CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Erdoğan döneminde milli ürün niteliğindeki tarım ürünlerinde önemli kayıplar yaşandığının altını çizerek, “Ne zaman adam oluruz? Ülkenin Tarım Bakanının yabancı ülkelerden üstün hizmet madalyası almadığı zaman” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde milli ürün niteliğindeki tarım ürünlerinde önemli kayıplar yaşandığına ilişkin açıklama yaptı. 2002-2014 döneminde buğday ve şekerpancarı üretiminin yerinde saydığı bu dönemde, tütün, pamuk, fındık ve zeytin üretiminde önemli düşüşler yaşandığını vurgulayan CHP’li Oran yaptığı açıklamada, “Buna karşılık tarım ürünleri ithalatı katlanarak arttı ve Türkiye tarımda giderek dışa bağımlı hale geldi. Tarımda milli ürünlerin, ‘milli’ kalabilmesi, fiyat istikrarı ve üreticilerin mağdur edilmemesi için Kamu Regülasyon Kurumu’nun bir an önce kurulması şarttır. AKP, tarımda net ihracatçı Türkiye’yi ithalatçı yaptı” ifadelerine yer verdi.
Küresel iklim değişikliği nedeniyle çok daha stratejik bir nitelik kazanan tarım sektörünün Türkiye için bir “milli güvenlik” konusu olduğunun altını çizen Oran şunları kaydetti: “Tarımı yabancıların inisiyatifine ve sömürüsüne terk edilmesi kabul edilemez. Türkiye’nin kendine yetecek düzeyde güvenli ve sürdürülebilir tarımsal üretimi hedef alması gerekiyor.Tarıma yönelik devlet politikaları bu bilinçle, bütüncül bir anlayışla ve ileriyi görerek oluşturulmalıdır.Türkiye’nin toprak ve iklim koşullarına, halkının ihtiyaç ve çıkarlarına uygun sürdürülebilir üretim planları yapması ve doğru tarım politikaları uygulaması hayati önemdedir. Adeta “milli” olan her şeye alerji duyan AKP zihniyeti, 12 yıldır izlediği politikalarla tarımda da neredeyse milli ürün bırakmadı.”
CHP’li Oran, tarımda milli ürünlerin başında fındığın geldiğini, Türkiye’nin de dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini, ihracatının da yüzde 75’ini gerçekleştirdiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “400 bin dolayında aile (yaklaşık 2 milyon kişi) geçimini fındıktan sağlıyor. Ancak ne yazık ki AKP’nin Fiskobirlik’i devre dışı bırakması sonucu, bu milli üründe inisiyatif neredeyse tamamen yabancıların eline geçti. Geçici süre için görevlendirilen TMO’nun da fındık alımlarını sonlandırması ile fındık üretici tamamen yabancıların belirleyici hale geldiği piyasa koşullarında mağdur olmaya başladı. Mevcut durumda 8-10 yabancı firma Türk fındığının en büyük alıcısı konumunda.İçeride alivre alım yapanlar da onların ortak olduğu şirketler ya da onların kontrolündeki tacirlerden oluşuyor.Az sayıdaki bu alıcılar, Türkiye’deki üretim miktarını gözleyerek yurt dışında alım fiyatını belirliyor, istediği fiyatı dikte ediyor.Bu fiyat formaliteden Hamburg Borsası’na tescil ettiriliyor.Böylece fiyat sözde Borsa’da oluşmuş gösteriliyor. Fındığın çilesini Temel, Dursun çekiyor, keyfini Roberto, Rossi sürüyor.”
Oran açıklamasında, tarımda birinci lig oyuncusu olmak için yeni tarım düzenine ihtiyacın olduğunu kaydetti. Tarım sektöründe üretken kamusal yatırımlar arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile başlatılacağını, tarım arazilerinde Türkiye koşulları ile uyumlu ve gerçekçi bir ölçek ekonomisi yaratılacağını vurgulayan Oran şöyle devam etti: “Tarım ve gıda işletmelerinin modernizasyonu sağlanacaktır. Bu işletmelere yönelik kamusal denetim güçlendirilecek ve gıda güvenliği alanında yaşanan iç ve dış pazar sorunları ortadan kaldırılacaktır.Tarımsal girdi ve çıktı piyasalarındaki aksak yapılar üretici ve tüketici yararına yeniden düzenlenecek, tekelleşme önlenecektir.Tarımsal kamu örgütlenmesi çağdaş standartlara göre yeniden yapılandırılacaktır.Tarım nüfusunun eğitilmesine özel önem verilecektir.Nitelikli insan gücü yetiştirilmesi ve işletmelerde çalışanların mesleki ve teknik özelliklerinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar desteklenecektir. Ne zaman adam oluruz? Ülkenin Tarım Bakanının yabancı ülkelerden üstün hizmet madalyası almadığı zaman.”ANKA
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde milli ürün niteliğindeki tarım ürünlerinde önemli kayıplar yaşandığına ilişkin açıklama yaptı. 2002-2014 döneminde buğday ve şekerpancarı üretiminin yerinde saydığı bu dönemde, tütün, pamuk, fındık ve zeytin üretiminde önemli düşüşler yaşandığını vurgulayan CHP’li Oran yaptığı açıklamada, “Buna karşılık tarım ürünleri ithalatı katlanarak arttı ve Türkiye tarımda giderek dışa bağımlı hale geldi. Tarımda milli ürünlerin, ‘milli’ kalabilmesi, fiyat istikrarı ve üreticilerin mağdur edilmemesi için Kamu Regülasyon Kurumu’nun bir an önce kurulması şarttır. AKP, tarımda net ihracatçı Türkiye’yi ithalatçı yaptı” ifadelerine yer verdi.
