Iraklı Kürtlerin bağımsızlık yolunda olduğu belirtilirken “PKK'nın da rolünün değiştiği” yorumu yapılıyor. İngiliz Economist dergisi, Iraklı Kürtler için “Türkiye, İran, Suriye topraklarından parçalar ısırma eğilimini onaylamamalıdır. Komşularının desteğini almalıdır” uyarısını yapıyor. Bu arada, dergiye konuşan PKK liderlerinden Cemil Bayık da “Irak'taki Kürtler kendilerine ait bir devlet istiyorlarsa, bu onların işi” diyor ve PKK’nın artık Güneydoğuda ayrı bir devlet istemediğini söylüyor. Bayık, “çözüm süreci”ne ilişkin olarak, PKK'nın şartlarına “iki taraf arasındaki görüşmelere arabuluculuk yapacak 'teftiş heyetinin' de dahil” olduğunu vurguluyor.
İngiliz haftalık dergi Economist son sayısında PKK ve Iraklı Kürtlere ilişkin üç ayrı yazıya yer veriyor. "Kürdistan: Bağımsızlığa her zamankinden daha yakın" başlıklı makalesinde, Iraklı Kürtlerin tarihini ve güncel politikaları ele alınırken dergiye konuşan Mustafa Barzani'nin torunu Şirvan Barzani, "Yeterince bekledik. Dört şeytan arasında bölünmemizin üzerinden yüz yıl geçti. İki yıl içinde bağımsız olacağız" diyor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin "Kendi kaderimize karar vermemizin zamanı geldi” sözlerini de aktaran dergi, Başbakan Neçirvan Barzani’nin " Irak artık egemenlik vasfını kaybetmiş bir devlet. Irak ulusu yok. Ama bağımsızlık bize sunulmayacak, bizim almamız gerekecek” dediğini de anlatıyor.
Economist, BBCTürkçe tarafından yansıtılan yazısında Neçirvan Barzani’nin, Kürtlerin diplomasi becerilerini kullanabilmesi durumunda bağımsızlığın “beş ya da altı yıl içinde geleceği” görüşünde olduğunu da belirtirken "Neçirvan Barzani, istikrarlı, bağımsız bir Kürdistan'ın ancak komşularıyla, özellikle de Türkiye ve Irak hükümeti ile işbirliği sağlarsa mümkün olacağının bilincinde. Barzani, 'İlk konuşulacak ülke Bağdat. Onları ikna etmemiz lazım' diyor."
Dergi, Türkiye ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki ticaretin 8 milyarı bulduğuna ve yaklaşık 100 bin Türk'ün Irak Kürdistan'ında çalıştığına dikkat çektiği son sayısının başyazılar bölümünde ise Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin “bağımsız olduğunu fakat isminin konmadığı” değerlendirmesini yapıyor.
Başyazıda Kuzey Irak’ta olası bağımsız Kürt devletine ilişkin “Ekonomik ve demokratik yeterliliğin yanı sıra, yeni devlet, askeri olarak kendini savunabilmeli ve Türkiye, İran, Suriye topraklarından parçalar ısırma eğilimini onaylamamalıdır. Komşularının desteğini almalıdır. Ve sınırların nereye çizileceği dahil, Irak hükümetiyle tüm şartları belirlemelidir” uyarısını yapıyor.
Economist, PKK'ya ayırdığı Kandil Dağları menşeli yazısında ise dergiye konuşan PKK liderlerinden Cemil Bayık ile ilgili "PKK kurucularından Cemil Bayık, 'Yeni PKK, eski PKK'dan farklı' diyor. Marksist-Leninist doktrinci geçmişinden uzaklaşan Bayık şimdi, 'Proletarya diktatörlüğü, parti diktatörlüğünü reddediyoruz' diyor. Bayık'a göre PKK artık, Kürtlerin çoğunlukta olduğu Türkiye'nin Güneydoğusunda ayrı bir devlet istemiyor” ifadelerini kullanıyor.
Cemil Bayık "Tüm isteğimiz, kendi kimliğimiz, kültürümüz ve demokratik koşullarımız altında özgürce yaşamak. Kendi kaderini tayin hakkı, bağımsız bir devlet olarak yorumlanmamalı” dediği açıklamaları sırasında “ Irak'taki Kürtler kendilerine ait bir devlet istiyorlarsa, bu onların işi” diyor. Dergi “Büyük Kürdistan” arayışında olmadıklarını söyleyen Bayık için şunları yazıyor:
"Bayık, onun yerine Türkiye içinde 'kanton sistemi' ve 'demokratik konfederalizm'i savunuyor. Bunun da, 1999'dan bu yana cezaevinde olan ve hala son sözü söyleyen PKK lideri Abdullah Öcalan'ın görüşü olduğunu öne sürüyor. Bayık, muhtemel modeller olarak da konfederal bir devlet olan İsviçre'yi ve hatta AB'yi sayıyor."
Economist, Bayık’ın Türkiye ile ateşkesin yaklaşık iki yıl sürdüğüne işaret ettiğini belirterek “Fakat Erdoğan hükümetinin, görüşmelerin devamı için PKK'nın şartlarını yerine getirmemesi durumunda çatışmaların devam edebileceğinden kaygılanıyor. Bu şartlara, iki taraf arasındaki görüşmelere arabuluculuk yapacak 'teftiş heyeti' de dahil. Bayık, Amerikalı veya Avrupalıların aracılık yapabileceğini 'Kim olacağının fark etmediğini' söylüyor” diyor.
