Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, Türkiye’yi yönetenlerin taşeron işçi sayısını bilmediğini belirterek, “İşçi sağlığı ve güvenliği alanının dahi taşerona devredildiği bu ülkede yasa dışı, insanlık dışı bir taşeron cumhuriyeti kurulmaktadır” dedi.
DİSK, “5-16 Haziran’ın ışığında iş cinayetleri ve taşerona karşı direniyoruz” sloganı çatışı altında Soma’da bir eylem düzenledi. Beko’nun Soma ziyaretinde yaptığı basın açıklamasında, 15-16 Haziranın 1970 işçi sınıfının masaya vurup “Artık yeter” dediği gün olduğunu belirtti.
Beko, 44 yıl önce DİSK’i kapatmak isteyen siyasi iktidara karşı işçi sınıfının ayağa kalktığını belirterek, “İstanbul’da yüzlerce fabrikada iş bırakan on binlerce işçi kentin sokaklarına akmıştır. Direniş ülkenin diğer kentlerine de yayılmış, şarteller inmiş, işyerleri, fabrikalar boşalmış, meydanlar işçilerle dolmuştur. 15-16 Haziran 1970’de işçiler önlerine çıkan tankları, barikatları bir bir aşarak DİSK’e sahip çıkmıştır” dedi.
Beko, bugün işçi sınıfının “taşeron köleliğine” ve iş cinayetlerine karşı örgütsüz, tepkisiz, çaresiz bırakılmak istendiğini vurgulayarak, “2014 yılının daha ilk beş ayında en az 810 işçi çalışırken aramızdan ayrılmıştır. Soma’da 301 işçi kardeşimizin öldüğü katliamın dışında her gün en az 3 işçi yaşamını yitirmektedir. Bu insanlar ölmek için değil yaşamak için, çocuklarını yaşatmak, onlara güzel bir gelecek sunmak için çalışmaktadır. 810 işçi kardeşimizin ölümü gerekli tedbirler alınarak önlenebilecek ölümlerdir” ifadelerini kulandı.
“Soma’da maden göçüğünde yaşanan cinayetlerin ortamını hazırlayan taşeron sistemidir, işçilerin güvencesiz, sendikasız çalıştırılmasıdır” diyen Beko, “Yıllardır ‘taşerona müjde’ vaatleri ile işçileri oyalayan AKP hükümeti bugünlerde meclise yeni bir yasa getirmektedir. Maalesef bu yasa taslağında da taşeron köleliğine son vermek bir yana, taşeron sistemini yaygınlaştıracak düzenlemeler bulunmaktaydı. AKP iktidara geldiğinde taşeron işçi sayısı 387 bin iken bugün 2 milyonu aşkın rakamlardan bahsedilmektedir. Bu o kadar kuralsız bir çalıştırma biçimidir ki taşeron işçi sayısını, Türkiye’yi yönetenler bile bilmemektedir. İşçi sağlığı ve güvenliği alanının dahi taşerona devredildiği bu ülkede yasa dışı, insanlık dışı bir taşeron cumhuriyeti kurulmaktadır" ifadelerini kullandı. Beko, işçi sınıfının örgütlendiğinde taşeron köleliğinin ve iş cinayetlerinin dayatmak mümkün olmayacağını belirtti.ANKA
Beko, bugün işçi sınıfının “taşeron köleliğine” ve iş cinayetlerine karşı örgütsüz, tepkisiz, çaresiz bırakılmak istendiğini vurgulayarak, “2014 yılının daha ilk beş ayında en az 810 işçi çalışırken aramızdan ayrılmıştır. Soma’da 301 işçi kardeşimizin öldüğü katliamın dışında her gün en az 3 işçi yaşamını yitirmektedir. Bu insanlar ölmek için değil yaşamak için, çocuklarını yaşatmak, onlara güzel bir gelecek sunmak için çalışmaktadır. 810 işçi kardeşimizin ölümü gerekli tedbirler alınarak önlenebilecek ölümlerdir” ifadelerini kulandı.
“Soma’da maden göçüğünde yaşanan cinayetlerin ortamını hazırlayan taşeron sistemidir, işçilerin güvencesiz, sendikasız çalıştırılmasıdır” diyen Beko, “Yıllardır ‘taşerona müjde’ vaatleri ile işçileri oyalayan AKP hükümeti bugünlerde meclise yeni bir yasa getirmektedir. Maalesef bu yasa taslağında da taşeron köleliğine son vermek bir yana, taşeron sistemini yaygınlaştıracak düzenlemeler bulunmaktaydı. AKP iktidara geldiğinde taşeron işçi sayısı 387 bin iken bugün 2 milyonu aşkın rakamlardan bahsedilmektedir. Bu o kadar kuralsız bir çalıştırma biçimidir ki taşeron işçi sayısını, Türkiye’yi yönetenler bile bilmemektedir. İşçi sağlığı ve güvenliği alanının dahi taşerona devredildiği bu ülkede yasa dışı, insanlık dışı bir taşeron cumhuriyeti kurulmaktadır" ifadelerini kullandı. Beko, işçi sınıfının örgütlendiğinde taşeron köleliğinin ve iş cinayetlerinin dayatmak mümkün olmayacağını belirtti.ANKA