Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti’deki 3 dönem kuralının aslında güzel bir kural olduğunu belirterek, bu kuralın başbakanı dışarıdan itibarsızlaştırma çabası yaratmak isteyenler için de fos bir uygulama olacağını vurguladı.
Bakan Şimşek, Kanal 7 yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyonun henüz tek haneye düşürülmediğini belirten Bakan Şimşek, “Faizlerin inmesini arzulamak daha çok yatırım ve istihdam için bu ülkenin gelişmesi için son derece makul ve doğru bir yaklaşım. Bu ülke henüz uluslararası alanda herkesin rezerv para olarak kullanabileceği bir para birimine sahip değil. Bunlar da Türkiye’nin gerçekleri. Bir taraftan hızlı gitmek istiyoruz. Hızlı büyümek istiyoruz. Ama bir taraftan da aşırı bir tüketim var. Bir israf ekonomisi var. Başbakanımız onu da istemiyor. Başbakanımız ayağımızı yorganımıza göre uzatmamızdan bahsetmiştir. Birçok husus var bu hususları dengeli götürmemiz lazım” diye konuştu.
Vergi affı konusuna ilişkin bir soru üzerine Maliye Bakanı Şimşek şu ifadeleri kulandı: “2 perspektiften bakmak lazım. Maliye Bakanı olarak bence af ya da af algısı uyandıran bu tür düzenlemelerin yapılmaması lazım. Çünkü bunlar vergi uyumunu bozuyor, haksızlık algısını ortaya çıkarıyor. Prensip olarak bu böyle. Peki bu bir af mı? Bir de oradan bakalım. Devlet bu bir teklif diyor. Devlet kesinleşmiş vergilerin tamamını istiyor. Eğer geçmişe ilişkin bir alacaksa bunun da enflasyonla güncellenmiş halini istiyorum. Eğer taksitlendirecekseniz o zaman bir de vade farkını istiyor. Yani devlet kesinleşmiş vergilerin anaparasının tamamını, enflasyon farkını alıyor. Bu anlamda baktığınızda bir af yok. Dolayısıyla bu bir yapılandırma olarak görülebilir.”
Bakan Şimşek, “Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için aday olmasını istiyor musunuz, Başbakan Erdoğan seçilirse partinin geleceği ciddi bir tehditle karşılaşır mı ve giderse kim başbakan olmalı?” şeklindeki bir soru üzerine şunları kaydetti: “Sayın Başbakanımız aday olursa ondan daha fazla Cumhurbaşkanlığını hak etmiş bir insan bilmiyorum bu ülkede. Niye? Çünkü gelmiş, ülkeyi uçurumun eşiğinden almış. En karmaşık sorunlara Kürt meselesine el atmış. Ülkede çok büyük bir değişimi başlatmış. Yakın dönemdeki en güçlü lider. Kim ne derse desin, şuanda belli çevreler Başbakanımızı itibarsızlaştırmak için sistematik bir çaba içerisindeler. O çabaların kaynakları belli. Kimisi halk hareketlerinden korktukları için. Kimisi de küçük hesaplarla… Bunların hiçbirisi şu gerçeği örtmez. Bu ülkede çok büyük reformlar yapıldı. Çok büyük ekonomik kazanımlar var. Diyelim ki Başbakanımız Cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu, eminim bu uyumlu ekibin içinden bu geçiş sürecini yönetecek bir yapı oluşturulur. Bu ülke birçok badireler atlattı. Tüm bunlara rağmen bu parti birliğini beraberliğini korudu. Henüz adaylık noktasında netleşmiş bir durum söz konusu değil.” Bakan Şimşek bir soru üzerine de 3 dönem kuralının aslında inanılmaz güzel bir kural olduğunun altını çizerek, bu kuralın başbakanı dışarıdan itibarsızlaştırma çabası yaratmak isteyenler için de fos bir uygulama olacağını vurguladı
Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda kimin başbakan olacağının sorulması üzerine de Şimşek, ekonomi yönetimi olarak bütün tüm badirelerin krizlerin atlatılmasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın desteğinin çok olduğuna dikkat çekerek, “Ali Babacan’ın hakkı herkesten çok çok daha fazla. Rolü çok daha büyük. Böyle bir birikiminde bir şekilde tabi ki korunması gerekiyor. Bunu sadece ben söylemiyorum. Objektif olan, Türkiye’yi uzaktan veya yakından değerlendiren yatırımcıların hepsinin ortak görüşü bu yanda. O nedenle işin bir de o boyutu var. Bu 3 dönem noktası dışarıdan bakanlık yapmaya engel bir durum değil. Ali Babacan, piyasalar ve reformlar açısından son derece doğru bir kişilik” şeklinde konuştu.ANKA
Enflasyonun henüz tek haneye düşürülmediğini belirten Bakan Şimşek, “Faizlerin inmesini arzulamak daha çok yatırım ve istihdam için bu ülkenin gelişmesi için son derece makul ve doğru bir yaklaşım. Bu ülke henüz uluslararası alanda herkesin rezerv para olarak kullanabileceği bir para birimine sahip değil. Bunlar da Türkiye’nin gerçekleri. Bir taraftan hızlı gitmek istiyoruz. Hızlı büyümek istiyoruz. Ama bir taraftan da aşırı bir tüketim var. Bir israf ekonomisi var. Başbakanımız onu da istemiyor. Başbakanımız ayağımızı yorganımıza göre uzatmamızdan bahsetmiştir. Birçok husus var bu hususları dengeli götürmemiz lazım” diye konuştu.