Cihatçıların Irak'a yönelik saldırılarının da PKK'yı değiştirdiğini de kaydeden Economist, Bayık’ın IŞİD'in Kürtleri birleştirdiğini söylediğine dikkat çekerek PKK ve Peşmerge’nin Kobani'de de birlikte savaştıklarını belirtikten sonra "Bunlar etkileyici gelişmeler. Eğer PKK, hem Türkiye, hem de Iraklı Kürtlerle uzlaşıya varırsa, uzun ve kanlı mücadelesi sona erebilir” diyor.ANKA
İngiliz haftalık dergi Economist son sayısında PKK ve Iraklı Kürtlere ilişkin üç ayrı yazıya yer veriyor. "Kürdistan: Bağımsızlığa her zamankinden daha yakın" başlıklı makalesinde, Iraklı Kürtlerin tarihini ve güncel politikaları ele alınırken dergiye konuşan Mustafa Barzani'nin torunu Şirvan Barzani, "Yeterince bekledik. Dört şeytan arasında bölünmemizin üzerinden yüz yıl geçti. İki yıl içinde bağımsız olacağız" diyor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin "Kendi kaderimize karar vermemizin zamanı geldi” sözlerini de aktaran dergi, Başbakan Neçirvan Barzani’nin " Irak artık egemenlik vasfını kaybetmiş bir devlet. Irak ulusu yok. Ama bağımsızlık bize sunulmayacak, bizim almamız gerekecek” dediğini de anlatıyor.
Economist, BBCTürkçe tarafından yansıtılan yazısında Neçirvan Barzani’nin, Kürtlerin diplomasi becerilerini kullanabilmesi durumunda bağımsızlığın “beş ya da altı yıl içinde geleceği” görüşünde olduğunu da belirtirken "Neçirvan Barzani, istikrarlı, bağımsız bir Kürdistan'ın ancak komşularıyla, özellikle de Türkiye ve Irak hükümeti ile işbirliği sağlarsa mümkün olacağının bilincinde. Barzani, 'İlk konuşulacak ülke Bağdat. Onları ikna etmemiz lazım' diyor."
Dergi, Türkiye ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki ticaretin 8 milyarı bulduğuna ve yaklaşık 100 bin Türk'ün Irak Kürdistan'ında çalıştığına dikkat çektiği son sayısının başyazılar bölümünde ise Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin “bağımsız olduğunu fakat isminin konmadığı” değerlendirmesini yapıyor.
Başyazıda Kuzey Irak’ta olası bağımsız Kürt devletine ilişkin “Ekonomik ve demokratik yeterliliğin yanı sıra, yeni devlet, askeri olarak kendini savunabilmeli ve Türkiye, İran, Suriye topraklarından parçalar ısırma eğilimini onaylamamalıdır. Komşularının desteğini almalıdır. Ve sınırların nereye çizileceği dahil, Irak hükümetiyle tüm şartları belirlemelidir” uyarısını yapıyor.
Economist, PKK'ya ayırdığı Kandil Dağları menşeli yazısında ise dergiye konuşan PKK liderlerinden Cemil Bayık ile ilgili "PKK kurucularından Cemil Bayık, 'Yeni PKK, eski PKK'dan farklı' diyor. Marksist-Leninist doktrinci geçmişinden uzaklaşan Bayık şimdi, 'Proletarya diktatörlüğü, parti diktatörlüğünü reddediyoruz' diyor. Bayık'a göre PKK artık, Kürtlerin çoğunlukta olduğu Türkiye'nin Güneydoğusunda ayrı bir devlet istemiyor” ifadelerini kullanıyor.
Cemil Bayık "Tüm isteğimiz, kendi kimliğimiz, kültürümüz ve demokratik koşullarımız altında özgürce yaşamak. Kendi kaderini tayin hakkı, bağımsız bir devlet olarak yorumlanmamalı” dediği açıklamaları sırasında “ Irak'taki Kürtler kendilerine ait bir devlet istiyorlarsa, bu onların işi” diyor. Dergi “Büyük Kürdistan” arayışında olmadıklarını söyleyen Bayık için şunları yazıyor:
"Bayık, onun yerine Türkiye içinde 'kanton sistemi' ve 'demokratik konfederalizm'i savunuyor. Bunun da, 1999'dan bu yana cezaevinde olan ve hala son sözü söyleyen PKK lideri Abdullah Öcalan'ın görüşü olduğunu öne sürüyor. Bayık, muhtemel modeller olarak da konfederal bir devlet olan İsviçre'yi ve hatta AB'yi sayıyor."
Economist, Bayık’ın Türkiye ile ateşkesin yaklaşık iki yıl sürdüğüne işaret ettiğini belirterek “Fakat Erdoğan hükümetinin, görüşmelerin devamı için PKK'nın şartlarını yerine getirmemesi durumunda çatışmaların devam edebileceğinden kaygılanıyor. Bu şartlara, iki taraf arasındaki görüşmelere arabuluculuk yapacak 'teftiş heyeti' de dahil. Bayık, Amerikalı veya Avrupalıların aracılık yapabileceğini 'Kim olacağının fark etmediğini' söylüyor” diyor.
Cihatçıların Irak'a yönelik saldırılarının da PKK'yı değiştirdiğini de kaydeden Economist, Bayık’ın IŞİD'in Kürtleri birleştirdiğini söylediğine dikkat çekerek PKK ve Peşmerge’nin Kobani'de de birlikte savaştıklarını belirtikten sonra "Bunlar etkileyici gelişmeler. Eğer PKK, hem Türkiye, hem de Iraklı Kürtlerle uzlaşıya varırsa, uzun ve kanlı mücadelesi sona erebilir” diyor.ANKA