BBC’de Uludere raporuna eleştiri:
Aralık 2011'de Uludere’de 34 sivilin ölümüne neden olan hava operasyonuna ilişkin TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun raporuna eleştiriler sürüyor. İngiliz yayın kuruluşu BBC, raporun değerlendirildiği haberinde “Uludere raporuna sert eleştirisi: Çöpe atılacak metin” sözlerini başlığa çıkarttı. BBC, “kasıt olmadığı” belirtilen Uludere raporunun kabul edildiğini ama CHP’li ve BDP’li vekillerin hem raporun içeriğine, hem de 6 Mart’ta yapılan toplantıya konulan gizlilik kararına tepkili olduklarını belirtti.
“Konuyla ilgili görüşmek için aradığımız komisyonun AKP'li beş üyesine ise ulaşmak mümkün olamadı” diyen BBC, Komisyon görüşmeleri ve metnin, rapor üzerinde Meclis Başkanı’nın yazısıyla sağlanmış bir gizlilik kararı olması nedeniyle basınla paylaşılmadığına dikkat çekti ve Komisyonun muhalefet partilerine mensup üyelerinin, bunun Meclis tarihinde bir ilk olduğunu söylediklerini de kaydetti. Haberde BBC’nin sorularını yanıtlayan komisyon üyesi CHP’li Levent Gök ve BDP’li Ertuğrul Kürkçü, raporun hiçbir önemli soruyu yanıtlamadığını söyledikleri belirtilirken Uludere raporunun bir örneğinin 6 Mart’ta komisyon toplantısı sırasında üyelere dağıtıldığının ancak daha sonra geri toplandığının altı çizildi. BBC, CHP ve BDP’nin rapora muhalefet şerhi koyacaklarını vurguladıklarını söyledikten sonra iki vekilinin değerlendirmelerine yer verdi.
CHP’li Levent Gök, BBC’ye açıklamalarında “Öncelikle raporu çok daha sağlıklı ortamlarda okuma talebimiz reddedildi. AKP 1 Mart tezkeresi tutanakları ve İmralı görüşmeleri de dahil olmak üzere, sürekli bir şey saklama gayretinde. ‘Uludere’yi konuşmayın’ diyorlar açıkça” diyerek eleştirilerini dile getirdi. Raporda “Tek bir sorumlunun bile tarif edilmediğini ve yaşam hakkının ihlali ibaresini içeren tek bir cümle bile kurulmadığını” ifade eden Gök rapor için, “Çöpe gitmesi gereken bir metindir” ifadelerini kullandı.
Levent Gök, en başından beri bu raporun “üyeler tarafından yazılmadığını” söylediğini belirtirken, 6 Mart’ta olanların da bunun kanıtı sayılabileceğini savundu. “Komisyon başkanı raporu ilk kez gördüğünü söyleyerek, bu görüşümü tescillendirmiştir” diyen Gök, raporda “Yaşam hakkı ihlali” ifadesinin bulunmadığına dikkat çektiği açıklamasında, “İnsan Hakları İnceleme Komisyonu dün tarihinin en kara toplantılarından birini yapmıştır” görüşünü de öne sürdü.
BDP’li Ertuğrul Kürtçü de raporun, yanıt vermesi gereken soruların hiçbirini yanıtlamadığını vurguladı. Bunun yanında komisyon üyelerinden birinin son anda yaptığı teklifle, “Bu olayda kasıt yoktur” ibaresinin de kayıt altına alındığını söyleyen Kürkçü, kendisinin ise bunun tam tersi kanıya vardığını belirterek şöyle devam etti: “Bu topluluk kasten hedef haline getirilmiştir. Hedef ateş altına alınmıştır. Dört parçadan oluşan hedefin tamamı 40 dakika içerisinde dört sortiyle ortadan kaldırılmıştır.”
Kürtçü, son dakikada bir itirafçının ifadelerine yer verildiğini söylerken de itirafçının ifadelerinin, 19 sayfalık sonuç bölümünün 4,5 sayfasını oluşturduğuna dikkat çekerken şunları söyledi: “İtirafçı ifadelerinde başkasından duyduğu bir şeyleri nakletmektedir. Buna göre, bu topluluğun içinde ailelerini görmek için kafileye katılmış 2 gerilla varmış. Bombardıman başlayınca bunlar kaçmış, geri dönmüşler. Bu olay bir vesvese ve bir paranoya ürünüdür.”
