Başbakan Ahmet Davutoğlu yurt dışında görev yapan ticaret müşavirlerine “bize mazeretle gelmeyeceksiniz” talimatı verdi. Ticaret Müşavirlerinin klasik memur anlayışını değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Önümüzdeki dönemde AB ilişkilerde yeni bir dinamizm bekliyoruz” dedi.
Davutoğlu, “Ekonomi Bakanlığı 3. Ticaret Müşavirleri Konferansı’nda” konuştu.
Ticaret müşavirlerinin dünyanın her yerinde, gözleri kulakları olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, “2008 yılında 74 ülkede, 94 merkezde, 115 müşavirimiz görevdeydi. Şimdi dünyadaki ekonomik krizi göz önüne aldığınız zaman, 110 ülkede, 165 merkezde, 250 ticaretmüşavirliği ile hizmet yürütüyoruz. Hızımızı kesmedik, aksine artırdık. Türkiye ekonomik kriz esnasında dahil ekonomik dinamizmini alanda ki mevcudiyeti ile göstermiş. Küresel ekonomik krizin Türkiye açısından daha kolay atlatılabilmesinin önemli araçlarından biri dış ekonomik ilişkilerde sağladığımız bu çeşitlilik. Şu anda Afrika’da 37, Asya Pasifikte 66, Amerika’da 31, Avrupa’da 86 ve Ortadoğu’da 30 müşavirimizle her alanda bulunan bir kapasiteye sahibiz” dedi.
Ticaret müşavirlerinden beklentilerini de açıklayan Başbakan Davutoğlu, “Dünyadaki küresel ekonomik değişimi yakından takip etmeniz, nabzını tutmanız ve bu nabzı o ülke perspektifinden Ankara’ya aktarmanız. Bu çok önemli bir misyon. Biz Ankara’dan bu değişimi takip ederken sadece uluslararası basın ve uluslararası basında yayınlanan raporlar üzerinden değil, sizin gözünüzden, siz çünkü orada Ankara’nın gözüsünüz, kulağısınız. Sizin gözünüzde o ülkenin küresel değişimden ki yerini tespit etmeniz lazım. Bu yıl G20 dönem başkanlığını üstlenen bir ülkenin ticaret müşaviri olarak sizlerin orada, sadece o ülke şartlarını değil G20 gündemimizi de orada anlatan bir konumda olmanız lazım. O zaman küresel ekonomik gelişimi takip eden bir sorumlulukla karşı karşıyasınız” şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konferansın en önemli hedeflerinden birisinin, "her alanda Türkiye’deki değişimi de anlayarak, her yıl o değişimle birlikte Türkiye’nin hedeflerinin ticaret müşavirlerinin bulunduğu ülkelere intibak ettirmesi" olduğunu söyledi.
Ticaret müşavirlerinin klasik memur anlayışını değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Sizler statü olarak devlet memurusunuz ama yöntem olarak memur mantığının dışında hareket etmek durumundasınız. Dinamik, aktif, bıkmadan usanmadan çalışmaya ayarlı Ticaret Müşavirleri görmek istiyoruz. Günde 8 saatse mesai, 7 saatini ofiste, 5 saatini ofiste geçiren Ticaret Müşavirleri vazifesini yapmıyor demektir. Alanda olacaksınız, piyasalarda olacaksınız, Mevzuatın getirdiği engelleri aşmaya çalışacaksınız, Türkiye ile temas halinde olacaksınız ama aynı zamanda oradaki iş dünyası ile ticaret odaları ile temas halinde olacaksınız. Sizden beklentilerimiz belli mesai saatleri içinde masa başında rapor yazmak değil. Beklentimiz ve talebimiz ilişkileri geliştirmek ve tüm bu resmi bütüncül bir stratejinin farklı tonları halinde görebilmek ve bizi de bu anlamda yönlendirebilmek. Ankara’yı bulunduğunuz yerden yönlendirecek sizlersiniz.
Bize mazeretle gelmeyeceksiniz. 24 saat yetmiyorsa, 25’inci saati bulacaksınız, 7 gün yetmiyorsa haftada 8’inci günü bulacaksınız ama mutlaka geçmişte kaybedilen zamanı telefi etmek üzere gece ve gündüz, faaliyet içinde, aktivite içinde, alanda, filen bizzat bu işi yöneten ekip olarak çalışacaksınız.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler Gümrük Birliği dolayısıyla çok özel statüde ilişkide olduğumuz ülkelerdir. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ticaret müşavirliği yapan arkadaşlarımız mutlaka gümrük birliği mevzuatını ve buradan doğan haklarımızı takip edip, bu haklarda herhangi bir yıpranma veya aşınmaya çaba göstermesi lazım. AB ilişkilerimizde sadece bugünün sorunlarını çözmeye ayarlı veya AB içindeki payımızı bugün için artırmaya ayarlı bir politika değil AB krizden çıktıktan sonraki aşamada da AB içinde en fazla ekonomik aktivite gösteren bir yeni dönemin başlangıç işaretlerini vermek durumundayız. Şimdiden kendimizi kriz sonrası düzenlemelere, ayarlamalara hazır kılmalıyız. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde AB ilişkilerde yeni bir dinamizm bekliyoruz."
Irak’ın Türkiye’nin enerji açığını giderebileceği en büyük potansiyele sahip ülkelerden biri olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “Türkiye ile Irak ekonomik açıdan birbirini tamamlayan ülkelerdir, birbirine rakip ülkeler değildir. Bütün komşu ülkelerle ekonomik ilişkilerde tamamlayıcılık ilişkisine özen göstermenizi rica ediyorum. Dünyanın her yerinde olmadıkça, bir yerinde olmak artık anlamlı değil. Artık hattı iktisat yoktur sathı iktisat vardır. Bu satıh bütün dünyadır.”(ANKA
Davutoğlu, “Ekonomi Bakanlığı 3. Ticaret Müşavirleri Konferansı’nda” konuştu.
