Türkiye'yi karabasandan kurtaracağız
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''çözüm süreci''ni değerlendirdi, ''Türkiye'yi 30-40 yıllık bir karabasandan kurtarmış olacağız'' dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu. Arınç, "çözüm süreci"ne ilişkin, MHP'nin farklı bir noktada durduğunu, CHP'nin ''kafasının karışık olduğunu'' dile getirerek, ''Tüm anketlere baktığımızda halka sürecin olumlu bitmesi noktasında bir beklenti ve umut olduğunu görebiliyoruz" dedi.
Türkçülüğe devam edemeyiz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkçülükle, Kürtçülükle bir yere varmanın mümkün olmadığını ifade ederek, “Farklılıkların bir arada yaşaması özgürlüktür. Bunu temin etmemiz lazım. Türkiye’de Türk kelimesi herkesi kapsayan bir nokta olmaktan çıkmışsa buna rağmen Türkçülüğe devam edemeyiz. Cumhuriyetin kuruluşuyla başlayan yani Cumhuriyetçi Türk kavramının bugün Türkiye’nin sorunlarını çözmediği konusunda ben şahsen bir inanç sahibiyim” dedi. -Başbakan Yardımcısı Arınç, milliyetçiliğin reddedilecek bir duygu olmadığını vurgulayarak, “Kimse kendi milliyetinden, etnik kökeninden dolayı bir utanç duyamaz, aksine iftihar duyar. Herkesin Türk olması gerektiğini, Türkçülük yapmasını kabul edemeyiz. Buna uygun bir anayasa yapmamız gerekir” diye konuştu.
Ne gerekiyorsa onu yapar
''MİT, çözüm sürecinin baş aktörüdür'' diyen Arınç, MİT'in Kandil ve Avrupa kanadıyla da görüşüp görüşmediğine ilişkin soru üzerine de ''Önüne koyduğumuz görev belli. Başarıya ulaşmak için bir istihbarat örgütü ne gerekiyorsa yapar'' şeklinde konuştu.
Pazarlık konusu olmaz
PKK'nın elindeki devlet görevlilerinin bırakılmasının söz konusu olduğu söylemlerinin hatırlatılması üzerine Arınç, bu kişilerin ailelerine kavuşturulması noktasında her gün teyakkuz halinde olduklarını bildirdi.
''Karşı taraf 'biz size teslim ediyoruz' derse buna ancak seviniriz" diyen Arınç, Öcalan'ın sözlerinin dinlenmesi durumunda bu kişilerin ailelerine teslim edilmesi konusunun gündeme gelebileceğine inandığını, ancak bunun bir pazarlık konusu olmadığını söyledi.
Türkiye 30-40 yıllık bir karabasandan kurtulmuş olacak
Terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın infazının koşullarını belli olduğunu ifade eden Arınç, şunları kaydetti: "Bugün terörün bitirilmesini, silah bırakılmasını, Türkiye'nin terörden arındırılmasını şu veya bu şekilde gündemimize almışsak, bu sürecin içinde Öcalan'ın önemli bir aktör olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu gerçeği bilmemiz onu yüceltmemiz anlamına gelmez.
Akılcı siyaset yapıyoruz. Başarabilirsek, Türkiye 30-40 yıllık bir karabasandan kurtulmuş olacak. Başaramazsak Türkiye terörün acısını, yanığını içinde hissetmiş olacak. Daha popüler olacakmış, şöhret kazanacakmış bunları bir kenara bırakacağız. Bu aktörden nasıl yararlanacağız bence akılcı olan bunu takip etmek''
Herkesin 'ben Türküm' demesi gerektiğini kabul edemeyiz
Arınç, ''Herkesin Türk olması gerektiğini, 'ben Türküm' demesi gerektiğini, Türkçülük yapması gerektiğini herhalde kabul edemeyiz. Buna uygun bir anayasa yapmalıyız'' şeklinde konuştu.
Etnisiteye güçlü bir vurgu yapmayan yeni bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramının daha kuşatıcı olduğunu düşündüklerini kaydeden Arınç, ''Yeni anayasada vatandaşlık kavramının etnisiteye vurgu yapmadan, yeniden yazılması konusunda CHP'nin de bir yumuşak tavır içerisinde olduğunu, BDP'nin de bir yumuşak tavır içerisinde olduğunu biliyorum'' dedi.
