Mısır’da Mursi yönetimine karşı gerçekleştirilen darbenin “Türkiye’ye uyarı” olduğu öne sürülürken Tunus'taki Ennahda'nın "kapsayıcı yaklaşımı" örnek gösteriliyor. The Guardian gazetesince “Mısır’daki darbe Türkiye’ye uyarı ama Erdoğan kulak verecek mı?” başlığı ile yayımlanan makalede “Müslüman Kardeşler gibi AK Parti’nin de muhalifleri karşısına alırken” Tunus’da İslamcı Ennahda’nın ise, “kapsayıcı bir yaklaşımı” benimseyerek “demokrat İslamcılar için bir ilerleme yolu göstertiği” öne sürülüyor.
İngiliz The Guardian gazetesinin yer verdiği, Queen Mary Üniversitesi öğretim üyelerinden Ortadoğu tarihi uzmanı James E. Baldwin imzalı makalede Tunus’da iktidardaki “Ennahda’nın durumunun Mursi’ye daha yakın olmasına rağmen darbe Tunus’ta, Ankara’da olduğundan daha az tehdit edici” iddiasında bulunuldu.
Mısır’daki “Darbe sadece Muhammed Mursi için değil aynı zamanda da Ortadoğu’daki en başarılı İslamcı parti olan Türkiye’nin AK Parti’si için de büyük bir şok oldu” savını da dile getiren Baldwin, darbe haberinin Ankara’ya ulaştığında, Başbakan Erdoğan’ın “Ege’deki tatilini hemen yarıda kestiğini ve kıdemli Bakanların katılımıyla bir kriz toplantısı” düzenlediğine dikkat çektikten sonra “Darbe, Erdoğan’ın AK Parti’si için neden o kadar önemli” sorusunu da sordu.
Makalede Mısır’daki darbenin “AKP’nin popülist demokratik İslamizmini tüm Ortadoğu’ya ihraç etme vizyonunu alt üst ettiği”, “AKP’nin aynı zamanda Mursi’ye karşı halk muhalefetini küçümsediği… darbeyi Gezi Parkı göstericilerini itibarsızlaştırmak için kullandığı” iddiasına da yer verildi.
Baldwin, AK Parti ve Müslüman Kardeşlerin “baskı altındaki bir muhalefet” olmaktan çıkıp iktidara ulaşmasıyla “mağduriyet” söylemlerinin artık yaygın bir sempati yaratmadığı görüşünü de dile getirdi. “AKP’nin Mısır’da darbe öncesi kitlesel protestoların Mursi politikalarının yaygın bir reddi anlamına geldiğini kabul etmek istemediği”ni öne süren Baldwin, “Hem AK Parti hem de Müslüman Kardeşlerce muhalefeti, esrarengiz yabancı güçlerin eseri diye şeytanlaştırılması sadece sorunun yanlış bir teşhisi değil aynı zamanda sorunun ta kendisi” yorumunu da yaptı. James E. Baldiw, Tunus’taki İslamcı Ennahda Partisinin ise “demokratik İslamcılar için farklı bir yol gösterdiği”ni savunduğu makalesinde Ennahda’nın da Mısır’daki darbeye karşı çıktığına dikkat çektikten sonra “Ancak Tunus ile Mısır arasındaki benzerliğe karşı darbe Tunus’ta, Ankara’dan daha az tehdit edici” iddiasında bulundu.
Tunus’ta bazı muhaliflerin bir isyan kampanyasını organize etmeye çalışsa da “sınırlı” bir başarı elde ettiklerini kaydeden Baldwin, “Agresif tek taraflı gündemini” uygulayan Mursi’nin aksine Ennahda’nın iki orta sol parti ile bir koalisyon oluşturmayı tercih ettiğini anımsatarak “Ennahda’nın göreli başarısı, bu kapsayıcı yaklaşımın değerini gösteriyor” diye yazdı.SHA
Mısır’daki “Darbe sadece Muhammed Mursi için değil aynı zamanda da Ortadoğu’daki en başarılı İslamcı parti olan Türkiye’nin AK Parti’si için de büyük bir şok oldu” savını da dile getiren Baldwin, darbe haberinin Ankara’ya ulaştığında, Başbakan Erdoğan’ın “Ege’deki tatilini hemen yarıda kestiğini ve kıdemli Bakanların katılımıyla bir kriz toplantısı” düzenlediğine dikkat çektikten sonra “Darbe, Erdoğan’ın AK Parti’si için neden o kadar önemli” sorusunu da sordu.
Makalede Mısır’daki darbenin “AKP’nin popülist demokratik İslamizmini tüm Ortadoğu’ya ihraç etme vizyonunu alt üst ettiği”, “AKP’nin aynı zamanda Mursi’ye karşı halk muhalefetini küçümsediği… darbeyi Gezi Parkı göstericilerini itibarsızlaştırmak için kullandığı” iddiasına da yer verildi.
Baldwin, AK Parti ve Müslüman Kardeşlerin “baskı altındaki bir muhalefet” olmaktan çıkıp iktidara ulaşmasıyla “mağduriyet” söylemlerinin artık yaygın bir sempati yaratmadığı görüşünü de dile getirdi. “AKP’nin Mısır’da darbe öncesi kitlesel protestoların Mursi politikalarının yaygın bir reddi anlamına geldiğini kabul etmek istemediği”ni öne süren Baldwin, “Hem AK Parti hem de Müslüman Kardeşlerce muhalefeti, esrarengiz yabancı güçlerin eseri diye şeytanlaştırılması sadece sorunun yanlış bir teşhisi değil aynı zamanda sorunun ta kendisi” yorumunu da yaptı. James E. Baldiw, Tunus’taki İslamcı Ennahda Partisinin ise “demokratik İslamcılar için farklı bir yol gösterdiği”ni savunduğu makalesinde Ennahda’nın da Mısır’daki darbeye karşı çıktığına dikkat çektikten sonra “Ancak Tunus ile Mısır arasındaki benzerliğe karşı darbe Tunus’ta, Ankara’dan daha az tehdit edici” iddiasında bulundu.
Tunus’ta bazı muhaliflerin bir isyan kampanyasını organize etmeye çalışsa da “sınırlı” bir başarı elde ettiklerini kaydeden Baldwin, “Agresif tek taraflı gündemini” uygulayan Mursi’nin aksine Ennahda’nın iki orta sol parti ile bir koalisyon oluşturmayı tercih ettiğini anımsatarak “Ennahda’nın göreli başarısı, bu kapsayıcı yaklaşımın değerini gösteriyor” diye yazdı.SHA
RSS