17 Aralık soruşturmasına ilişkin attığı bir tweet kapsamında hakkında “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek ve tehdit” suçlamalarından 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan gazeteci Sedef Kabaş hakim karşısına çıktı. Mahkeme ilk celsede dava hakkında görevsizlik kararı vererek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada sanık Sedef Kabaş, avukatı Vildan Yirmibeşoğlu hazır bulunurken müşteki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nu avukatı temsil etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Melda Onur, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ile gazeteci meslektaşları Kabaş'a destek vermek için duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan sanık Kabaş, beraatını talep ederek, “Savcıyı tanımıyorum, bununla da ilgilenmiyorum. Hukukta kişiler değil, kararlar önemlidir. Sözlerimin arkasındayım. Kimseyi hedef göstermedim” dedi. Kabaş'ın avukatı Vildan Yirmibeşoğlu, da iddianameye konu suç maddesinin Ağır Ceza Mahkemesi'nin görev alanına girdiğini belirterek görevsizlik kararı verilmesini istedi.
Mahkeme de Kabaş'a isnat edilen suçun sevk maddeleri dikkate alındığında yargılama, delillerin taktir ve değerlendirilmesinin üst derece mahkemeye ait olduğunu belirterek, dosyanın yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Hakim kararın ardından, “Sürekli kanunlar değişiyor. Savcı beyin gözünden kaçmış olabilir” dedi. Duruşmanın ardından sanık Kabaş, adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Davam Ağır ceza Mahkemesi’nde devam edecek. Bir yandan da benim ifademi alan iddia makamı savcı Vedat Yiğit, dosyayı hangi mahkemeye göndereceğini bilememiş. Aslında iddianamesinde bana istinat edilen suç, ‘Terörle mücadele eden kamu görevlisini hedef göstermek ve tehdit etmekİ’. Dolayısıyla bu dava terörle mücadele çerçevesinde Ağır Ceza’da devam etmek durumunda.Dolayısıyla 22’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nin esasa girmesi teknik olarak mümkün olmadığından dolayı Ağır Ceza’da yargılanacağım” şeklinde konuştu.
Yazılı açıklamasını da okuyan Kabaş, attığı tweete değindi. Kabaş açıklamasında, “Tweette başsavcıyı verdiği karar nedeniyle eleştirdim. Savcı beyin fotosunu kullanmış dedikleri takipsizlik kararına ilişkin bir haberde kullanılan fotoğraftır.Savcı beyin verdiği karar şahsi bir karar değil tüm toplumu ilgilendiren bir karardır.Aynı şekilde yapılan eleştirilerde şahsına yönelik değil konumu ile ilgilidir.Başka bir savcı da benzer bir karar verseydi benzer eleştirilere maruz kalırdı.Yazdım, eleştirdim, susmadım. Ömrüm el verdiğince yazmaya, soruşturmaya, tweet atmaya devam edeceğim. Eninde sonunda kazanacak olan adalettir” dedi.
Kabaş’ ın yargılanmasını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “İfade özgürlüğünde çok ağır bir darbe vardı. Gözaltı işlemiyle başladı ve iddianameye dönüştü.İddianamenin kendisi bir hukuk rezaleti. İfade özgürlüğüne müdahale eden bir iddianame. Diğer rezalet mahkemenin bu iddianameyi kabul etmesi. İddianamede hepimizin kullandığı cep telefonu suç aleti olarak gösterilmiş” ifadesini kullandı.
Dosyanın Ağır ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise , “Silah taşımak Asliye Ceza’da yargılanıyor, tweet atmak Ağır Cezada yargılamayı gerektirir bir hale geldi. Silah taşımış ya da uyuşturucu kullansaydı Asliye Ceza’da yargılanacaktı.Bir tweet attı diye Ağır Ceza’da yargılanıyor. Hukukun geldiği nokta maalesef bitmiş durumda” diye konuştu.İHA
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada sanık Sedef Kabaş, avukatı Vildan Yirmibeşoğlu hazır bulunurken müşteki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nu avukatı temsil etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Melda Onur, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ile gazeteci meslektaşları Kabaş'a destek vermek için duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan sanık Kabaş, beraatını talep ederek, “Savcıyı tanımıyorum, bununla da ilgilenmiyorum. Hukukta kişiler değil, kararlar önemlidir. Sözlerimin arkasındayım. Kimseyi hedef göstermedim” dedi. Kabaş'ın avukatı Vildan Yirmibeşoğlu, da iddianameye konu suç maddesinin Ağır Ceza Mahkemesi'nin görev alanına girdiğini belirterek görevsizlik kararı verilmesini istedi.
Mahkeme de Kabaş'a isnat edilen suçun sevk maddeleri dikkate alındığında yargılama, delillerin taktir ve değerlendirilmesinin üst derece mahkemeye ait olduğunu belirterek, dosyanın yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Hakim kararın ardından, “Sürekli kanunlar değişiyor. Savcı beyin gözünden kaçmış olabilir” dedi. Duruşmanın ardından sanık Kabaş, adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Davam Ağır ceza Mahkemesi’nde devam edecek. Bir yandan da benim ifademi alan iddia makamı savcı Vedat Yiğit, dosyayı hangi mahkemeye göndereceğini bilememiş. Aslında iddianamesinde bana istinat edilen suç, ‘Terörle mücadele eden kamu görevlisini hedef göstermek ve tehdit etmekİ’. Dolayısıyla bu dava terörle mücadele çerçevesinde Ağır Ceza’da devam etmek durumunda.Dolayısıyla 22’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nin esasa girmesi teknik olarak mümkün olmadığından dolayı Ağır Ceza’da yargılanacağım” şeklinde konuştu.
Yazılı açıklamasını da okuyan Kabaş, attığı tweete değindi. Kabaş açıklamasında, “Tweette başsavcıyı verdiği karar nedeniyle eleştirdim. Savcı beyin fotosunu kullanmış dedikleri takipsizlik kararına ilişkin bir haberde kullanılan fotoğraftır.Savcı beyin verdiği karar şahsi bir karar değil tüm toplumu ilgilendiren bir karardır.Aynı şekilde yapılan eleştirilerde şahsına yönelik değil konumu ile ilgilidir.Başka bir savcı da benzer bir karar verseydi benzer eleştirilere maruz kalırdı.Yazdım, eleştirdim, susmadım. Ömrüm el verdiğince yazmaya, soruşturmaya, tweet atmaya devam edeceğim. Eninde sonunda kazanacak olan adalettir” dedi.
Kabaş’ ın yargılanmasını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “İfade özgürlüğünde çok ağır bir darbe vardı. Gözaltı işlemiyle başladı ve iddianameye dönüştü.İddianamenin kendisi bir hukuk rezaleti. İfade özgürlüğüne müdahale eden bir iddianame. Diğer rezalet mahkemenin bu iddianameyi kabul etmesi. İddianamede hepimizin kullandığı cep telefonu suç aleti olarak gösterilmiş” ifadesini kullandı.
Dosyanın Ağır ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise , “Silah taşımak Asliye Ceza’da yargılanıyor, tweet atmak Ağır Cezada yargılamayı gerektirir bir hale geldi. Silah taşımış ya da uyuşturucu kullansaydı Asliye Ceza’da yargılanacaktı.Bir tweet attı diye Ağır Ceza’da yargılanıyor. Hukukun geldiği nokta maalesef bitmiş durumda” diye konuştu.İHA
RSS