Üniversiteler de yalakalığa soyunursa….

13 Üniversite rektörünün, ODTÜ’deki eylemde 3 bin polisin orantısız güç kullanımına maruz kalan öğrencileri kınayan açıklama yapması,  sırf Başbakan Erdoğan’a yalakalık etmek ve hükümetle ilişkileri bozmamak kaygısına dayanmıyorsa, ne olayım yani.

Efendim,  "Tamamen kendi üretimimiz olan Göktürk-2 uydumuzun başarıyla fırlatılması sırasında ve sonrasında yaşanan şiddet olaylarının, Türkiye'nin gurur duyacağı bu başarıyı gölgede bırakması üzüntü verici”ymiş!

Yaşadığınız, hukuksuzluğun, adaletsizliğin, antidemokratik uygulamaların uzaydan bile görünür hale geldiği bir ülkede, uzaya uydu gönderilse ne olacak yani?

                                                           ***

                                                           ***

Ülkede antidemokratik uygulamalar, hukuksuzluklar ayyuka çıkmışken ekonominin büyümesinin de uzaya uydu göndermenin de çok fazla bir önemi yoktur aslında.

Ve bunun böyle olduğunu en iyi üniversitelerin bilmesi gerekirken, 11 üniversite rektörünün 3 bin polis tarafından gaz bombası bombardımanına tutulan biri de kafasından aldığı darbe ile ağır yaralanan öğrencilerin yanında yer almak yerine Başbakan Erdoğan’a yalakalık yapar türden açıklama yapması, bilim yuvaları adına hiç de şık olmadı.

                                                           ***

Nitekim, üniversite yönetimlerinin öğrencileri kınayan açıklamasına ilk tepki

Galatasaray, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim elemanlarından geldi.

Öğretim elemanları, "Üniversitenin özgürlüğü sadece öğretim elemanlarının araştırma ve ifade özgürlüğünden ibaret değildir. Öğrencilerin düşünce, ifade ve protesto özgürlükleri de üniversite ortamının ayrılmaz bir parçasıdır.

Türkiye'de son yıllarda öğrenciler üzerinde artan baskılara sessiz kalan, akademik özgürlüklere yapılan müdahaleler karşısında susan üniversite yönetimlerinin, iktidarı elinde tutanlara hoş görünmek maksadıyla yaptıkları açıklama, akademi tarihine kara bir leke olarak düşmüştür” denildi.

                                                                              ***

Toplumda her kurum, iktidara yalakalık edebilir de doğrusu üniversitelerin buna tevessül etmesi çok büyük bir ayıp.

Zaten, öğretim görevlileri de, “Basit iktidar hesapları ve ikbal kaygıları ile ODTÜ'ye karşı tavır alan üniversite yönetimleri ve bu yönetimleri destekleyenler veya bu politikalar karşısında sessiz kalanlar, bu davranışlarının hesabını, akademik özgürlükler ve demokrasi tarihi önünde vermek zorunda kalacaklardır" dediler.

                                                                              ***

Aynı üniversite yönetimlerinin , ülkede 10 bin civarında politikacı, 500’den fazla öğrencinin demokratik eylem ve söylemleri nedeniyle cezaevlerinde ömür çürütmeleri karşısında sesleri çıkıyor mu?

Bu üniversiteler, ülkede yaşanan antidemokratik uygulamalar, hukuk ihlalleri, otoriterleşen yönetim tarzı karşısında neden sessiz kalıyorlar.

Üniversiteler, konumları ve işlevleri itibariyle yalnızca birer bilim yuvası değil, aynı zamanda ülkenin çağdaşlığının, demokrasisinin önünü açan kurumlardır.

                                                                              ***

Bir de şu bizim 11 üniversite yönetiminin halşne bakın!

Ülkenin Başbakanı bir üniversiyete 3 bin tane polis ve zırhlı araçlarla mı gelir diye soracaklarına, öğrencileri yıldırmaya ve susturmaya yönelik bu baskıcı rejime yalakalığa yelteniyorlar.

Bir koltuk ve kişisel menfaatleriniz için değer mi be?