HDP, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yıldönümünde, bu kez AK Parti iktidarının Gülen Cemaati’ne karşı bir operasyon başlattığını belirterek, “O günlerde ortaklıkları gereği her türlü hukuksuzluğu ve haksızlığı birlikte icra edenler, bugün birbirlerine operasyon düzenliyor. Dün bu çarkın içinde veya başında yer alanlar, bugün kurdukları çarkın hedefi oldular” açıklamasında bulundu.
HDP,17 Aralık operasyonların birinci yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, bir yıl önce, 17 Aralık’ta, aralarında Bakanların ve oğullarının, banka genel müdürlerinin ve çeşitli düzeylerde bürokratların bulunduğu bir grubun yolsuzlukla suçlandığını hatırlatılarak, “Altın kaçakçılığından ihaleye fesat karıştırmaya, hayali ihracattan vergi kaçakçılığına, yasadışı para transferinden kamu arazilerinin peşkeş çekilmesine ve rüşvete kadar pek çok konu suçlamanın malzemesiydi” denildi.
Açıklamada, aradan bir yıl geçmesine rağmen dava açılmadığı,4 bakanın istifa ettiği ama yargılamanın başlamadığı belirtildi. Meclis’te göstermelik bir Soruşturma Komisyonunun kurulduğu bildirilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“AKP Hükümeti, soruşturmanın kapatılması için elinden gelen her şeyi yaptı ve başarılı oldu. Bu yolsuzluk suçlamaları, devletin çeşitli kurumları içinde AKP işbirliği ile yuvalanan, hukuksuz ve haksız birçok işe imza atmış olan Gülen Cemaati ile iktidar arasındaki ortaklığın sona erdiği dönemde ortaya çıktı. Erdoğan’ın, ‘Ne istedin de vermedik’ sözüyle, AKP'nin kamu idaresini, maliyeyi, emniyeti, yargıyı Gülen Cemaati’yle paylaşmış olduğu ve keyfi bir devlet yönetimi sürdürdüğü gerçeği ortaya döküldü. 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yıldönümünde, bu kez AKP iktidarı Gülen Cemaati’ne karşı bir operasyon başlattı. O günlerde ortaklıkları gereği her türlü hukuksuzluğu ve haksızlığı birlikte icra edenler, bugün birbirlerine operasyon düzenliyor. Dün bu çarkın içinde veya başında yer alanlar, bugün kurdukları çarkın hedefi oldular. Şu çok açık ki, kamu maliyesi ve kamu yönetimindeki bütün yolsuzlukların ortaya çıkarılması, kamu denetim mekanizmalarının ve yargının işlemesi, işleyen mekanizmaların önündeki siyasi engellerin kaldırılması ve adaletin sağlanması temiz ve yeni bir siyaset açısından vazgeçilmezdir.”
Türkiye'nin yolsuzluk konusunda dünya sıralamasında “karanlık bölge”nin içinde yer aldığı belirtilen açıklamada, “Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporları bu tabloyu olduğu gibi ortaya koyuyor. Türkiye’de yolsuzlukların açığa çıkarılması, sorumlularının adil ve evrensel demokratik hukuk ilkelerine göre yargılanması, şeffaf, demokratik ve eşitlikçi bir yönetimin ilk yapması gerekendir. HDP için her türlü yolsuzluğun ve sorumlularının takipçisi olmayı sürdürmek bu nedenle de vazgeçilmezdir.Yolsuzluk tartışması, bir iktidar içi hesaplaşma ortamında ve hangi nedenlerle başlamış olursa olsun, kirli ilişkileri açığa çıkardı. Hükümetin yarattığı engellere takıldı, ama halkın vicdanında derin yaralar açtı. O nedenle de gereken siyasi cevabı er ya da geç halk verecektir” ifadeleri kullanıldı. ANKA
HDP,17 Aralık operasyonların birinci yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, bir yıl önce, 17 Aralık’ta, aralarında Bakanların ve oğullarının, banka genel müdürlerinin ve çeşitli düzeylerde bürokratların bulunduğu bir grubun yolsuzlukla suçlandığını hatırlatılarak, “Altın kaçakçılığından ihaleye fesat karıştırmaya, hayali ihracattan vergi kaçakçılığına, yasadışı para transferinden kamu arazilerinin peşkeş çekilmesine ve rüşvete kadar pek çok konu suçlamanın malzemesiydi” denildi.
Açıklamada, aradan bir yıl geçmesine rağmen dava açılmadığı,4 bakanın istifa ettiği ama yargılamanın başlamadığı belirtildi. Meclis’te göstermelik bir Soruşturma Komisyonunun kurulduğu bildirilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“AKP Hükümeti, soruşturmanın kapatılması için elinden gelen her şeyi yaptı ve başarılı oldu. Bu yolsuzluk suçlamaları, devletin çeşitli kurumları içinde AKP işbirliği ile yuvalanan, hukuksuz ve haksız birçok işe imza atmış olan Gülen Cemaati ile iktidar arasındaki ortaklığın sona erdiği dönemde ortaya çıktı. Erdoğan’ın, ‘Ne istedin de vermedik’ sözüyle, AKP'nin kamu idaresini, maliyeyi, emniyeti, yargıyı Gülen Cemaati’yle paylaşmış olduğu ve keyfi bir devlet yönetimi sürdürdüğü gerçeği ortaya döküldü. 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yıldönümünde, bu kez AKP iktidarı Gülen Cemaati’ne karşı bir operasyon başlattı. O günlerde ortaklıkları gereği her türlü hukuksuzluğu ve haksızlığı birlikte icra edenler, bugün birbirlerine operasyon düzenliyor. Dün bu çarkın içinde veya başında yer alanlar, bugün kurdukları çarkın hedefi oldular. Şu çok açık ki, kamu maliyesi ve kamu yönetimindeki bütün yolsuzlukların ortaya çıkarılması, kamu denetim mekanizmalarının ve yargının işlemesi, işleyen mekanizmaların önündeki siyasi engellerin kaldırılması ve adaletin sağlanması temiz ve yeni bir siyaset açısından vazgeçilmezdir.”
Türkiye'nin yolsuzluk konusunda dünya sıralamasında “karanlık bölge”nin içinde yer aldığı belirtilen açıklamada, “Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporları bu tabloyu olduğu gibi ortaya koyuyor. Türkiye’de yolsuzlukların açığa çıkarılması, sorumlularının adil ve evrensel demokratik hukuk ilkelerine göre yargılanması, şeffaf, demokratik ve eşitlikçi bir yönetimin ilk yapması gerekendir. HDP için her türlü yolsuzluğun ve sorumlularının takipçisi olmayı sürdürmek bu nedenle de vazgeçilmezdir.Yolsuzluk tartışması, bir iktidar içi hesaplaşma ortamında ve hangi nedenlerle başlamış olursa olsun, kirli ilişkileri açığa çıkardı. Hükümetin yarattığı engellere takıldı, ama halkın vicdanında derin yaralar açtı. O nedenle de gereken siyasi cevabı er ya da geç halk verecektir” ifadeleri kullanıldı. ANKA