Irak’ın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Muhamed Ali ElHakim, IŞİD militanlarının gelir kaynaklarından birinin organ ticareti olabileceği uyarısında bulundu.
Büyükelçi ElHakim, IŞİD’in Irak halkına karşı en ciddi suçlardan birini işlediğini söyledi. ElHakim, IŞİD insanlığa karşı soykırım suçu işlediğini ve uluslararası hukuk karşısında hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
IŞİD’in işlediği suçların çoğu, grubun kendi üyeleri tarafından belgeleniyor.
Büyükelçi ElHakim, IŞİD militanlarının organ ticareti yaptıkları konusunda duyumlar aldıklarını söyledi.
ElHakim, 10 ila 20 kişinin gömüldüğü toplu mezarlarda organ ticareti yapıldığını gösteren bazı bulgular elde ettiklerini kaydetti, toplu mezar bulduklarında önce cesetlere baktıklarını söyledi. ElHakim’e göre bu cesetler, kurşun yarası ya da bıçak darbeleriyle ölen kişilere ait.Ancak büyükelçi, bazı cesetlerin sırt kısımlarındaki kesiklerin, akıllara öncelikle böbrek olmak üzere organ ticaretini getirdiğini kaydediyor.
IŞİD’in Irak’ta Musul, Suriye’deyse Halep’teki havalimanlarına erişimi olduğunu belirten ElHakim, örgütün bu ulaşım merkezlerini uluslararası çapta organ ticareti için kullanabileceğini öne sürüyor. Büyükelçi ElHakim, IŞİD militanlarının Musul’da cenazelerden organ çıkarmayı reddeden doktorları öldürdüğünü de iddia ediyor.
Birleşmiş Milletler’in Irak Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov ise organ kaçakçılığıyla ilgili raporları gördüklerini ancak yeterli soruşturma olmadan bu iddiaları doğrulayamadıklarını belirtti.
Amerika’nın Sesi’nin yansıttığı habere göre, Irak topraklarının üçte biri militanların elinde olduğu için organ kaçakçılığı gibi iddiaları doğrulamak son derece zor.
1990’lı yılların sonunda Kosova Savaşı sırasında da organ kaçakçılığı yapıldığı yolundaki iddialar beş yıl önce gündeme gelmişti.Kosova Özgürlük Ordusu’nun Arnavutluk sınırında kurduğu toplama kamplarında aralarında Sırplar’ın da bulunduğu çok sayıda rehineyi öldürüp organlarını karaborsada sattıkları iddia edilmiş ancak bu iddialar hiçbir zaman doğrulanamamıştı.ANKA
ekoya fotolu
"İç güvenlik paketi sancısına" dikkat çekildi
“Anayasa Mahkemesi gereğini mutlaka yapacaktır”
Türkiye’de “iç güvenlik paketi” olarak adlandırılan yasa tasarısının muhalefetin sert tepkisine rağmen kabul edilmesinin yurt dışında da yankıları sürüyor. "İç güvenlik paketi sancısına" dikkat çeken Deutsche Welle, “Hukukçular, Anayasa Mahkemesi'nin paketin tartışmalı hükümlerini iptal edeceği görüşünde birleşiyor” diyor. Bu arada, DWelle’ye konuşan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun da, “Anayasa Mahkemesi gereğini mutlaka yapacaktır. Çünkü somut iptal gerekçeleri var” değerlendirmesini yaptı.
Detusche Welle, “Türkiye’de ‘iç güvenlik paketi’ sancısı” başlığı ile verdiği haberinde düzenlemelere ilişkin tartışmaların sadece Meclis'te değil, sokaklarda da aylarca sürdüğünü belirterek “Eleştirilerin dozu artınca paketin 63 maddesini metinden çıkaran iktidar partisi AKP, 69 maddelik iç güvenlik paketini yasalaştırınca Türkiye’de ‘kamu düzeninin sağlanması’ yolunda büyük adım atıldığı görüşünü yineledi” diyor.
Ancak muhalefetin yasaya tepkisinin sürdüğünü kaydeden DWelle, yasanın en çok eleştiri alan maddelerinin ise temel hak ve “özgürlüklerden geriye dönüş” olarak görülen düzenlemeler olduğunu anlatıyor.
Yeni düzenlemeleri Deutsche Welle’e değerlendiren İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Anayasa Hukukçusu Ergun Özbudun da, paketin anayasaya uygun olup olmadığı tartışmalarına gönderme yaparken “Anayasa Mahkemesi gereğini mutlaka yapacaktır. Çünkü somut iptal gerekçeleri var” şeklinde konuştu.
Yargıya ait yetkilerin idari amirlere verilmesinin bile "hukukun üstünlüğü" ilkesinin zedelenmesi açısından somut gerekçe sayılacağını anlatan Özbudun, “İç güvenlik paketiyle Türkiye’de gösteri hakkı ciddi şekilde yasal düzeyde ihlal edilmiştir. Paketle ilgili siyasi tartışmalar çok olacaktır ancak burada ciddi hukuki sorunlar yaratılmıştır.Bu da demokrasiyle ilgili bir sorundur” değerlendirmesi yapıyor.