Hiçbir hakikat gizli kalmamalı
Arınç, ''Tezkerenin tutanaklarının açıklanmasından yana mısınız? Böyle bir talep olacak mı?'' sorusu üzerine ise ''Hem 1 Mart 2003'ün tutanakları hem de ondan önceki kapalı oturumlara ait şu ana kadar açıklanmamış tutanak varsa hepsinin yayınlanmasını isterim'' ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''çözüm süreci''ni değerlendirdi, ''Türkiye'yi 30-40 yıllık bir karabasandan kurtarmış olacağız'' dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu. Arınç, "çözüm süreci"ne ilişkin, MHP'nin farklı bir noktada durduğunu, CHP'nin ''kafasının karışık olduğunu'' dile getirerek, ''Tüm anketlere baktığımızda halka sürecin olumlu bitmesi noktasında bir beklenti ve umut olduğunu görebiliyoruz" dedi.
Türkçülüğe devam edemeyiz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkçülükle, Kürtçülükle bir yere varmanın mümkün olmadığını ifade ederek, “Farklılıkların bir arada yaşaması özgürlüktür. Bunu temin etmemiz lazım. Türkiye’de Türk kelimesi herkesi kapsayan bir nokta olmaktan çıkmışsa buna rağmen Türkçülüğe devam edemeyiz. Cumhuriyetin kuruluşuyla başlayan yani Cumhuriyetçi Türk kavramının bugün Türkiye’nin sorunlarını çözmediği konusunda ben şahsen bir inanç sahibiyim” dedi. -Başbakan Yardımcısı Arınç, milliyetçiliğin reddedilecek bir duygu olmadığını vurgulayarak, “Kimse kendi milliyetinden, etnik kökeninden dolayı bir utanç duyamaz, aksine iftihar duyar. Herkesin Türk olması gerektiğini, Türkçülük yapmasını kabul edemeyiz. Buna uygun bir anayasa yapmamız gerekir” diye konuştu.
Ne gerekiyorsa onu yapar
''MİT, çözüm sürecinin baş aktörüdür'' diyen Arınç, MİT'in Kandil ve Avrupa kanadıyla da görüşüp görüşmediğine ilişkin soru üzerine de ''Önüne koyduğumuz görev belli. Başarıya ulaşmak için bir istihbarat örgütü ne gerekiyorsa yapar'' şeklinde konuştu.
Pazarlık konusu olmaz
PKK'nın elindeki devlet görevlilerinin bırakılmasının söz konusu olduğu söylemlerinin hatırlatılması üzerine Arınç, bu kişilerin ailelerine kavuşturulması noktasında her gün teyakkuz halinde olduklarını bildirdi.
''Karşı taraf 'biz size teslim ediyoruz' derse buna ancak seviniriz" diyen Arınç, Öcalan'ın sözlerinin dinlenmesi durumunda bu kişilerin ailelerine teslim edilmesi konusunun gündeme gelebileceğine inandığını, ancak bunun bir pazarlık konusu olmadığını söyledi.
Türkiye 30-40 yıllık bir karabasandan kurtulmuş olacak
Terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın infazının koşullarını belli olduğunu ifade eden Arınç, şunları kaydetti: "Bugün terörün bitirilmesini, silah bırakılmasını, Türkiye'nin terörden arındırılmasını şu veya bu şekilde gündemimize almışsak, bu sürecin içinde Öcalan'ın önemli bir aktör olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu gerçeği bilmemiz onu yüceltmemiz anlamına gelmez.
Akılcı siyaset yapıyoruz. Başarabilirsek, Türkiye 30-40 yıllık bir karabasandan kurtulmuş olacak. Başaramazsak Türkiye terörün acısını, yanığını içinde hissetmiş olacak. Daha popüler olacakmış, şöhret kazanacakmış bunları bir kenara bırakacağız. Bu aktörden nasıl yararlanacağız bence akılcı olan bunu takip etmek''
Herkesin 'ben Türküm' demesi gerektiğini kabul edemeyiz
Arınç, ''Herkesin Türk olması gerektiğini, 'ben Türküm' demesi gerektiğini, Türkçülük yapması gerektiğini herhalde kabul edemeyiz. Buna uygun bir anayasa yapmalıyız'' şeklinde konuştu.
Etnisiteye güçlü bir vurgu yapmayan yeni bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramının daha kuşatıcı olduğunu düşündüklerini kaydeden Arınç, ''Yeni anayasada vatandaşlık kavramının etnisiteye vurgu yapmadan, yeniden yazılması konusunda CHP'nin de bir yumuşak tavır içerisinde olduğunu, BDP'nin de bir yumuşak tavır içerisinde olduğunu biliyorum'' dedi.
Hiçbir hakikat gizli kalmamalı
Arınç, ''Tezkerenin tutanaklarının açıklanmasından yana mısınız? Böyle bir talep olacak mı?'' sorusu üzerine ise ''Hem 1 Mart 2003'ün tutanakları hem de ondan önceki kapalı oturumlara ait şu ana kadar açıklanmamış tutanak varsa hepsinin yayınlanmasını isterim'' ifadelerini kullandı.
RSS