HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt Sorunu'nun müzakere sürecinde “başkanlık sistemi” pazarlığına girmeyeceklerini söyledi. Demirtaş’ın bu açıklaması Amerika’nın Sesi (VOA) tarafından “Kürtler, yeni anayasa ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'başkanlık sistemi' planlarına katkı sunmayı düşünmüyor” şeklinde değerlendirildi.
Selahattin Demirtaş, Ankara’da aralarında VOA muhabirinin de bulunduğu bir grup gazeteciyle sohbet toplantısında VOA’nın “başkanlık sistemi” pazarlığına nasıl yaklaşacakları sorusu üzerine "Biz Başkanlık sisteminin Türkiye’de kabul edilemeyeceğini, desteklediğimiz bir model olmadığını belirttik” karşılığını verdi.
Demirtaş şöyle devam etti: “Başkanlık sistemi topyekûn bir sistem değişikliği gerektiriyor. Kişinin isminin başkan olmasıyla sistem değişmiş olmuyor.Sivil toplumun buna göre düzenlenmiş olması gerekiyor.Yürütmesinin parlamento sisteminin başkanlık sistemine uyarlanması gerekiyor.Bütün bu düzenlemelerle birlikte uzun yıllar geçiş süreci tartışılır.Ondan sonra başkanlık sistemi tartışılır.Ama biz Erdoğan’ı başkan ilan ettik demekle olmuyor.Biz buna karşıyız.Kesinlikle karşılığında müzakere süreci gibi şeyler getirirlerse biz böyle bir şeye girmeyiz bile. Bugüne kadar cesaret etmediler müzakere süreci AK Parti ile pazarlık mevzusu olamaz. Böyle bir şey de yapacaklarını zannetmiyorum.Getirirlerse bu haliyle başkanlık sistemini bunların önerdiği şekilde desteklemediğimizi anayasa uzlaşma komisyonunda ortaya koyduk.Mevcut parlamenter sistemin demokratikleşmesinden yanayız. Bunu savunmaya devam edeceğiz."
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, sorular üzerine ayrıca çözüm sürecinde gelecek dönemde yine Erdoğan'ın karar verici olacağını da söyledi. Demirtaş, "Ben yine de Erdoğan’ın çözüm sürecinde muhataplığı bırakmayacağı kanaatindeyim. Birinci derecede sorumlu olarak kendisini görecektir. İsim bizim için fark etmez. Anlayış çözümden yana olsun, demokratik adımları atsın bu bizim için yeterlidir. Davutoğlu mu olsun Erdoğan mı isim önemli değil" dedi.
Selahattin Demirtaş, son günlerde yurtdışından Türkiye'ye yönelik dinleme faaliyetlerini de değerlendirdi ve Paris cinayetleri dolayısıyla istihbarat örgütlerini suçladı, Demirtaş, şunları söyledi: "Basına yansımadan önce de tahmin ettiğimiz şeylerdi. Biz de siyasetçi olarak dinleniyoruz.Tahmin ediyorum ki birçok ülke bizi dinliyor.Ülkelerin de tedbir alması gerekiyor.Hükümetin görevi aynı zamanda dinlemeyi önlemektir.T.C. milletvekilleriyiz, bürokratlarıyız, siyasetçileriyiz. Bu kadar rahat bir şekilde hem kendi ülkemiz, hem başka ülkeler bizi dinliyoruz. İşin cılkı çıkmış demektir.Fakat tahmin ediyorduk.Yeni yeni bazı şeyler ortaya çıkıyor.Sadece telefonlarımız değil, aile ortamlarımız, toplantılarımız dinleniyor.Benim evimde arkadaşlarımız ziyaret vesilesi ile yaptıkları ziyaretler de dinleniyor.Dışarıda araç bekliyor.Korumaları gönderiyoruz uyarıyoruz kaçıp gidiyorlar. “