Aralık 2011'de Uludere’de 34 sivilin ölümüne neden olan hava operasyonuna ilişkin TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun raporuna eleştiriler sürüyor. İngiliz yayın kuruluşu BBC, raporun değerlendirildiği haberinde “Uludere raporuna sert eleştirisi: Çöpe atılacak metin” sözlerini başlığa çıkarttı. BBC, “kasıt olmadığı” belirtilen Uludere raporunun kabul edildiğini ama CHP’li ve BDP’li vekillerin hem raporun içeriğine, hem de 6 Mart’ta yapılan toplantıya konulan gizlilik kararına tepkili olduklarını belirtti.
“Konuyla ilgili görüşmek için aradığımız komisyonun AKP'li beş üyesine ise ulaşmak mümkün olamadı” diyen BBC, Komisyon görüşmeleri ve metnin, rapor üzerinde Meclis Başkanı’nın yazısıyla sağlanmış bir gizlilik kararı olması nedeniyle basınla paylaşılmadığına dikkat çekti ve Komisyonun muhalefet partilerine mensup üyelerinin, bunun Meclis tarihinde bir ilk olduğunu söylediklerini de kaydetti. Haberde BBC’nin sorularını yanıtlayan komisyon üyesi CHP’li Levent Gök ve BDP’li Ertuğrul Kürkçü, raporun hiçbir önemli soruyu yanıtlamadığını söyledikleri belirtilirken Uludere raporunun bir örneğinin 6 Mart’ta komisyon toplantısı sırasında üyelere dağıtıldığının ancak daha sonra geri toplandığının altı çizildi. BBC, CHP ve BDP’nin rapora muhalefet şerhi koyacaklarını vurguladıklarını söyledikten sonra iki vekilinin değerlendirmelerine yer verdi.
CHP’li Levent Gök, BBC’ye açıklamalarında “Öncelikle raporu çok daha sağlıklı ortamlarda okuma talebimiz reddedildi. AKP 1 Mart tezkeresi tutanakları ve İmralı görüşmeleri de dahil olmak üzere, sürekli bir şey saklama gayretinde. ‘Uludere’yi konuşmayın’ diyorlar açıkça” diyerek eleştirilerini dile getirdi. Raporda “Tek bir sorumlunun bile tarif edilmediğini ve yaşam hakkının ihlali ibaresini içeren tek bir cümle bile kurulmadığını” ifade eden Gök rapor için, “Çöpe gitmesi gereken bir metindir” ifadelerini kullandı.
Levent Gök, en başından beri bu raporun “üyeler tarafından yazılmadığını” söylediğini belirtirken, 6 Mart’ta olanların da bunun kanıtı sayılabileceğini savundu. “Komisyon başkanı raporu ilk kez gördüğünü söyleyerek, bu görüşümü tescillendirmiştir” diyen Gök, raporda “Yaşam hakkı ihlali” ifadesinin bulunmadığına dikkat çektiği açıklamasında, “İnsan Hakları İnceleme Komisyonu dün tarihinin en kara toplantılarından birini yapmıştır” görüşünü de öne sürdü.
BDP’li Ertuğrul Kürtçü de raporun, yanıt vermesi gereken soruların hiçbirini yanıtlamadığını vurguladı. Bunun yanında komisyon üyelerinden birinin son anda yaptığı teklifle, “Bu olayda kasıt yoktur” ibaresinin de kayıt altına alındığını söyleyen Kürkçü, kendisinin ise bunun tam tersi kanıya vardığını belirterek şöyle devam etti: “Bu topluluk kasten hedef haline getirilmiştir. Hedef ateş altına alınmıştır. Dört parçadan oluşan hedefin tamamı 40 dakika içerisinde dört sortiyle ortadan kaldırılmıştır.”
Kürtçü, son dakikada bir itirafçının ifadelerine yer verildiğini söylerken de itirafçının ifadelerinin, 19 sayfalık sonuç bölümünün 4,5 sayfasını oluşturduğuna dikkat çekerken şunları söyledi: “İtirafçı ifadelerinde başkasından duyduğu bir şeyleri nakletmektedir. Buna göre, bu topluluğun içinde ailelerini görmek için kafileye katılmış 2 gerilla varmış. Bombardıman başlayınca bunlar kaçmış, geri dönmüşler. Bu olay bir vesvese ve bir paranoya ürünüdür.”
RSS