Vergi affı konusuna ilişkin bir soru üzerine Maliye Bakanı Şimşek şu ifadeleri kulandı: “2 perspektiften bakmak lazım. Maliye Bakanı olarak bence af ya da af algısı uyandıran bu tür düzenlemelerin yapılmaması lazım. Çünkü bunlar vergi uyumunu bozuyor, haksızlık algısını ortaya çıkarıyor. Prensip olarak bu böyle. Peki bu bir af mı? Bir de oradan bakalım. Devlet bu bir teklif diyor. Devlet kesinleşmiş vergilerin tamamını istiyor. Eğer geçmişe ilişkin bir alacaksa bunun da enflasyonla güncellenmiş halini istiyorum. Eğer taksitlendirecekseniz o zaman bir de vade farkını istiyor. Yani devlet kesinleşmiş vergilerin anaparasının tamamını, enflasyon farkını alıyor. Bu anlamda baktığınızda bir af yok. Dolayısıyla bu bir yapılandırma olarak görülebilir.”
Bakan Şimşek, “Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için aday olmasını istiyor musunuz, Başbakan Erdoğan seçilirse partinin geleceği ciddi bir tehditle karşılaşır mı ve giderse kim başbakan olmalı?” şeklindeki bir soru üzerine şunları kaydetti: “Sayın Başbakanımız aday olursa ondan daha fazla Cumhurbaşkanlığını hak etmiş bir insan bilmiyorum bu ülkede. Niye? Çünkü gelmiş, ülkeyi uçurumun eşiğinden almış. En karmaşık sorunlara Kürt meselesine el atmış. Ülkede çok büyük bir değişimi başlatmış. Yakın dönemdeki en güçlü lider. Kim ne derse desin, şuanda belli çevreler Başbakanımızı itibarsızlaştırmak için sistematik bir çaba içerisindeler. O çabaların kaynakları belli. Kimisi halk hareketlerinden korktukları için. Kimisi de küçük hesaplarla… Bunların hiçbirisi şu gerçeği örtmez. Bu ülkede çok büyük reformlar yapıldı. Çok büyük ekonomik kazanımlar var. Diyelim ki Başbakanımız Cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu, eminim bu uyumlu ekibin içinden bu geçiş sürecini yönetecek bir yapı oluşturulur. Bu ülke birçok badireler atlattı. Tüm bunlara rağmen bu parti birliğini beraberliğini korudu. Henüz adaylık noktasında netleşmiş bir durum söz konusu değil.” Bakan Şimşek bir soru üzerine de 3 dönem kuralının aslında inanılmaz güzel bir kural olduğunun altını çizerek, bu kuralın başbakanı dışarıdan itibarsızlaştırma çabası yaratmak isteyenler için de fos bir uygulama olacağını vurguladı
Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda kimin başbakan olacağının sorulması üzerine de Şimşek, ekonomi yönetimi olarak bütün tüm badirelerin krizlerin atlatılmasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın desteğinin çok olduğuna dikkat çekerek, “Ali Babacan’ın hakkı herkesten çok çok daha fazla. Rolü çok daha büyük. Böyle bir birikiminde bir şekilde tabi ki korunması gerekiyor. Bunu sadece ben söylemiyorum. Objektif olan, Türkiye’yi uzaktan veya yakından değerlendiren yatırımcıların hepsinin ortak görüşü bu yanda. O nedenle işin bir de o boyutu var. Bu 3 dönem noktası dışarıdan bakanlık yapmaya engel bir durum değil. Ali Babacan, piyasalar ve reformlar açısından son derece doğru bir kişilik” şeklinde konuştu.ANKA