Demirtaş “Hiçbir devlet temiz değil” dedikten sonra “Özellikle Paris cinayeti konusunda Almanya’nın, Fransa’nın verilmeyen bir hesabı var. Türkiye MİT’i içinde bir ekiple bunların bağlantılı yapıldığı artık bir sır değil. Bu mevzuyu sanırım birbirine şantaj olarak kullanıyorlar.Bu suça katliama istihbaratlar bulaştı ama bir araya gelip çözmek yerine birbirine karşı pazarlık unsuru olarak kullanıyorlar. Bu dinlemeleri bunun için yapıyorlar” görüşlerini dile getirdi.ANKA
Demirtaş şöyle devam etti: “Başkanlık sistemi topyekûn bir sistem değişikliği gerektiriyor. Kişinin isminin başkan olmasıyla sistem değişmiş olmuyor.Sivil toplumun buna göre düzenlenmiş olması gerekiyor.Yürütmesinin parlamento sisteminin başkanlık sistemine uyarlanması gerekiyor.Bütün bu düzenlemelerle birlikte uzun yıllar geçiş süreci tartışılır.Ondan sonra başkanlık sistemi tartışılır.Ama biz Erdoğan’ı başkan ilan ettik demekle olmuyor.Biz buna karşıyız.Kesinlikle karşılığında müzakere süreci gibi şeyler getirirlerse biz böyle bir şeye girmeyiz bile. Bugüne kadar cesaret etmediler müzakere süreci AK Parti ile pazarlık mevzusu olamaz. Böyle bir şey de yapacaklarını zannetmiyorum.Getirirlerse bu haliyle başkanlık sistemini bunların önerdiği şekilde desteklemediğimizi anayasa uzlaşma komisyonunda ortaya koyduk.Mevcut parlamenter sistemin demokratikleşmesinden yanayız. Bunu savunmaya devam edeceğiz."
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, sorular üzerine ayrıca çözüm sürecinde gelecek dönemde yine Erdoğan'ın karar verici olacağını da söyledi. Demirtaş, "Ben yine de Erdoğan’ın çözüm sürecinde muhataplığı bırakmayacağı kanaatindeyim. Birinci derecede sorumlu olarak kendisini görecektir. İsim bizim için fark etmez. Anlayış çözümden yana olsun, demokratik adımları atsın bu bizim için yeterlidir. Davutoğlu mu olsun Erdoğan mı isim önemli değil" dedi.
Selahattin Demirtaş, son günlerde yurtdışından Türkiye'ye yönelik dinleme faaliyetlerini de değerlendirdi ve Paris cinayetleri dolayısıyla istihbarat örgütlerini suçladı, Demirtaş, şunları söyledi: "Basına yansımadan önce de tahmin ettiğimiz şeylerdi. Biz de siyasetçi olarak dinleniyoruz.Tahmin ediyorum ki birçok ülke bizi dinliyor.Ülkelerin de tedbir alması gerekiyor.Hükümetin görevi aynı zamanda dinlemeyi önlemektir.T.C. milletvekilleriyiz, bürokratlarıyız, siyasetçileriyiz. Bu kadar rahat bir şekilde hem kendi ülkemiz, hem başka ülkeler bizi dinliyoruz. İşin cılkı çıkmış demektir.Fakat tahmin ediyorduk.Yeni yeni bazı şeyler ortaya çıkıyor.Sadece telefonlarımız değil, aile ortamlarımız, toplantılarımız dinleniyor.Benim evimde arkadaşlarımız ziyaret vesilesi ile yaptıkları ziyaretler de dinleniyor.Dışarıda araç bekliyor.Korumaları gönderiyoruz uyarıyoruz kaçıp gidiyorlar. “
Demirtaş “Hiçbir devlet temiz değil” dedikten sonra “Özellikle Paris cinayeti konusunda Almanya’nın, Fransa’nın verilmeyen bir hesabı var. Türkiye MİT’i içinde bir ekiple bunların bağlantılı yapıldığı artık bir sır değil. Bu mevzuyu sanırım birbirine şantaj olarak kullanıyorlar.Bu suça katliama istihbaratlar bulaştı ama bir araya gelip çözmek yerine birbirine karşı pazarlık unsuru olarak kullanıyorlar. Bu dinlemeleri bunun için yapıyorlar” görüşlerini dile getirdi.ANKA