Türkiye’de ortaya atılan “komplo” teorileri yabancı basının da dikkatini çekerken “Komplo teorileri Türkiye demokrasisi için endişe verici” yorumları yapılıyor.İngiliz Financial Times Gazetesi, "Son aylarda Türkiye'de Batı karşıtı komplo teorileri fırtınası esiyor" diyor.
FT Türkiye’deki “komplo” teorilerine vurgu yaptığı haber analizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen ay 1. Dünya Savaşı sırasında Gelibolu'yu işgal eden Batılı güçlerin Türkiye'yi hala “ikinci bir Endülüs” haline getirmek istediğini söylediğine dikkat çekiliyor.
IŞİD’in, dış güçler tarafından devreye sokulan bir “Türkiye'nin başarısını engelleme projesi” olduğu savlarına da vurgu yapan gazete, bazı uzmanlara göre, Erdoğan'ın bu söyleminin amacının, yaklaşan genel seçimlerde milliyetçi oyları toplamak olduğunu belirtiyor.
BBCTürkçe tarafından yansıtılan yazıda, Türkiye'de seçim yarışının giderek kızıştığını kaydeden gazete, Pazartesi günü sosyal medyaya uygulanan erişim yasağının, bir yıl içinde ülkedeki ikinci internet yasağı olduğunu da hatırlattıktan sonra şöyle devam ediyor:
"Komplo teorileri, başta Erdoğan olmak üzere, Türkiye'yi dış mihraklara- çoğunlukla Batı ve bazen Yahudilere- karşı mücadele eden bir ülke olarak gösterme güdüsüyle uyum içinde ilerliyor. Bu 'dış mihraklar' ülkenin birçok sorununun arkasındaki 'kolektif beyin' olarak gösteriliyor."
Medyanın bu teorileri yaymaktaki rolünü sorgulayan FT, "Burada kaçınılmaz soru şu: Nasıl bir medya, hükümet ve devlet, bu tarz bir propaganda kampanyasını devreye sokup kendi çıkarına kullanır?" diye soruyor.
Geçen hafta İstanbul Çağlayan'daki adliyede savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınıp öldürüldüğü saldırıya da değinen gazete, olayda Almanya'nın rolü olduğu iddiasına da işaret ediyor.
FT, “iç düşmanların" da hedef alındığını belirtirken bunun bir örneği olarak da CHP'li Umut Oran’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a suikast planlamakla suçlandığını anımsatıyor. Gazete, analizi şu savlarla noktalıyor:
"Ortadoğu'daki başka ülkelerde de olduğu gibi, Türkiye'nin uzun bir komplo teorileri geleneği var. Buna rağmen, şu andaki kara propaganda kampanyası- ve hükümet yetkilileri ile danışmanlarının bunda oynadığı rol- ülke demokrasisi için sadece endişe yaratabilir."ANKA
FT Türkiye’deki “komplo” teorilerine vurgu yaptığı haber analizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen ay 1. Dünya Savaşı sırasında Gelibolu'yu işgal eden Batılı güçlerin Türkiye'yi hala “ikinci bir Endülüs” haline getirmek istediğini söylediğine dikkat çekiliyor.
IŞİD’in, dış güçler tarafından devreye sokulan bir “Türkiye'nin başarısını engelleme projesi” olduğu savlarına da vurgu yapan gazete, bazı uzmanlara göre, Erdoğan'ın bu söyleminin amacının, yaklaşan genel seçimlerde milliyetçi oyları toplamak olduğunu belirtiyor.
BBCTürkçe tarafından yansıtılan yazıda, Türkiye'de seçim yarışının giderek kızıştığını kaydeden gazete, Pazartesi günü sosyal medyaya uygulanan erişim yasağının, bir yıl içinde ülkedeki ikinci internet yasağı olduğunu da hatırlattıktan sonra şöyle devam ediyor:
"Komplo teorileri, başta Erdoğan olmak üzere, Türkiye'yi dış mihraklara- çoğunlukla Batı ve bazen Yahudilere- karşı mücadele eden bir ülke olarak gösterme güdüsüyle uyum içinde ilerliyor. Bu 'dış mihraklar' ülkenin birçok sorununun arkasındaki 'kolektif beyin' olarak gösteriliyor."
Medyanın bu teorileri yaymaktaki rolünü sorgulayan FT, "Burada kaçınılmaz soru şu: Nasıl bir medya, hükümet ve devlet, bu tarz bir propaganda kampanyasını devreye sokup kendi çıkarına kullanır?" diye soruyor.
Geçen hafta İstanbul Çağlayan'daki adliyede savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınıp öldürüldüğü saldırıya da değinen gazete, olayda Almanya'nın rolü olduğu iddiasına da işaret ediyor.
FT, “iç düşmanların" da hedef alındığını belirtirken bunun bir örneği olarak da CHP'li Umut Oran’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a suikast planlamakla suçlandığını anımsatıyor. Gazete, analizi şu savlarla noktalıyor:
"Ortadoğu'daki başka ülkelerde de olduğu gibi, Türkiye'nin uzun bir komplo teorileri geleneği var. Buna rağmen, şu andaki kara propaganda kampanyası- ve hükümet yetkilileri ile danışmanlarının bunda oynadığı rol- ülke demokrasisi için sadece endişe yaratabilir."ANKA