Küresel iklim değişikliği nedeniyle çok daha stratejik bir nitelik kazanan tarım sektörünün Türkiye için bir “milli güvenlik” konusu olduğunun altını çizen Oran şunları kaydetti: “Tarımı yabancıların inisiyatifine ve sömürüsüne terk edilmesi kabul edilemez. Türkiye’nin kendine yetecek düzeyde güvenli ve sürdürülebilir tarımsal üretimi hedef alması gerekiyor.Tarıma yönelik devlet politikaları bu bilinçle, bütüncül bir anlayışla ve ileriyi görerek oluşturulmalıdır.Türkiye’nin toprak ve iklim koşullarına, halkının ihtiyaç ve çıkarlarına uygun sürdürülebilir üretim planları yapması ve doğru tarım politikaları uygulaması hayati önemdedir. Adeta “milli” olan her şeye alerji duyan AKP zihniyeti, 12 yıldır izlediği politikalarla tarımda da neredeyse milli ürün bırakmadı.”
CHP’li Oran, tarımda milli ürünlerin başında fındığın geldiğini, Türkiye’nin de dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini, ihracatının da yüzde 75’ini gerçekleştirdiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “400 bin dolayında aile (yaklaşık 2 milyon kişi) geçimini fındıktan sağlıyor. Ancak ne yazık ki AKP’nin Fiskobirlik’i devre dışı bırakması sonucu, bu milli üründe inisiyatif neredeyse tamamen yabancıların eline geçti. Geçici süre için görevlendirilen TMO’nun da fındık alımlarını sonlandırması ile fındık üretici tamamen yabancıların belirleyici hale geldiği piyasa koşullarında mağdur olmaya başladı. Mevcut durumda 8-10 yabancı firma Türk fındığının en büyük alıcısı konumunda.İçeride alivre alım yapanlar da onların ortak olduğu şirketler ya da onların kontrolündeki tacirlerden oluşuyor.Az sayıdaki bu alıcılar, Türkiye’deki üretim miktarını gözleyerek yurt dışında alım fiyatını belirliyor, istediği fiyatı dikte ediyor.Bu fiyat formaliteden Hamburg Borsası’na tescil ettiriliyor.Böylece fiyat sözde Borsa’da oluşmuş gösteriliyor. Fındığın çilesini Temel, Dursun çekiyor, keyfini Roberto, Rossi sürüyor.”
Oran açıklamasında, tarımda birinci lig oyuncusu olmak için yeni tarım düzenine ihtiyacın olduğunu kaydetti. Tarım sektöründe üretken kamusal yatırımlar arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile başlatılacağını, tarım arazilerinde Türkiye koşulları ile uyumlu ve gerçekçi bir ölçek ekonomisi yaratılacağını vurgulayan Oran şöyle devam etti: “Tarım ve gıda işletmelerinin modernizasyonu sağlanacaktır. Bu işletmelere yönelik kamusal denetim güçlendirilecek ve gıda güvenliği alanında yaşanan iç ve dış pazar sorunları ortadan kaldırılacaktır.Tarımsal girdi ve çıktı piyasalarındaki aksak yapılar üretici ve tüketici yararına yeniden düzenlenecek, tekelleşme önlenecektir.Tarımsal kamu örgütlenmesi çağdaş standartlara göre yeniden yapılandırılacaktır.Tarım nüfusunun eğitilmesine özel önem verilecektir.Nitelikli insan gücü yetiştirilmesi ve işletmelerde çalışanların mesleki ve teknik özelliklerinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar desteklenecektir. Ne zaman adam oluruz? Ülkenin Tarım Bakanının yabancı ülkelerden üstün hizmet madalyası almadığı zaman.”ANKA