ANASAYFA arrow right Siyaset

Naci Bostancı: 'Cemaatin orduları yok ama okulları var'

Naci Bostancı: 'Cemaatin orduları yok ama okulları var'
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.14
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.14
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Cemaatin orduları yok ama ordu yerine okulları var” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Cemaatin orduları yok ama ordu yerine okulları var” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, “Yeni Çağ’a doğru Avrupa'nın sömürgeleştirme sistemi teşekkül ederken, önce ordular gidip orayı fethediyorlardı, sonra tüccarlar gidiyor orada sermaye aktarıyorlar, sonra da din adamları gidiyorlar bu insanları Hristiyanlığa çevirmeye çalışıyorlardı. Tabi, cemaatin orduları yok ama ordu yerine okulları var” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan ‘Neler Oluyor’ programına konuk oldu. Bostancı, TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sunduğu programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.Programda ‘çözüm süreci’ne ilişkin açıklamalarda bulunan Bostancı, Türkiye’nin çözüm sürecinden sonra kendi reşitliğini ispat edeceğini, bölgede kudretli bir ülke olduğunu kanıtlayacağını belirtti.
Halkın çözüm sürecinin arkasında durduğuna dikkat çeken Bostancı, “Herkes ‘milli birlik’ diyor ama sürekli farklı şekilde telaffuz ediliyor. Milli birlik, sürekli bu lafı söyleyerek olmaz.Yapmış olduğun konuşmalar, eğer bu ülkenin her yerinde insanlar tarafından coşkuyla en azından makul karşılanıyorsa, işte bu konuşma milli birliği sağlar.Ama sen salonda konuşuyorsun, herkes ayağa kalkıyor alkışlıyor; başka bir salonda aynı konuşmayı yapmak istiyorsun seni konuşturmuyorlar, yuhalıyorlar.Bu dil, milli birliği sağlamaz. Mesele, hamaset yapmak, bağırıp çağırmak değil, mesele meydan okuyucu bir dille konuşmak değil, aksine herkese dokunan, herkesi kuşatan, zarif, bütün yaraları iyileştirmeye yönelik ve herkesin kaderini ortaklaştıran bir dille konuşabiliyor muyuz? İşte milli birliğin adresi, retoriği budur” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de geçmişte de dış destekli bir takım algı operasyonlarının yapıldığının altını çizen Bostancı, “Paralel yapıyı tartışırken, iki şeyi birbirinden ayırmak lazım. Birincisi tabanda, Anadolu’da çok temiz insanlar var. Hakikaten Allah yolunda hizmet etmek isteyen insanlar var. Bu çevre, özellikle 2 yıldır bir algı operasyonuyla, paralel yapı dediğimiz operasyonların mühendisliğini teşkil eden çevrenin planı mahiyetinde eklemlendi.
Belli ölçüde aynı çizgide, aynı politikalarda hareket kabiliyeti kazandırılmaya çalışıldı, sosyal medya kullanıldı.Ama bu süreçte o temiz insanların bir kısmı da ayrıldı.Yani, ‘biz bu işi yanlış biliyormuşuz’ dediler, okullardan çocuklarını aldılar, daha mesafeli durdular.Bu tip yapıları ikiye ayırmak gerekiyor. Bir; bu tür işler için muhtemelen dışarıdaki bir takım güçlerle ilişkileri olan bir çevre, bir de bu tür işlere pek inanmayan, ‘böyle şeyler olmaz’ diyen, meseleyi bir tür hukuk, yargı, hırsızlık, uğursuzluk olarak gören, bunun üzerinden bu operatif çevreye eklemlenen tabandaki bir kesim” diye konuştu.
