14 Kasım Dünya Diyabet Günü
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, diyabet hastalığının her yerde artış gösterdiğini, en çok da gençler ve yoksulların giderek artan şekilde bu hastalıktan etkilendiğini söyledi. Ban, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü vesilesiyle yayınladığı mesajında dünya genelinde yaklaşık 350 milyon insanın diyabet (şeker) hastalığı ile yaşadığını, bunun ciddi bir sorun teşkil ettiğini, bu nedenle diyabet hastalığının önlenmesi ve kontrol altına alınması için hem bireysel hem de toplumsal olarak atılması gereken adımlar olduğunu belirtti.
Ban, "Bu yılbaşında, Dünya Sağlık Asamblesinde bir araya gelen ülkeler Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü konusunda bir Küresel Eylem Planını kabul ettiler ve obezitenin ve obezite ile bağlantılı olarak diyabet hastalığında görülen artışın önüne set çekilmesi çağrısında bulundular" dedi. Bazı insanların genetik nedenlerden dolayı diyabet hastalığına daha fazla yakalanma riski ile karşı karşıya kaldığını belirten Genel Sekreter, ancak, diyabet hastalığının en yaygın nedeni olarak sağlıksız gıdaların ticareti ve pazarlanmasının küreselleşmesi sonucu ortaya çıkan sağlıksız yaşam tarzları, fiziksel hareketleri azaltan hızlı şehirleşme ve yaşlanan nüfusu gösterdi.
Ban, "Bunların sonucu olarak görülen obezite, kötü beslenme ve egzersiz eksikliği diyabet hastalığının artışındaki ana nedenler olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Aşırı kilolu bebekler ve çocukların sayısını azaltmanın büyük önem taşıdığını vurgulayan Ban, "Her şeyin bol olduğu günümüz dünyasında birçok insanın sağlıklı gıdaya erişemiyor olması utanılacak bir durum. Ülkeler, çabuk yemek (fast food) ve benzeri çözümler yerine, küçük çiftçileri desteklemeli, sürdürülebilir tarımı teşvik etmeli ve insanları sağlıklı gıda tüketimine ve fiziksel egzersize yönlendirmeliler" dedi. Bir yandan diyabeti önlemeye çalışırken diğer yandan da bu hastalıkla karşı karşıya kalanlara gerekli tedavi imkanlarının sunulmasını isteyen Ban, bir diyabet hastasının yaşamını kurtarmak üzere insülinin ilk kez kullanılmasının üzerinden yaklaşık yüz yıl geçtiğini, ancak, hala dünyada bu ilaca ulaşamadığı için hayatını kaybeden insanlar olduğunu vurguladı.
Birçok insanın diyabet hastası olduğunu dahi bilmediğini, geç teşhisin ciddi sorunlarla karşılaşılmasına yol açtığını ifade eden Ban, tedavi edilmediği takdirde diyabet hastalarının kalp krizi, beyin kanaması veya böbrek yetmezliği gibi nedenlerden dolayı yaşamını yitirebildiğini söyledi. Ban, "Birçoğu ise görme yetisini yitiriyor veya uzuvlarını kaybediyor. Diyabet hastalığı çeken insanların gerekli sağlık hizmetlerine erişmesini sağlamak ülkelerin önümüzdeki on yıl içinde başarmayı hedefledikleri taahhütler arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı.
Ban, Dünya Diyabet Gününde, hükümetleri, bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele konusunda yapmış oldukları taahhütlere bağlı kalmaya, sürdürülebilir gıda üretimini ve insanları potansiyel riskleri en aza indirmeleri konusunda teşvik etmeye çağırdı. Ban "Bunların yapılması, insanların yaşamlarını iyileştirecek ve daha sürdürülebilir bir gelecek yaratılmasına katkı sağlayacaktır" diyerek mesajına son verdi.SHA
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, diyabet hastalığının her yerde artış gösterdiğini, en çok da gençler ve yoksulların giderek artan şekilde bu hastalıktan etkilendiğini söyledi. Ban, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü vesilesiyle yayınladığı mesajında dünya genelinde yaklaşık 350 milyon insanın diyabet (şeker) hastalığı ile yaşadığını, bunun ciddi bir sorun teşkil ettiğini, bu nedenle diyabet hastalığının önlenmesi ve kontrol altına alınması için hem bireysel hem de toplumsal olarak atılması gereken adımlar olduğunu belirtti.
Ban, "Bu yılbaşında, Dünya Sağlık Asamblesinde bir araya gelen ülkeler Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü konusunda bir Küresel Eylem Planını kabul ettiler ve obezitenin ve obezite ile bağlantılı olarak diyabet hastalığında görülen artışın önüne set çekilmesi çağrısında bulundular" dedi. Bazı insanların genetik nedenlerden dolayı diyabet hastalığına daha fazla yakalanma riski ile karşı karşıya kaldığını belirten Genel Sekreter, ancak, diyabet hastalığının en yaygın nedeni olarak sağlıksız gıdaların ticareti ve pazarlanmasının küreselleşmesi sonucu ortaya çıkan sağlıksız yaşam tarzları, fiziksel hareketleri azaltan hızlı şehirleşme ve yaşlanan nüfusu gösterdi.
Ban, "Bunların sonucu olarak görülen obezite, kötü beslenme ve egzersiz eksikliği diyabet hastalığının artışındaki ana nedenler olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Aşırı kilolu bebekler ve çocukların sayısını azaltmanın büyük önem taşıdığını vurgulayan Ban, "Her şeyin bol olduğu günümüz dünyasında birçok insanın sağlıklı gıdaya erişemiyor olması utanılacak bir durum. Ülkeler, çabuk yemek (fast food) ve benzeri çözümler yerine, küçük çiftçileri desteklemeli, sürdürülebilir tarımı teşvik etmeli ve insanları sağlıklı gıda tüketimine ve fiziksel egzersize yönlendirmeliler" dedi. Bir yandan diyabeti önlemeye çalışırken diğer yandan da bu hastalıkla karşı karşıya kalanlara gerekli tedavi imkanlarının sunulmasını isteyen Ban, bir diyabet hastasının yaşamını kurtarmak üzere insülinin ilk kez kullanılmasının üzerinden yaklaşık yüz yıl geçtiğini, ancak, hala dünyada bu ilaca ulaşamadığı için hayatını kaybeden insanlar olduğunu vurguladı.
Birçok insanın diyabet hastası olduğunu dahi bilmediğini, geç teşhisin ciddi sorunlarla karşılaşılmasına yol açtığını ifade eden Ban, tedavi edilmediği takdirde diyabet hastalarının kalp krizi, beyin kanaması veya böbrek yetmezliği gibi nedenlerden dolayı yaşamını yitirebildiğini söyledi. Ban, "Birçoğu ise görme yetisini yitiriyor veya uzuvlarını kaybediyor. Diyabet hastalığı çeken insanların gerekli sağlık hizmetlerine erişmesini sağlamak ülkelerin önümüzdeki on yıl içinde başarmayı hedefledikleri taahhütler arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı.
Ban, Dünya Diyabet Gününde, hükümetleri, bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele konusunda yapmış oldukları taahhütlere bağlı kalmaya, sürdürülebilir gıda üretimini ve insanları potansiyel riskleri en aza indirmeleri konusunda teşvik etmeye çağırdı. Ban "Bunların yapılması, insanların yaşamlarını iyileştirecek ve daha sürdürülebilir bir gelecek yaratılmasına katkı sağlayacaktır" diyerek mesajına son verdi.SHA
RSS