SEYAHAT ACENTELERİ YOK SAYILARAK TURİZM TANITIMI YAPILAMAZ

Yıllardır, kentlerin kültür cazibe merkezleri hakkında yerel yönetimlerin, sürekli turizmin asıl dinamikleri olan “SEYAHAT ACENTELERİ”ne bilgi vermeleri gerektiğini düşünür ve öneririm.

Seyahat acenteleri turizmin kan dolaşım sistemi gibidir. Biz, dokunduğumuz yere hayat götürürüz.

Turizmin tüm parçalarını birleştirerek bir bütün oluşturan ve uyumla çalışmasını sağlayan “Seyahat Acenteleri”, turizm sektörünün Ar-Ge birimidir. Seyahat acenteleri fuar fuar dolaşıp kuş uçmaz kervan geçmez noktalarda bulunan doğal güzellikleri, tarihi sit alanlarını programına koyar, dünya turizm borsasına arz eder. Buraları tanıtır. Ülkeye milyonlarca insanı, milyarlarca dolar girdiyi getirir. Halka direkt olarak kazanç sağlar.

Kendi bölgemden örnek vereyim. 37 yıl önce, Güneydoğu’nun ilk seyahat acentesini kurduğumda; Zeugma, Rumkale, Yesemek, Gaziantep mutfağı, Göbeklitepe bin yıllardır vardı, ama seyahat acentesi yoktu. Bugün bölgemizde, büyük bölümü kadınlardan oluşan 250’nin üzerinde seyahat acentesi, bölgemizi mücevher titizliğiyle tanıtıyoruz. Getirdiğimiz turistle 52 sektörün yüzünü güldürüyoruz, Doğu’yu Batı’ya, ülkemizin çağdaş yaşamını, kadim kültürünü dünyaya tanıtıyoruz. Hatta bu yazıyla bile, okurlarımız sözünü ettiğim peynir müzesini, baharat müzesini araştıracak. Dolaylı tanıtımına katkı sağlamış olacağım.

Seyahat Acenteleri “Turizm Ordusu”nun askeri tim gücüdür.

Dilediği ülkeden, dilediği turisti ülkemize getirir. Yedirir, içirir, yatırır, gezdirir, mutlu eder, ülkesine gönderir. Ülkemizin insanını, değerlerini, zengin geleneklerini getirdiği konuklarına anlatır, gösterir, hayran bırakır ve müthiş köprüler oluşmasını, ülkemizi doğru tanımalarını sağlar.
Yaklaşık bir buçuk milyon çalışanı ile doğrudan 6 milyon nüfusu besleyen güçlü bir sektördür.      Tarım, hayvancılık, enerji, tekstil, otomotiv, inşaat, bankacılık, su ürünleri gibi 52 sektörü doğrudan etkiler.

Döviz girdisine çok gereksinim duyduğumuz bugünlerin diliyle de özetleyeyim: Covid tokadından sonra toparlanmaya çalışan ülkemize 2021 yılında gelen yaklaşık 30 milyon yabancı turist, seyahat acenteleri aracılığı ile tatil yapmıştır. Bu sayede, sadece incoming hizmetlerinden yaklaşık 25 milyar dolarlık döviz girdisi sağlanmıştır. (TUIK verileri)  

Türkiye’de; en çok yatırımın yapıldığı, en çok döviz girdisinin sağlandığı, perakende sektörü ile birlikte en çok istihdamı sağlayan sektör, turizm sektörüdür.

  Bir diğer çarpıcı örnek: 

* Ülkemizde yetiştirilen domatesin yüzde 50’si

* Üretilen yumurtaların yüzde 40’ı

* Avlanan balıkların yüzde 60’ı turizm sektöründe tüketilmektedir.

Seyahat acenteleri olmasa belki kimse açlıktan ölmez ama; balık çiftliklerinde çalışan işçiler, taksiciler, tekneciler, otobüsçüler, ayakkabı boyacıları, hatta temizlik sektörü personeli işsiz kalma tehlikesi ile yüz yüze gelir.. Turist getiren seyahat acenteleri olmadan, pek çok sektör üretimini azaltmak zorunda kalır, bundan da ülke ekonomisi zarar görür…

Seyahat acenteleri olmazsa ülkeye hatırı sayılır rakamlarda turist de gelmez. Aksi düşünülse, planlamayı çok iyi bilen ülkelerde; örneğin Almanya’da ya da Yunanistan’da seyahat acenteleri el üstünde tutulmazdı. “Seyahat Acenteciliği “birikimdir, tecrübedir. Seyahat acentelerinin aktörleri yıllarca yaşanan uluslararası ilişkilerdeki fevri çıkışlar, çatışma, sokak olayları, politik, ekonomik ve sosyal krizler, hastalıklar, savaşlar konusunda son derece kıvrak çözümler bulabilen, hızlı toparlanmayı becerebilen insanlar olmak konusunda deneyimlilerdir. Yalnız bırakılmışlığımızın öğrenilmiş çaresizliğiyle göbeğimizi hep bir şekilde kesmeyi başarırız.

Tüm bu özetlerden sonra gelelim ez cümleye:
Seyahat acenteleri yok sayılarak turizm tanıtımı yapılamaz.