HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP barajı geçtiğinde nasıl ki ortalık güllük gülistanlık olmuyorsa baraj altında kalınca da bundan daha kötüsü olmayacağını söyleyerek , “Bundan daha kötüsü mü var? Ne yaşayacağız daha kötü? HDP baraj altında kalırsa kıyamet kopmaz. Ama zulüm kendi ömrünü biraz daha uzatmış olur” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Rum, Süryani, Ermeni ve Yahudi toplum temsilcileriyle Taksil Elite World Otel’de bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bürokrasiden, medyanın dilinden, sivil topluma kadar her alanda bir tekleştirme, tarihi geçmişi yok sayma, onunla yüzleşmekten kaçınarak bir enkazın üzerine görkemli bir bina inşa etmeye çalışıldığını savunan Demirtaş, “Türkiye’nin bir zenginliğiyiz. Süs gibi algılanırız.
Bende onlardan biriyim. Kürtler de bu ülkenin zenginliği olarak görülür. Hiç kimsenin aklına ‘bu zenginliğin işin esası olduğu’ gelmedi, çoğu zaman unutturulmaya çalışıldı. Çoğu zaman da başarıldı maalesef. Yani zannediliyor ki 1923’ten sonra insanlar yaşamaya başladı. öncesinde halk yoktu, burada yaşayan topluluklar yoktu. Fakat temelleri çürük ve maalesef ki sağlam değil. 90 yıldır bu anlayışla mücadele ediyoruz hep birlikte. Bu çözülmediği müddetçe de biz demokratik bir toplum olamayacağız” dedi.
Siyasiler asgari ücrete dair, taşeron işçiye dair, çevre sorunlarına, yeni anayasaya dair ne vaadedilirse edilsin işin özünün çoğulcu demokrasi olduğunu söyleyerek, “Biz tek bir ırk, tek bir dil, tek bir din değiliz. Her şeyimizle çoğulcuyuz, farklıyız. Kimimizin sayısı 10 olabilir kimimizin 10 milyon olabilir” diye konuştu.
Tekçilik konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakan Davutoğlu’nun “gururla” meydanlarda “biz ne dedik tek dil dedik, tek millet dedik ve bundan vazgeçmeyeceğiz” dediğini savunan Demirtaş, “Zannediyorlar ki bunu duyan 80 milyon coşkuyla halaya duruyor. Hayır birçok insanın tüylerini diken diken ediyor bu. Bizler bunu duyduğumuzda ‘Aman Allah’ım’ diyoruz. üzerimize bir kez daha baskıyla gelecekler ve dilimizi kültürümüzü yok etmek için ellerinden geleni yaacaklar. Bu biz dediğim Türkiye’nin yarısından fazlasıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz yaradılanı yaradandan ötürü ayrımayız’ cümlelerini hatırlatarak konuşmasını sürdüren Demirtaş, “Acaba yanlış mı öğretildi ona. Yani Allah sadece AKP’lileri yarattı diye. Geri kalanlar başka bir yerden mi geldi diye düşünüyor. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyorsa biz kimiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de birçok insanın bu süreçte Türkiye’yi acaba terk etsem mi etmesem mi kaygısıyla yaşadığını savunan Demirtaş, “Çünkü tarihsel bellek sürekli onu hatırlatır. Şimdi de eminim ki az olarak tanımladıkları bizler -ki kavram olarak yanlış çevrilmiş bir kavramdır azınlık kavramı- bu savaşın ilk mağdurları haline gelebiliyoruz. Bir çok insan Türkiye’yi terk edeyim mi etmeyeyim mi diye kaygılı bir şekilde, sevgili Hrand Dink’in dediği gibi ‘güvencin tedirginliğiyle her gününü geçiriyor. Fakat bu terk etmekle çözülebilecek bir sorun değil. bu dönem artık bir geçiş dönemidir ve bu geçiş döneminin kazananı olmak istiyoruz. Yeterce kaybettik. Biz kazanacağız ve bu acı mirası çocuklarımıza devretmeyeceğiz. Bunun yolu şuanda Türkiye’de çoğulcu demokrasiyi devlete ve topluma hakim kılmaktan geçer” dedi.
Artık okullardaki sınıflar da bile sınıfı tek başına başkanın yönetmediğini, yardımcılarıyla beraber yönettiğini söyleyen Demirtaş, “80 milyonuz kendi içimizde bu kadar farklıyız böyle bir ülkeyi nasıl tek bir kişi yönetebilir. Yani bir sınıfı bile artık tek kişi yönetmiyor. Sınıf başkanı ve yardımcısı var. Benim kızımın okulunda sınıf başkanı ve iki yardımcısı var. 80 milyonluk ülkeyi tek başına yıllardır yönetiyor ve benden daha iyi kimse yönetemez anlayışı var” diye konuştu.
AK Parti’nin, HDP’nin baraj altında bırakılması için AK Parti propagandası yapmak yerine, HDP karşıtı kampanya yürüttüğünü öne süren Demirtaş, “Bizim üzerimizden çok ağır bir seçim kampanyası yürütüyorlar. Startını Yenikapı’da Başbakan ‘HDP’yi baraj altında bırakacaksınız değil mi?’ kendi seçmenine bunu söylüyor. Bize oy verin demiyor kendi seçmenine” dedi.
