HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, terörle mücadele kapsamında teröristlerin yakalanmasına yardımcı olanlara ödül verilecek olmasına ilişkin, “Hükümet, halihazırda Meclisin görevi olan yasa yapma yetkisini, yönetmelikler düzenleyip hayata geçirerek gasp etmektedir” açıklamasında bulundu.
HDP’li Beştaş yaptığı yazılı açıklamada, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmeliğin, AK Parti’nin halihazırda “Savaş politikasının ve amacının bir aynası” olduğunu ileri sürdü. Beştaş, “Üstelik bahse konu Yönetmelik, hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Hükümet, halihazırda Meclisin görevi olan yasa yapma yetkisini, yönetmelikler düzenleyip hayata geçirerek gasp etmektedir. Bu gasp yöntemi ile hukuksuzluk yaratılmakta, ülke halklarının kaderi ile oynanmaktadır. Üstelik bunu hukuk kurallarını bozarak, evrensel hukuk normlarını kendi bireysel fikir ve düşünceleri doğrultusunda dizayn ederek yapmaktadırlar. Öncelikle Hükümeti bu uygulamalarından derhal vazgeçmeye davet ediyoruz” dedi
Bektaş, “Devletin hazinesi barışın tesisine değil, savaşa, üstelik neredeyse bireyselleştirilen, bir kişinin bir başkasını şikayeti noktasında yürütülmek istenen kirli savaşa sonuna dek açılmak istenmektedir” diyerek, “Bugün hayata geçirilen “İşbu yönetmelikte, ‘Ödül Komisyonu’ olarak belirlenen birime, hiçbir nesnel koşul belirtilmeden 200 bin TL ödül verme yetkisi verilmiş olup, Ödül Komisyonu’nun yetkisinde olan bu meblağın hangi bütçe kaleminden karşılanacağı dahi belirtilmediği gibi Komisyona oldukça geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Ayrıca ödülün ihbar edilen kişinin niteliği nispetinde 4 milyon TL’ye kadar artabileceği de maddede yer almaktadır. Bahse konu rakamlar, ağır işkence mağdurlarının, kayıp yakınlarının yıllarca süren davalar neticesinde elde edebildiği tazminat miktarının çok çok üzerinde olup hiçbir objektif kriter olmaksızın verilmesini öngören yasa maddesinin çalakalem yazıldığı ve ancak ilkel toplumlarda görülebilen bir yöntem olduğu da kuşku götürmemektedir.
200 bin TL’nin sadece alelade bir ihbar için verileceğini muştulayan bu yönteme, ancak ağaçlara resim asılarak ‘aranıyor’ yazıları ile ödül verileceğine dair ilanlara, günümüzde ancak dönem filmlerinde rastlıyor ve hatta yadırgıyoruz” ifadelerini kullandı.Hükümetin, demokrasi ve insan haklarından uzaklaşmakta olduğunu ileri süren Bektaş, “Hükümet, halkını kendisine düşman ilan etmektedir. Yönetmelik ile amaçlanan Terörle Mücadele Yasası kapsamında davranış sergileyen vatandaşın, başka bir vatandaş tarafından ilgili birimlere bildirilmesi ve bu çerçevede tanımlanan görevi ifa eden kişinin para ödülü ile ödüllendirilmesidir. Üstelik oldukça yüksek tutulan ödül miktarı, her bir fail için ayrı ayrı ödül takdiri, üst düzey yönetici diye tabir edilen kişilerin yakalanmasında ödül miktarının artırılacağı yönündeki kapsam, barış ve kardeşliğin tesisine vurulacak büyük darbe olarak öngörülmüş ise de onurlu Türkiye halkları bu kirli oyunları açık ve seçik bir biçimde görmektedir. Adeta Ortaçağın karanlık vahşi uygulamalarına öykünülerek düzenlenen, içinde bir nebze hukuka uygunluk barındırmayan Ödül Yönetmeliği, esasen halkı cezalandırmak saikiyle ortaya çıkarılmış bir düzenlemedir. Fakat bilinmelidir ki, muktedirin yasaları, yönetmelikleri, çabaları halkları ayrıştırma gücüne sahip değildir, olmayacaktır. Bu toplumda barış, kardeşlik ve eşitlik Türkiye halklarının onurlu duruşu ile gelecektir ve o gün yakındır” dedi. ANKA