Ergun Özbudun, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararın Türkiye’de demokrasinin varlığı konusunda ciddi bir gösterge olacağını da vurguladı.ANKA
Büyükelçi ElHakim, IŞİD’in Irak halkına karşı en ciddi suçlardan birini işlediğini söyledi. ElHakim, IŞİD insanlığa karşı soykırım suçu işlediğini ve uluslararası hukuk karşısında hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
IŞİD’in işlediği suçların çoğu, grubun kendi üyeleri tarafından belgeleniyor.
Büyükelçi ElHakim, IŞİD militanlarının organ ticareti yaptıkları konusunda duyumlar aldıklarını söyledi.
ElHakim, 10 ila 20 kişinin gömüldüğü toplu mezarlarda organ ticareti yapıldığını gösteren bazı bulgular elde ettiklerini kaydetti, toplu mezar bulduklarında önce cesetlere baktıklarını söyledi. ElHakim’e göre bu cesetler, kurşun yarası ya da bıçak darbeleriyle ölen kişilere ait.Ancak büyükelçi, bazı cesetlerin sırt kısımlarındaki kesiklerin, akıllara öncelikle böbrek olmak üzere organ ticaretini getirdiğini kaydediyor.
IŞİD’in Irak’ta Musul, Suriye’deyse Halep’teki havalimanlarına erişimi olduğunu belirten ElHakim, örgütün bu ulaşım merkezlerini uluslararası çapta organ ticareti için kullanabileceğini öne sürüyor. Büyükelçi ElHakim, IŞİD militanlarının Musul’da cenazelerden organ çıkarmayı reddeden doktorları öldürdüğünü de iddia ediyor.
Birleşmiş Milletler’in Irak Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov ise organ kaçakçılığıyla ilgili raporları gördüklerini ancak yeterli soruşturma olmadan bu iddiaları doğrulayamadıklarını belirtti.
Amerika’nın Sesi’nin yansıttığı habere göre, Irak topraklarının üçte biri militanların elinde olduğu için organ kaçakçılığı gibi iddiaları doğrulamak son derece zor.
1990’lı yılların sonunda Kosova Savaşı sırasında da organ kaçakçılığı yapıldığı yolundaki iddialar beş yıl önce gündeme gelmişti.Kosova Özgürlük Ordusu’nun Arnavutluk sınırında kurduğu toplama kamplarında aralarında Sırplar’ın da bulunduğu çok sayıda rehineyi öldürüp organlarını karaborsada sattıkları iddia edilmiş ancak bu iddialar hiçbir zaman doğrulanamamıştı.ANKA
ekoya fotolu
"İç güvenlik paketi sancısına" dikkat çekildi
“Anayasa Mahkemesi gereğini mutlaka yapacaktır”
Türkiye’de “iç güvenlik paketi” olarak adlandırılan yasa tasarısının muhalefetin sert tepkisine rağmen kabul edilmesinin yurt dışında da yankıları sürüyor. "İç güvenlik paketi sancısına" dikkat çeken Deutsche Welle, “Hukukçular, Anayasa Mahkemesi'nin paketin tartışmalı hükümlerini iptal edeceği görüşünde birleşiyor” diyor. Bu arada, DWelle’ye konuşan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun da, “Anayasa Mahkemesi gereğini mutlaka yapacaktır. Çünkü somut iptal gerekçeleri var” değerlendirmesini yaptı.
Detusche Welle, “Türkiye’de ‘iç güvenlik paketi’ sancısı” başlığı ile verdiği haberinde düzenlemelere ilişkin tartışmaların sadece Meclis'te değil, sokaklarda da aylarca sürdüğünü belirterek “Eleştirilerin dozu artınca paketin 63 maddesini metinden çıkaran iktidar partisi AKP, 69 maddelik iç güvenlik paketini yasalaştırınca Türkiye’de ‘kamu düzeninin sağlanması’ yolunda büyük adım atıldığı görüşünü yineledi” diyor.
Ancak muhalefetin yasaya tepkisinin sürdüğünü kaydeden DWelle, yasanın en çok eleştiri alan maddelerinin ise temel hak ve “özgürlüklerden geriye dönüş” olarak görülen düzenlemeler olduğunu anlatıyor.
Yeni düzenlemeleri Deutsche Welle’e değerlendiren İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Anayasa Hukukçusu Ergun Özbudun da, paketin anayasaya uygun olup olmadığı tartışmalarına gönderme yaparken “Anayasa Mahkemesi gereğini mutlaka yapacaktır. Çünkü somut iptal gerekçeleri var” şeklinde konuştu.
Yargıya ait yetkilerin idari amirlere verilmesinin bile "hukukun üstünlüğü" ilkesinin zedelenmesi açısından somut gerekçe sayılacağını anlatan Özbudun, “İç güvenlik paketiyle Türkiye’de gösteri hakkı ciddi şekilde yasal düzeyde ihlal edilmiştir. Paketle ilgili siyasi tartışmalar çok olacaktır ancak burada ciddi hukuki sorunlar yaratılmıştır.Bu da demokrasiyle ilgili bir sorundur” değerlendirmesi yapıyor.
Ergun Özbudun, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararın Türkiye’de demokrasinin varlığı konusunda ciddi bir gösterge olacağını da vurguladı.ANKA