Ticaret müşavirlerinin dünyanın her yerinde, gözleri kulakları olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, “2008 yılında 74 ülkede, 94 merkezde, 115 müşavirimiz görevdeydi. Şimdi dünyadaki ekonomik krizi göz önüne aldığınız zaman, 110 ülkede, 165 merkezde, 250 ticaretmüşavirliği ile hizmet yürütüyoruz. Hızımızı kesmedik, aksine artırdık. Türkiye ekonomik kriz esnasında dahil ekonomik dinamizmini alanda ki mevcudiyeti ile göstermiş. Küresel ekonomik krizin Türkiye açısından daha kolay atlatılabilmesinin önemli araçlarından biri dış ekonomik ilişkilerde sağladığımız bu çeşitlilik. Şu anda Afrika’da 37, Asya Pasifikte 66, Amerika’da 31, Avrupa’da 86 ve Ortadoğu’da 30 müşavirimizle her alanda bulunan bir kapasiteye sahibiz” dedi.
Ticaret müşavirlerinden beklentilerini de açıklayan Başbakan Davutoğlu, “Dünyadaki küresel ekonomik değişimi yakından takip etmeniz, nabzını tutmanız ve bu nabzı o ülke perspektifinden Ankara’ya aktarmanız. Bu çok önemli bir misyon. Biz Ankara’dan bu değişimi takip ederken sadece uluslararası basın ve uluslararası basında yayınlanan raporlar üzerinden değil, sizin gözünüzden, siz çünkü orada Ankara’nın gözüsünüz, kulağısınız. Sizin gözünüzde o ülkenin küresel değişimden ki yerini tespit etmeniz lazım. Bu yıl G20 dönem başkanlığını üstlenen bir ülkenin ticaret müşaviri olarak sizlerin orada, sadece o ülke şartlarını değil G20 gündemimizi de orada anlatan bir konumda olmanız lazım. O zaman küresel ekonomik gelişimi takip eden bir sorumlulukla karşı karşıyasınız” şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konferansın en önemli hedeflerinden birisinin, "her alanda Türkiye’deki değişimi de anlayarak, her yıl o değişimle birlikte Türkiye’nin hedeflerinin ticaret müşavirlerinin bulunduğu ülkelere intibak ettirmesi" olduğunu söyledi.
Ticaret müşavirlerinin klasik memur anlayışını değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Sizler statü olarak devlet memurusunuz ama yöntem olarak memur mantığının dışında hareket etmek durumundasınız. Dinamik, aktif, bıkmadan usanmadan çalışmaya ayarlı Ticaret Müşavirleri görmek istiyoruz. Günde 8 saatse mesai, 7 saatini ofiste, 5 saatini ofiste geçiren Ticaret Müşavirleri vazifesini yapmıyor demektir. Alanda olacaksınız, piyasalarda olacaksınız, Mevzuatın getirdiği engelleri aşmaya çalışacaksınız, Türkiye ile temas halinde olacaksınız ama aynı zamanda oradaki iş dünyası ile ticaret odaları ile temas halinde olacaksınız. Sizden beklentilerimiz belli mesai saatleri içinde masa başında rapor yazmak değil. Beklentimiz ve talebimiz ilişkileri geliştirmek ve tüm bu resmi bütüncül bir stratejinin farklı tonları halinde görebilmek ve bizi de bu anlamda yönlendirebilmek. Ankara’yı bulunduğunuz yerden yönlendirecek sizlersiniz.
Bize mazeretle gelmeyeceksiniz. 24 saat yetmiyorsa, 25’inci saati bulacaksınız, 7 gün yetmiyorsa haftada 8’inci günü bulacaksınız ama mutlaka geçmişte kaybedilen zamanı telefi etmek üzere gece ve gündüz, faaliyet içinde, aktivite içinde, alanda, filen bizzat bu işi yöneten ekip olarak çalışacaksınız.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler Gümrük Birliği dolayısıyla çok özel statüde ilişkide olduğumuz ülkelerdir. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ticaret müşavirliği yapan arkadaşlarımız mutlaka gümrük birliği mevzuatını ve buradan doğan haklarımızı takip edip, bu haklarda herhangi bir yıpranma veya aşınmaya çaba göstermesi lazım. AB ilişkilerimizde sadece bugünün sorunlarını çözmeye ayarlı veya AB içindeki payımızı bugün için artırmaya ayarlı bir politika değil AB krizden çıktıktan sonraki aşamada da AB içinde en fazla ekonomik aktivite gösteren bir yeni dönemin başlangıç işaretlerini vermek durumundayız. Şimdiden kendimizi kriz sonrası düzenlemelere, ayarlamalara hazır kılmalıyız. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde AB ilişkilerde yeni bir dinamizm bekliyoruz."
Irak’ın Türkiye’nin enerji açığını giderebileceği en büyük potansiyele sahip ülkelerden biri olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “Türkiye ile Irak ekonomik açıdan birbirini tamamlayan ülkelerdir, birbirine rakip ülkeler değildir. Bütün komşu ülkelerle ekonomik ilişkilerde tamamlayıcılık ilişkisine özen göstermenizi rica ediyorum. Dünyanın her yerinde olmadıkça, bir yerinde olmak artık anlamlı değil. Artık hattı iktisat yoktur sathı iktisat vardır. Bu satıh bütün dünyadır.”(ANKA