HAVADA CUMHURİYET KOKUSU VAR

GÜLÜMSEMEKTEN VE KONUŞMAKTAN KORKMAYIN

Ben, aldığım eğitim ve terbiye gereği, prensipte her bireye içten davranmaya özen gösteririm, gülümsememi sakınmam. Çünkü bilirim ki gülümseme ve içtenlik insan ilişkilerinde önemli faktörlerdir. Göz göze geldiğim bir bireye içtenlikle gülümsemenin, iletişimimizi geliştireceğini ve insanlar arasındaki ilişkileri olumlu etkileyeceğini bilirim. Bu ulu önder Atatürk’ün Türkiye’sinde yaşayan çağdaş bir kadın olarak kazanımımdır. Ona ve cumhuriyet değerlerine minnet duyarım. Gülümsemenin bulaşıcı olduğuna inanırım. Sabahleyin evimden çıkarken göz göze geldiğim komşuma, sokakları süpüren mahallemizin çöpçüsüne, aceleyle bir sipariş yetiştirmeye çalışan bakkalın çırağına, bana yol vermeye tereddüt eden sürücüye gülümsemekten asla çekinmem. Bu sihirli eylemin gün boyu dalga dalga yayılacağına ve birilerinin hayatına dokunacak bir kelebek etkisi yaratacağına inanırım.  Bu eylemimi asla zorunda hissettiğim için yapmam, içimden öyle gelir. Elmasın farklı yüzeyleri gibi herkesin farklı kaygıları, sorunları, endişeleri, beklentileri olduğunu bilirim. Birini yargılamadan önce de bunu unutmamaya gayret gösteririm. Aynı Osmanlı döneminde kadıların karar vermeden önce etraflıca düşünmeye gayret göstermeleri gibi. Osmanlının en adil en başarılı olduğu dönemlerde kadılar bir kavgaya karışan insanlar hakkında hüküm vermeden önce, olayın olduğu gün lodosun esip esmediğini bile araştırır ve öyle hüküm kurarlarmış. Lodosun insan zihnini nasıl bulandırdığını, çevresel faktörlerin insanı ne kadar olumsuz etkileyebileceğini bilir, bunu göz ardı etmezlermiş.

Ben gülümsememi kimseden sakınmam ancak karşımdaki kişi, olayın avantajını kullanıp başkalarını aptal yerine koyma gayretindeyse, gözümün içine baka baka dalkavukluk yapıyor, yalan söylüyorsa, başkalarının hakkını gasp ediyor ve bunu yaparken yaratılan koşulları kullanıyorsa işte o zaman iş değişir. Kimse aptal yerine konmaya göz yummaz, yummamalıdır. Bu bizim kendimize olan saygımıza karşı borcumuzdur. Toplumsal olaylardaki adaletsizliğe, yanlışlığa da baş kaldırım bundandır. Kendimi sorumlu hissederim. Daha adil bir toplum için mücadele etmem gerektiğini bilirim. Barış dilinden uzaklaşmadan bunu yapmamın vatandaşlık görevi olduğunu düşünürüm.
Okuyucularımıza da şunları önermeyi görev bilirim:

Bilinçlenme: Öncelikle toplumsal adaletsizliklerin farkında olmalısınız. Bu, okuma, araştırma, toplumsal olayları takip etme ve farklı bakış açılarına açık olma gibi yöntemlerle yapılabilir.

Sesinizi kullanma: Adaletsizliklere karşı sesinizi yükseltin. Bu, sosyal medya, protestolar, makaleler yazma, konuşmalar yapma veya yerel topluluklara destek verme, katılma gibi birçok farklı şekilde olabilir.

İnsanları bilgilendirme: Adaletsizlikler hakkında başkalarını bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak, daha fazla insanın harekete geçmesine yardımcı olabilir.

Aktivizm ve organizasyonlar: Adalet için mücadele eden sivil toplum örgütlerine ve aktivist gruplara katılarak veya destek vererek daha büyük bir etki yaratabilirsiniz.

Yasal yollar: Adaletsizliklere karşı hukuki yollarla mücadele etmek, yasaların değiştirilmesine yardımcı olabilir. Bu avukatlık, lobi faaliyetleri veya yasal değişiklikler için kampanya yürütmeyi içerebilir.

Dayanışma: Adaletsizliğe karşı mücadelede diğer insanlarla dayanışma içinde olun. Ortak amaçlar için bir araya gelmek, daha büyük bir etki yaratabilir.

Eğitim ve öğrenme: Adaletsizliklerin kökenlerini anlamak ve çözüm yollarını öğrenmek önemlidir. Kendinizi ve başkalarını eğitmek bu sürecin önemli bir parçasıdır.

Barışçıl protesto: Eylemlerinizin barışçıl ve yasal olmasına dikkat edin. Şiddetli eylemler amaçlara zarar verir ve sizi haklı iken haksız duruma düşürür. Üstelikte hiç ama hiç faydası yoktur.

Politika ve oy kullanma: Adaletle ilgili konularda politika değişiklikleri destekleyin ve oy kullanarak seçilmiş temsilcilerin değişim için çalışmalarını teşvik edin.

Uzun vadeli taahhüt: Adalet mücadelesi sıklıkla uzun vadeli bir taahhüt gerektirir. Değişikliklerin zaman alabileceğini unutmayın ve kararlılıkla mücadele etmeye devam edin.

Toplumsal adaletsizliklere karşı baş kaldırmak, önemli bir çaba ve kararlılık gerektirir, ancak tarihsel olarak büyük değişimlere yol açmıştır. İnsanların seslerini birleştirmesi ve adaleti savunması, daha adil bir toplumun inşasına er geç katkıda bulunur.

Ez cümle: Korkmayın, doğrularınızı yüreklilikle , inançla savunun. Savunun ki sevdikleriniz özlediğiniz özgür ve çağdaş toplumda yaşasın. Ve hiç korkmayın, Cumhuriyetimizi ilelebet, nice 100 yıllarca, onurla dimdik, gururla kutlayacağız..