bu arada. Sovyet Rusya devrinde okula gittiği için, Kril alfabesini ve iyi derecede Rusça biliyor. Coğrafya ve diğer konularda bilgisi muhteşem. Dünyadan haberi var… Rusya bölündükten sonra Özbekistan ve belki diğerleri Latin alfabesine geçmişler, okuldaki lisan da artık Rusça değilmiş.

Maya, -tam anlamamakla birlikte- kırsal kesimde yetişmiş bir kadın ve çoğumuza bin basar! Bizim köylü kadınlar -ki buradakilerin hepsi ilkokul mezunu, yâni okuma yazma bilmeyen yok!- Maya ile kıyaslanmayacak kadar bilgisiz… ev işi yaptırıyorum ve her seferinde “artık çağırmasam mı acaba?” diyorum. Halen, evde neyin nerede olduğunu, neyin nasıl yapılacağını öğretemedim, 6 ay dolacak. Evin ikinci katında bulunan balkonu cam ile kapattık, yardımcı kadın: “Neden burayı camla kapattınız ki?” dedi. Artık, yaptıracağım işi not alıyorum ve gelince, ne yapması gerektiğini tek tek söylüyorum, evet her seferinde söylemek zorunda kalıyorum.

Sovyet Rusya, Amerika’nın işine gelmediği için özellikle Türklere Antep tabiriyle çok “karanmış” bir yer. Hiç öyle değil işte, köylüsü bile çoğu yönden benden üstün. Ne kadar derin kültür ve anlayış farkı var aramızda… yazsam kitap olur.

Telefonunun çalışmasını sağladık ya, ertesi gün elinde kocaman bir fırın tepsisi ile geldi: “Çok pardon Ayfer Khanum annemle birlikte size mantı yaptık” dedi. -Dostuma, anne, eşine baba diyor. - Şahane bir mantı yapmışlar, işim vardı, fırınlayıp dondurdum.

Aaaaaah Maya ahhhh! Bana doğruyu, iyiyi, neyin nasıl yapılması gerektiğini göstermenin sırası mıydı şimdi?

Maya, emel abla ve ben

Maya ile

Maya-Emel abla

Pirinçli börek telaşı

pirinçli börek