ABD’nin, İngiltere ve Fransa ile birlikte Suriye rejiminin “kimyasal tesisleri”ne karşı gerçekleştirdiği hava baskınlarına rağmen Suriye’de “kaybetmekte olduğu” belirtilirken Rusya, İran ve Türkiye’nin ise “yeni bir Ortadoğu’yu inşa ettikleri” yorumları yapılıyor.
Newsweek’nin “Rusya, İran ve Türkiye yeni bir Ortadoğu’yu inşa ediyor” başlığı ile yayımladığı makalede ABD’nin Suriye’de “ kaybetmekte olduğu ve ülkenin baskı altındaki vatandaşları ve özgürlük savaşçılarını da kaybetmeye mahkum ettiği” öne sürülüyor.
ABD’nin BM Temsilciliği eski İletişim Direktörü ve Sözcüsü Jonathan Wachtel ile Claremont Colleges öğretim üyelerinden Albert Wachtel imzalarını taşıyan makalede şu görüşler de dile getiriliyor:
“Başkan (Donald) Trump (Suriye’deki) ABD güçlerini çekmeyi planlarken Rusya, İran ve Türkiye Cumhurbaşkanları Putin, Ruhani ve Erdoğan, yeni bir zirveyi tamamlıyorlardı ve Amerika’nın müttefiklerinin zararına bölgede daha çok güç ve etkiyi pekiştiriyorlardı.”
Ortadoğu’daki düzenin “tehlikede” olduğu için ABD’nin bölgeyle yeniden angage olması ve bölgeye ilişkin politikalara öncülük yapması gereğinin savunuluyor ve Washington’un bölgedeki varlık göstermemesi “dış politikada dehşet verici bir başarısızlık” olarak görülüyor.
Jonathan Wachtel ve Albert Wachtel, “Kremlin, İran ve Türkiye’nin Esad karşıtı örgütler ve Amerika’nın Arap ve Kürt müttefikleri tehdit ediyor” savlarını da savundukları makalerinde “Washington’un barışçıl etnik, kültürel ve dini grupların uyum içinde yaşadığı Ortadoğu hayali Moskova, Tahran ve Ankara’nın istediğini yaptırdıkları bir kabusa dönüştü” gibi ifadeleri de kullanıyor.
Makalede Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemini satan Rusya’nın halen Mısır’la ittifakını yeniden tesis etmeye ç alıştığına, Kahire ile silah anlaşmalarını yaptığına, Kahire’nin de Rusya hava kuvvetletine Mısır askeri üslerine iniş hakkını tanıdığına dikkat çekiliyor.
İran ve Türkiye’nin de “Kürtleri bastırmak, Suudi Arabistan ile ihtilafında Katar’a destek vermek ve İsrail ile uğraşmak” olmak üzere üç ortak amaçlarının bulunduğu iddia edildiği makaleye göre bölgedeki durum, ABD’nin müttefiklerini korumasını öngören, Trump Yönetimi’nin “Ulusal Güvenlik Stratejisi”ni yardımıyla onarılabilir.
Söz konusu stratejinin kapsamında Trump’ın ABD’nin Arap ve İsrailli müttefiklerinin yanısıra Kürtleri koruması gereğinin savunulduğu makalede Kürtler. “bölgedeki denge” açısından “çok önemli” bir unsur olarak gösteriliyor. Makale şu savlara son buluyor:
“Moskova, Tahran ve Ankara’nın istedikleri ‘yeni Ortadoğu’nu tesis etmeleri önlenmeli. Daha önce savunduklarının tersini savunmadan kaçınmayan Başkan Trump, Washington’un bölgedeki taahhütlerini yeniden teyid etmeli. Dünya, Amerika’nın liderliğinin adalet ve barış için çalışmaya ihtiyacı var.”ANKA
Newsweek’nin “Rusya, İran ve Türkiye yeni bir Ortadoğu’yu inşa ediyor” başlığı ile yayımladığı makalede ABD’nin Suriye’de “ kaybetmekte olduğu ve ülkenin baskı altındaki vatandaşları ve özgürlük savaşçılarını da kaybetmeye mahkum ettiği” öne sürülüyor.
ABD’nin BM Temsilciliği eski İletişim Direktörü ve Sözcüsü Jonathan Wachtel ile Claremont Colleges öğretim üyelerinden Albert Wachtel imzalarını taşıyan makalede şu görüşler de dile getiriliyor:
“Başkan (Donald) Trump (Suriye’deki) ABD güçlerini çekmeyi planlarken Rusya, İran ve Türkiye Cumhurbaşkanları Putin, Ruhani ve Erdoğan, yeni bir zirveyi tamamlıyorlardı ve Amerika’nın müttefiklerinin zararına bölgede daha çok güç ve etkiyi pekiştiriyorlardı.”
Ortadoğu’daki düzenin “tehlikede” olduğu için ABD’nin bölgeyle yeniden angage olması ve bölgeye ilişkin politikalara öncülük yapması gereğinin savunuluyor ve Washington’un bölgedeki varlık göstermemesi “dış politikada dehşet verici bir başarısızlık” olarak görülüyor.
Jonathan Wachtel ve Albert Wachtel, “Kremlin, İran ve Türkiye’nin Esad karşıtı örgütler ve Amerika’nın Arap ve Kürt müttefikleri tehdit ediyor” savlarını da savundukları makalerinde “Washington’un barışçıl etnik, kültürel ve dini grupların uyum içinde yaşadığı Ortadoğu hayali Moskova, Tahran ve Ankara’nın istediğini yaptırdıkları bir kabusa dönüştü” gibi ifadeleri de kullanıyor.
Makalede Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemini satan Rusya’nın halen Mısır’la ittifakını yeniden tesis etmeye ç alıştığına, Kahire ile silah anlaşmalarını yaptığına, Kahire’nin de Rusya hava kuvvetletine Mısır askeri üslerine iniş hakkını tanıdığına dikkat çekiliyor.
İran ve Türkiye’nin de “Kürtleri bastırmak, Suudi Arabistan ile ihtilafında Katar’a destek vermek ve İsrail ile uğraşmak” olmak üzere üç ortak amaçlarının bulunduğu iddia edildiği makaleye göre bölgedeki durum, ABD’nin müttefiklerini korumasını öngören, Trump Yönetimi’nin “Ulusal Güvenlik Stratejisi”ni yardımıyla onarılabilir.
Söz konusu stratejinin kapsamında Trump’ın ABD’nin Arap ve İsrailli müttefiklerinin yanısıra Kürtleri koruması gereğinin savunulduğu makalede Kürtler. “bölgedeki denge” açısından “çok önemli” bir unsur olarak gösteriliyor. Makale şu savlara son buluyor:
“Moskova, Tahran ve Ankara’nın istedikleri ‘yeni Ortadoğu’nu tesis etmeleri önlenmeli. Daha önce savunduklarının tersini savunmadan kaçınmayan Başkan Trump, Washington’un bölgedeki taahhütlerini yeniden teyid etmeli. Dünya, Amerika’nın liderliğinin adalet ve barış için çalışmaya ihtiyacı var.”ANKA
RSS