HDP’li Beştaş yaptığı yazılı açıklamada, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmeliğin, AK Parti’nin halihazırda “Savaş politikasının ve amacının bir aynası” olduğunu ileri sürdü. Beştaş, “Üstelik bahse konu Yönetmelik, hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Hükümet, halihazırda Meclisin görevi olan yasa yapma yetkisini, yönetmelikler düzenleyip hayata geçirerek gasp etmektedir. Bu gasp yöntemi ile hukuksuzluk yaratılmakta, ülke halklarının kaderi ile oynanmaktadır. Üstelik bunu hukuk kurallarını bozarak, evrensel hukuk normlarını kendi bireysel fikir ve düşünceleri doğrultusunda dizayn ederek yapmaktadırlar. Öncelikle Hükümeti bu uygulamalarından derhal vazgeçmeye davet ediyoruz” dedi
Bektaş, “Devletin hazinesi barışın tesisine değil, savaşa, üstelik neredeyse bireyselleştirilen, bir kişinin bir başkasını şikayeti noktasında yürütülmek istenen kirli savaşa sonuna dek açılmak istenmektedir” diyerek, “Bugün hayata geçirilen “İşbu yönetmelikte, ‘Ödül Komisyonu’ olarak belirlenen birime, hiçbir nesnel koşul belirtilmeden 200 bin TL ödül verme yetkisi verilmiş olup, Ödül Komisyonu’nun yetkisinde olan bu meblağın hangi bütçe kaleminden karşılanacağı dahi belirtilmediği gibi Komisyona oldukça geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Ayrıca ödülün ihbar edilen kişinin niteliği nispetinde 4 milyon TL’ye kadar artabileceği de maddede yer almaktadır. Bahse konu rakamlar, ağır işkence mağdurlarının, kayıp yakınlarının yıllarca süren davalar neticesinde elde edebildiği tazminat miktarının çok çok üzerinde olup hiçbir objektif kriter olmaksızın verilmesini öngören yasa maddesinin çalakalem yazıldığı ve ancak ilkel toplumlarda görülebilen bir yöntem olduğu da kuşku götürmemektedir.
200 bin TL’nin sadece alelade bir ihbar için verileceğini muştulayan bu yönteme, ancak ağaçlara resim asılarak ‘aranıyor’ yazıları ile ödül verileceğine dair ilanlara, günümüzde ancak dönem filmlerinde rastlıyor ve hatta yadırgıyoruz” ifadelerini kullandı.Hükümetin, demokrasi ve insan haklarından uzaklaşmakta olduğunu ileri süren Bektaş, “Hükümet, halkını kendisine düşman ilan etmektedir. Yönetmelik ile amaçlanan Terörle Mücadele Yasası kapsamında davranış sergileyen vatandaşın, başka bir vatandaş tarafından ilgili birimlere bildirilmesi ve bu çerçevede tanımlanan görevi ifa eden kişinin para ödülü ile ödüllendirilmesidir. Üstelik oldukça yüksek tutulan ödül miktarı, her bir fail için ayrı ayrı ödül takdiri, üst düzey yönetici diye tabir edilen kişilerin yakalanmasında ödül miktarının artırılacağı yönündeki kapsam, barış ve kardeşliğin tesisine vurulacak büyük darbe olarak öngörülmüş ise de onurlu Türkiye halkları bu kirli oyunları açık ve seçik bir biçimde görmektedir. Adeta Ortaçağın karanlık vahşi uygulamalarına öykünülerek düzenlenen, içinde bir nebze hukuka uygunluk barındırmayan Ödül Yönetmeliği, esasen halkı cezalandırmak saikiyle ortaya çıkarılmış bir düzenlemedir. Fakat bilinmelidir ki, muktedirin yasaları, yönetmelikleri, çabaları halkları ayrıştırma gücüne sahip değildir, olmayacaktır. Bu toplumda barış, kardeşlik ve eşitlik Türkiye halklarının onurlu duruşu ile gelecektir ve o gün yakındır” dedi. ANKA
RSS