HDP barajı geçtiğinde nasıl ki ortalık güllük gülistanlık olmuyorsa baraj altında kalınca da bundan daha kötüsü olmayacağını söyleyen Demirtaş, “Bundan daha kötüsü mü var? Ve yaşayacağız daha kötü? HDP baraj altında kalırsa kıyamet kopmaz. Ama zulüm kendi ömrünü biraz daha uzatmış olur. Er veya geç gidecekler. Ama biz istiyoruz ki daha çabuk gitsinler ve ödenmiş veya ödenecek bedeller az olsun” ifadelerini kullandı. ANKA
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Rum, Süryani, Ermeni ve Yahudi toplum temsilcileriyle Taksil Elite World Otel’de bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bürokrasiden, medyanın dilinden, sivil topluma kadar her alanda bir tekleştirme, tarihi geçmişi yok sayma, onunla yüzleşmekten kaçınarak bir enkazın üzerine görkemli bir bina inşa etmeye çalışıldığını savunan Demirtaş, “Türkiye’nin bir zenginliğiyiz. Süs gibi algılanırız.
Bende onlardan biriyim. Kürtler de bu ülkenin zenginliği olarak görülür. Hiç kimsenin aklına ‘bu zenginliğin işin esası olduğu’ gelmedi, çoğu zaman unutturulmaya çalışıldı. Çoğu zaman da başarıldı maalesef. Yani zannediliyor ki 1923’ten sonra insanlar yaşamaya başladı. öncesinde halk yoktu, burada yaşayan topluluklar yoktu. Fakat temelleri çürük ve maalesef ki sağlam değil. 90 yıldır bu anlayışla mücadele ediyoruz hep birlikte. Bu çözülmediği müddetçe de biz demokratik bir toplum olamayacağız” dedi.
Siyasiler asgari ücrete dair, taşeron işçiye dair, çevre sorunlarına, yeni anayasaya dair ne vaadedilirse edilsin işin özünün çoğulcu demokrasi olduğunu söyleyerek, “Biz tek bir ırk, tek bir dil, tek bir din değiliz. Her şeyimizle çoğulcuyuz, farklıyız. Kimimizin sayısı 10 olabilir kimimizin 10 milyon olabilir” diye konuştu.
Tekçilik konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakan Davutoğlu’nun “gururla” meydanlarda “biz ne dedik tek dil dedik, tek millet dedik ve bundan vazgeçmeyeceğiz” dediğini savunan Demirtaş, “Zannediyorlar ki bunu duyan 80 milyon coşkuyla halaya duruyor. Hayır birçok insanın tüylerini diken diken ediyor bu. Bizler bunu duyduğumuzda ‘Aman Allah’ım’ diyoruz. üzerimize bir kez daha baskıyla gelecekler ve dilimizi kültürümüzü yok etmek için ellerinden geleni yaacaklar. Bu biz dediğim Türkiye’nin yarısından fazlasıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz yaradılanı yaradandan ötürü ayrımayız’ cümlelerini hatırlatarak konuşmasını sürdüren Demirtaş, “Acaba yanlış mı öğretildi ona. Yani Allah sadece AKP’lileri yarattı diye. Geri kalanlar başka bir yerden mi geldi diye düşünüyor. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyorsa biz kimiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de birçok insanın bu süreçte Türkiye’yi acaba terk etsem mi etmesem mi kaygısıyla yaşadığını savunan Demirtaş, “Çünkü tarihsel bellek sürekli onu hatırlatır. Şimdi de eminim ki az olarak tanımladıkları bizler -ki kavram olarak yanlış çevrilmiş bir kavramdır azınlık kavramı- bu savaşın ilk mağdurları haline gelebiliyoruz. Bir çok insan Türkiye’yi terk edeyim mi etmeyeyim mi diye kaygılı bir şekilde, sevgili Hrand Dink’in dediği gibi ‘güvencin tedirginliğiyle her gününü geçiriyor. Fakat bu terk etmekle çözülebilecek bir sorun değil. bu dönem artık bir geçiş dönemidir ve bu geçiş döneminin kazananı olmak istiyoruz. Yeterce kaybettik. Biz kazanacağız ve bu acı mirası çocuklarımıza devretmeyeceğiz. Bunun yolu şuanda Türkiye’de çoğulcu demokrasiyi devlete ve topluma hakim kılmaktan geçer” dedi.
Artık okullardaki sınıflar da bile sınıfı tek başına başkanın yönetmediğini, yardımcılarıyla beraber yönettiğini söyleyen Demirtaş, “80 milyonuz kendi içimizde bu kadar farklıyız böyle bir ülkeyi nasıl tek bir kişi yönetebilir. Yani bir sınıfı bile artık tek kişi yönetmiyor. Sınıf başkanı ve yardımcısı var. Benim kızımın okulunda sınıf başkanı ve iki yardımcısı var. 80 milyonluk ülkeyi tek başına yıllardır yönetiyor ve benden daha iyi kimse yönetemez anlayışı var” diye konuştu.
AK Parti’nin, HDP’nin baraj altında bırakılması için AK Parti propagandası yapmak yerine, HDP karşıtı kampanya yürüttüğünü öne süren Demirtaş, “Bizim üzerimizden çok ağır bir seçim kampanyası yürütüyorlar. Startını Yenikapı’da Başbakan ‘HDP’yi baraj altında bırakacaksınız değil mi?’ kendi seçmenine bunu söylüyor. Bize oy verin demiyor kendi seçmenine” dedi.
HDP barajı geçtiğinde nasıl ki ortalık güllük gülistanlık olmuyorsa baraj altında kalınca da bundan daha kötüsü olmayacağını söyleyen Demirtaş, “Bundan daha kötüsü mü var? Ve yaşayacağız daha kötü? HDP baraj altında kalırsa kıyamet kopmaz. Ama zulüm kendi ömrünü biraz daha uzatmış olur. Er veya geç gidecekler. Ama biz istiyoruz ki daha çabuk gitsinler ve ödenmiş veya ödenecek bedeller az olsun” ifadelerini kullandı. ANKA