Bostancı, dış güçlerin Türkiye’nin ilerlemesini çeşitli yöntemler kullanarak yavaşlattığını ve 2002 yılından beri AK Parti hükümetlerine birçok oyun oynandığını savundu. Paralel yapının dış güçlerin Türkiye’ye karşı kullandığı son koz olduğunu belirten Bostancı, “Paralel yapı, Türkiye’ye yönelik operasyonlarda kullanılabilecek en son kozdu. Dikkat ederseniz AK Parti 2002’den beri iktidarda, Türkiye çok fuleli adımlarla ilerledi.
Öteden beri ülkelere çeşitli roller biçerler, Türkiye’yi de Orta Doğu’daki iki buçuk devletten biri olarak görürler.Türkiye, iki buçuk devletten birisi olarak da ne çok güçlü olsun ne de çok zayıf olsun isterler.Belli bir yerde dursun isterler. Bu da nasıl mümkün olabilir; reşitliğini ispat eden, fuleli adımlarla ilerleyen bir Türkiye’nin kontrolden çıkmaması için zaman zaman bir takım operasyonlara açık olması lazım. 2002’den bu yana AK Parti’ye yönelik olarak Türkiye’yi hızla kalkındıran, insanların kendine güvenmesini sağlayan, halkın iradesini siyasete taşıyan bu güçlü iktidara karşı çok çeşitli işler yapıldı” şeklinde konuştu.
Siyaset bilimci, iletişim bilimci, halkla ilişkiler uzmanı ve sosyolog olan Bostancı, paralel yapıyı sosyolojik açıdan da değerlendirdi. Başlangıçta dini bir cemaat olarak kurulan grubun sonradan ekonomik ve siyasi işlere el atmasıyla paralel bir yapıya dönüştüğünü ifade eden Bostancı, “Paralel yapının da içinde kendisine nema bulduğu, içinde masum insanların da bulunduğu cemaat dediğimiz yapı, başlangıçta bu tür niyetlere sahip değildi. Yani kendisinin çekirdeği itibariyle, modernlik içerisinde hayat bulan İslamcı cerihatların bir parçası olarak görüyordu.
Nurculuk üzerine bir mecrada ‘kişisel imanı kurtaralım’ ve aynı zamanda ‘okur yazar kadrolar yetiştirelim’ derdindeydiler. Özellikle de vesayetçi yapıların Müslümanlar üzerinde oluşturduğu zulme mani olmak için de ‘iyi yetiştirilmiş çocuklarımızı buralara gönderelim’ diyorlardı. Bunlar insanlara sevimli geldi.Bu tür hareketler gelişip büyüdükçe ekonomik politikle daha çok ilişkide olurlar, aynı zamanda uluslararası ayakları oluşur, aynı zamanda bürokrasiyle de ilişki kurarlar, ülke içerisinde bağları olur. Bütün bunlar alan genişledikçe dünyevi iktidardan daha çok pay almak isterler, ekonomik elitten daha fazla pay isterler, uluslararası ortakların senden bir takım taleplerde bulunur. Ve bu çerçevede sen kendine gitgide daha fazla siyasi roller atfetmeye başlarsın” değerlendirmesinde bulundu.
Paralel yapının yöntemlerini Yeni Çağ’da Avrupalıların fethettikleri yerleri sömürgeleştirme yöntemlerine benzeten Bostancı, “Cemaatin yurt dışında 168 okulu var. Ben de bir kısmını gördüm. Doğrusu o baktığımız dönemlerde de daha çok sivil bir hareket olarak değerlendirdik. Fakat bu okullar şöyle bir rol oynadı; Yeni Çağ’a doğru Avrupa'nın sömürgeleştirme sistemi teşekkül ederken, önce ordular gidip orayı fethediyorlardı, sonra tüccarlar gidiyor orada sermaye aktarıyorlar, sonra da din adamları gidiyorlar bu insanları Hristiyanlığa çevirmeye çalışıyorlardı. Yani orduların, tüccarların ve din adamlarının kol kola yönettiği bir operasyon. Tabi cemaatin orduları yok ama ordu yerine okulları var” diye konuştu.İHA
İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *