“4. Yargı Paketi” olarak da bilinen “İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Tasarıda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 46’ncı maddesinin dördüncü fıkrasına tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktarın, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere arttırılabileceği ve miktarın arttırılmasına ilişkin dilekçenin otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edileceği ifade edildi.
Kanunun 64’üncü maddesinin birinci fıkrasına, “Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması” bendi eklenirken, bu bent kapsamına giren kararlar hakkında yargılamanın iadesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebileceğine dair bir fıkra da maddeye eklendi.
Tasarı’da İdari Yargılama Usulü Kanununun 16’ncı maddesinin dördüncü fıkrasına “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere arttırılabilir ve miktarın arttırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir” cümlesi eklendi. Ayrıca, Kamulaştırma Kanunu’nun 10’uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanunî faiz işletilmesi de tasarıda öngörülüyor.
Tasarıda dikkat çeken bir madde ise “Terörle Mücadele Kanunu’nda” değişiklik öngören 5. madde oldu. Tasarının 5. maddesinde TMK’nın 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasının “Terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlara veya yayınlayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir” şeklinde değiştirilmesi öngörülüyor.
Düzenlemenin önceki halinde cebir, şiddet veya tehdit içerme – bu yöntemleri teşvik etme kıstası aranmıyordu. Aynı maddenin “Yukarıdaki fıkralarda belirtilen fiillerin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur” şeklindeki dördüncü fıkrasında yer alan “onbin” ibaresi “beşbin” olarak değiştirilirken, fıkranın “Ancak, yayın sorumluları hakkında, bu cezanın üst sınırı beşbin gündür” şeklindeki son cümlesi de yürürlükten kaldırılıyor.
Kanunun 64’üncü maddesinin birinci fıkrasına, “Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması” bendi eklenirken, bu bent kapsamına giren kararlar hakkında yargılamanın iadesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebileceğine dair bir fıkra da maddeye eklendi.
Tasarı’da İdari Yargılama Usulü Kanununun 16’ncı maddesinin dördüncü fıkrasına “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere arttırılabilir ve miktarın arttırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir” cümlesi eklendi. Ayrıca, Kamulaştırma Kanunu’nun 10’uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanunî faiz işletilmesi de tasarıda öngörülüyor.
Tasarıda dikkat çeken bir madde ise “Terörle Mücadele Kanunu’nda” değişiklik öngören 5. madde oldu. Tasarının 5. maddesinde TMK’nın 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasının “Terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlara veya yayınlayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir” şeklinde değiştirilmesi öngörülüyor.
Düzenlemenin önceki halinde cebir, şiddet veya tehdit içerme – bu yöntemleri teşvik etme kıstası aranmıyordu. Aynı maddenin “Yukarıdaki fıkralarda belirtilen fiillerin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur” şeklindeki dördüncü fıkrasında yer alan “onbin” ibaresi “beşbin” olarak değiştirilirken, fıkranın “Ancak, yayın sorumluları hakkında, bu cezanın üst sınırı beşbin gündür” şeklindeki son cümlesi de yürürlükten kaldırılıyor.
RSS