HER EYLÜL GELDİĞİNDE HÜZÜNLENİRİM

Ailemizin iki ulu çınarını; hem annemi, hem babamı eylül ayında kaybettim. O yüzden eylül bana hep hüzün verir.

Herkesin annesi muhteşemdir, ama benim annem Kamuran Yılmazer, gerçekten olağanüstü bir kadındı. Yıllar önce babamla Gaziantep'in ilk özel hastanesini kurarken Gaziantep'te iş kadını olmanın, ilkleri kabul ettirmenin, güvenilir olmanın kurallarını o kadar net koymuştu ki mertliği, dürüstlüğü, net duruşuyla Gaziantep'in "abla"sıydı. Hem iyi bir anne, hem iyi bir eş, hem iyi bir iş kadını, hem gerçek bir sosyal demokrat, en önemlisi de doğru yaptığına inandığı kişiye gerçek bir dosttu. Kendi doğrularını dimdik ve yüksek sesle savunur, yanlış olduğuna inandığı şeyleri kabul etmediği gibi görmezden de gelmezdi.73 yıllık ömrüne kocaman sevgileri, inanılmaz dostlukları, paha biçilmez zenginlikleri doldurmuş. Cenaze töreni muhteşemdi. Ona yakıştığı gibi içten sevgiyle uğurlandı.

Ufak tefek vücudu, kısacık beyaz saçları, dimdik Osmanlı duruşu, kalın sesi ama kocaman kocaman kalbiyle benim "Minik Dev" imdi. Cumartesi günü toprağa verdik. Cumartesi gecesi gökyüzü hüngür hüngür ağladı.

Duygularımı sizlerle paylaşıp, eğer yaşıyorlarsa; benim için, bir kez daha annelerinize sımsıkı sarılıp, kocaman öpün istedim.

Yıllar önce, yine bir eylül günü, 17 Eylül 1979’da babam Op. Dr. Rauf Yılmazer hainlerce katledildi.

Babam Gaziantep'teki sosyal faaliyetlerinden rahatsız olan zamanın siyasi iktidarının partizanları tarafından,  Cumhuriyet Halk Partili olduğu gerekçesiyle günümüzde de devlet memurları için sürgün yeri olarak kabul edilen Tunceli Devlet Hastanesi'ne tayın edilmişti.

Bu kararı protesto ederek Gaziantep Devlet Hastanesi'ndeki görevinden ayrılıp bir süre Gaziantep'te serbest çalıştı.1966 yılında annem Kamuran Yılmazer'le Yılmazer Özel Hastanesi'ni açtı. Bu arada da siyasi çalışmalarına ağırlık verdi.

Her zaman insanın en büyük değer olduğuna inanıp savunduğundan,  belediye başkan vekili iken, Gaziantep'te ilk defa ücretsiz halk muayene odalarının kurulmasına öncülük etti. Kamu yararına hizmet veren çeşitli derneklerde başkanlık ve yöneticilik yaptı. CHP İl Yönetim kurulunda görev aldı. Belediye meclis üyeliğine seçildi. Belediye başkan vekilliği yaptı. Tüm baskı ve tehditlere rağmen sosyal demokrat düşüncesinden ve davranışından hiçbir şekilde ödün vermeden siyasi ve sosyal çalışmalarına devam etti.

Özel hastanesi olmasına rağmen, halkın ücretsiz yararlanabilmesi için 12 kenar semtte "Gaziantep Belediyesi Halk Muayene odaları" adıyla açtığı birimlerde yoksul halka ücretsiz sağlık hizmeti götürdü.

1979 yılının anarşik siyasi ortamından yararlanan canilerce her zaman yoksul vatandaşları muayene için gittiği Gaziantep Yavuzlar Mahallesinde kurduğu Halk Muayene Odası'ndan çıkışı sırasında kurulan pusuda otomobili içinde kurşunlanarak 17 Eylül pazartesi günü hunharca öldürüldü. Bütün Gaziantep'in, Türkiye'nin aydınlık insanlarının içi yandı.

Halen katilleri ne tespit edildi ne de yakalandı…54 seneye, bize bir ömür boyu gurur verecek nitelikler sığdırmıştı. Çok başarılı ve sevilen bir doktor, gerçek bir aydın, muhteşem bir vatansever, pırıl pırıl bir sosyal demokrattı. Belli hedefleri olan karanlık güçlerin bu oyunlarını yıllar sonra anlayacaktık.. Bu suikast 7’den 70’e herkesin yüreğini kanattı. Kilometreleri bulan muhteşem bir kortejle toprağa verildi. Kendisini uğurlayanlar içinde o çok sevdiği, üzerine titrediği “halk“ vardı ve koşulsuz sevgiyle omuzlarda, adeta uçarak taşınıyordu. O karanlık güçler bir efsanenin yaşamasına, sevgiyle dededen toruna aktarılmasına engel olamadılar.

Sevgili babam ve annem bize kocaman bir sevgi, dostluk, insanlık, vefa mirası bıraktılar.

Çok değer verdikleri memleketimin insanlarının bir gün, bir şekilde hayatlarına dokunuş öyküsü efsane gibi hala sevgiyle anlatılıyor..

Onlarsız geçen bunca yılda hala gönüllerde kurdukları  tahtta yaşıyorlar. Sevgili dostları kendilerini gözleri dolarak, güzel anılarla, içtenlikle ve rahmetle anıyor.

Bunun paha biçilemez, hayal bile edilemez bir kazanım olduğunu biliyor, biz de onlara , mutluluk ve onurla layık olmaya calışıyoruz.

Sevgiyi içinde koşulsuz besleyip, emeğe saygı duyan , insanı en yüce değer bilen tüm cesur yürekleri saygıyla anıyor, ebediyete uğurladığımız efsane insanlara başta babam ve annem olmak üzere Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.

Aydınlık beyinlerin teker teker pasifleştirilmesi, Ulu önder Atatürk ve arkadaşlarının inanılmaz bir sevdayla küllerinden yarattıkları ülkemin dirilip toparlanamaması için pervasızca ve aleni açılan bu akıl almaz savaşın şekil değiştirerek hala devam ediyor olması hepimizi çok üzüyor.

Anadolu'da efsaneleşmiş kocaman yürekler , küçücük ve korkak insanlar yüzünden artık atmıyor sanıyorlar ama yanıldıklarını haykırıyor, bu onurlu savaşın bitmediğini hatırlamanızı, hatırlatmanızı istiyorum.