Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Devlet Bahçeli MHP’yi aldı; CHP’nin yedeği, Pensilvanya’nın oyuncağı, marjinal sol örgütlerin maymunu haline getirdi. CHP’nin genel müdürü o koltuğa oturdu. Gazi Mustafa Kemal’in partisi diye övündüğü partiyi, 4 yıl içinde paçavraya çevirdi. Bu iki genel başkandan önce en azından bir kimliği, bir ağırlığı vardı. Bu iki genel başkanın yönetiminde CHP de MHP de kimliksiz, ilkesiz, fırsatçı partilere dönüştü” dedi.
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin Musul’da alıkonulan vatandaşlarla ve Irak ile Suriye’deki Türkmenlerle ilgili yapılması gereken her şeyi yaptığını belirterek, “İnanın, Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş bir şekilde son derece yoğun, çok boyutlu ve kararlı biçimde yapılması gereken her şeyi yapıyoruz. Irak’ta Türkmen kardeşlerimizin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde sivil halka bir an önce yardım eli uzatmak için ilgili kurumlarımızı harekete geçirdik. Dün akşam da Irak Türkmen Cephesi ile bir toplantıyı gerçekleştirdik. Kardeşlerimize gereken malzeme derhal bölgeye sevk edildi ve dağıtımı yapıldı” dedi.
Musul’da alıkonulan 80 vatandaş ve Türkmenlerin can güvenliğini tehdit edecek girişimlerden sakındıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Hem CHP hem MHP şu anda bölgedeki durumu, alıkonulan vatandaşlarımız ve Türkmen kardeşlerimiz aleyhine zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. CHP de MHP de tarihleri boyunca hiçbir zaman bu milletin sorumluluğunu üzerlerine taşımadılar, insanların can güvenliğini hiçbir zaman mesele edinmediler. Hem vatandaşlarımızı ve hem de Türkmenleri zora sokacak son derece sorumsuz bir tavır içindeler. Günlerdir MHP ve CHP’nin genel başkanları, onların yandaş medyası tekrar tekrar bizim IŞİD’e karşı kışkırtıcı bir üslupla konuşmamız için baskı yapıyorlar. CHP ve MHP, onların yandaş medyası acaba bize neden bu konuda konuşmamız için baskı yapıyorlar? Herkes elini vicdanına koysun ve düşünsün. Bizim 80 vatandaşımız bir örgütüne elinde alıkonulmuş haldeler. CHP ve MHP, onların yandaş medyası; bizim bu örgütle ilgili kışkırtıcı açıklama yapmamızı, adeta yangına körükle gitmemizi bekliyorlar. İşte bu kanlı bir siyasettir, alçakça bir siyasettir. Musul’da vatandaşlarımızın başına bir şey gelsin de hükümeti eleştirelim diyecek kadar akıldan, izandan, vicdandan yoksun bir hale geldiler.”ANKA
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin Musul’da alıkonulan vatandaşlarla ve Irak ile Suriye’deki Türkmenlerle ilgili yapılması gereken her şeyi yaptığını belirterek, “İnanın, Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş bir şekilde son derece yoğun, çok boyutlu ve kararlı biçimde yapılması gereken her şeyi yapıyoruz. Irak’ta Türkmen kardeşlerimizin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde sivil halka bir an önce yardım eli uzatmak için ilgili kurumlarımızı harekete geçirdik. Dün akşam da Irak Türkmen Cephesi ile bir toplantıyı gerçekleştirdik. Kardeşlerimize gereken malzeme derhal bölgeye sevk edildi ve dağıtımı yapıldı” dedi.
Musul’da alıkonulan 80 vatandaş ve Türkmenlerin can güvenliğini tehdit edecek girişimlerden sakındıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Hem CHP hem MHP şu anda bölgedeki durumu, alıkonulan vatandaşlarımız ve Türkmen kardeşlerimiz aleyhine zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. CHP de MHP de tarihleri boyunca hiçbir zaman bu milletin sorumluluğunu üzerlerine taşımadılar, insanların can güvenliğini hiçbir zaman mesele edinmediler. Hem vatandaşlarımızı ve hem de Türkmenleri zora sokacak son derece sorumsuz bir tavır içindeler. Günlerdir MHP ve CHP’nin genel başkanları, onların yandaş medyası tekrar tekrar bizim IŞİD’e karşı kışkırtıcı bir üslupla konuşmamız için baskı yapıyorlar. CHP ve MHP, onların yandaş medyası acaba bize neden bu konuda konuşmamız için baskı yapıyorlar? Herkes elini vicdanına koysun ve düşünsün. Bizim 80 vatandaşımız bir örgütüne elinde alıkonulmuş haldeler. CHP ve MHP, onların yandaş medyası; bizim bu örgütle ilgili kışkırtıcı açıklama yapmamızı, adeta yangına körükle gitmemizi bekliyorlar. İşte bu kanlı bir siyasettir, alçakça bir siyasettir. Musul’da vatandaşlarımızın başına bir şey gelsin de hükümeti eleştirelim diyecek kadar akıldan, izandan, vicdandan yoksun bir hale geldiler.”ANKA