İstanbul Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür, “Cumhurbaşkanı niye çözüm süreci diyaloglarına karşı?” diye sorarken, “İki ihtimal var; ya bir orta oyunu söz konusu. Halk yine aldatılıyor ve bir şeylerin önü perdeleniyor. Ya da ciddi bir siyasi kayıp söz konusu, bunun paniğiyle kaçan vatanperver oylar durdurulmaya çalışılıyor. Diğer ihtimal de Erdoğan'ın Gül'e söylediği; ‘Devlette iki başlılık olmaz’ sözünün aksi yaşanıyor. Devlet iki başlı beden gibi savruluyor” dedi.
Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyinin 4. Toplantısı için Ukrayna’nın başkenti Kiev’e günübirlik ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, çözüm sürecinin sadece Kürt meselesini kapsamadığını 78 milyonun sorunu olduğunu söyledi. İmralı’ya gönderilmesi düşünülen İzleme Heyeti’ne karşı olduğunu yineleyen Erdoğan, Dolmabahçe’de Hükümet ve HDP heyeti arasında yapılan toplantı için de “O toplantıyı da doğu bulmadım” dedi.
Erdoğan’ın bu açıklamaları siyasilerin de ana gündeminde.
İstanbul Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın bir sonraki adım olarak çözüm sürecine de karşı olduğunu söyleyebileceğini belirtti.
Erdoğan’a atfen “Bir sonraki adım çözüme de karşıyım!” ifadelerini takipçileriyle paylaşan Şükür, “Akillerin İmralı ziyaretine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dolmabahçe kararlarına karşıyım” dediğini anımsattı.
“Erdoğan’ın milliyetçi oylara oynama isteği siyaseten kaybedilen oyları durdurmak içinse eğer o zaman aslolan barış değilmiş” diyen Şükür, şunları kaydetti:
“Pragmatist bir siyaset anlayışının ülkenin çıkarlarının önünde seyretmesinin canlı örneği aslında son günlerde 'Ak Saray'ın çözüm karşıtlığı. Eğer İmralı ziyaretleri, HDP-PKK ile Dolmabahçe'de Hükümet'in görüşmesine Erdoğan gibi 'karşıyım' deseniz o an çözüm düşmanı olurdunuz. Peki ne değişti vatanın bölünme riskinin dillendirilmesi bile çözüm süreci diye susturulurken… Cumhurbaşkanı niye çözüm süreci diyaloglarına karşı? İki ihtimal var; ya bir orta oyunu söz konusu. Halk yine aldatılıyor ve bir şeylerin önü perdeleniyor. Ya da ciddi bir siyasi kayıp söz konusu, bunun paniğiyle kaçan vatanperver oylar durdurulmaya çalışılıyor. Diğer ihtimal de Erdoğan'ın Gül'e söylediği; ‘Devlette iki başlılık olmaz’ sözünün aksi yaşanıyor. Devlet iki başlı beden gibi savruluyor. Sonuçta gelinen nokta; ‘Ben konu mankeni miyim’ diye icraya soyunan bir Cumhurbaşkanı ve icradan sorumlu olması gereken bir hükümeti var Türkiye'nin.” (ANKA)
Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyinin 4. Toplantısı için Ukrayna’nın başkenti Kiev’e günübirlik ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, çözüm sürecinin sadece Kürt meselesini kapsamadığını 78 milyonun sorunu olduğunu söyledi. İmralı’ya gönderilmesi düşünülen İzleme Heyeti’ne karşı olduğunu yineleyen Erdoğan, Dolmabahçe’de Hükümet ve HDP heyeti arasında yapılan toplantı için de “O toplantıyı da doğu bulmadım” dedi.
Erdoğan’ın bu açıklamaları siyasilerin de ana gündeminde.
İstanbul Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın bir sonraki adım olarak çözüm sürecine de karşı olduğunu söyleyebileceğini belirtti.
Erdoğan’a atfen “Bir sonraki adım çözüme de karşıyım!” ifadelerini takipçileriyle paylaşan Şükür, “Akillerin İmralı ziyaretine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dolmabahçe kararlarına karşıyım” dediğini anımsattı.
“Erdoğan’ın milliyetçi oylara oynama isteği siyaseten kaybedilen oyları durdurmak içinse eğer o zaman aslolan barış değilmiş” diyen Şükür, şunları kaydetti:
“Pragmatist bir siyaset anlayışının ülkenin çıkarlarının önünde seyretmesinin canlı örneği aslında son günlerde 'Ak Saray'ın çözüm karşıtlığı. Eğer İmralı ziyaretleri, HDP-PKK ile Dolmabahçe'de Hükümet'in görüşmesine Erdoğan gibi 'karşıyım' deseniz o an çözüm düşmanı olurdunuz. Peki ne değişti vatanın bölünme riskinin dillendirilmesi bile çözüm süreci diye susturulurken… Cumhurbaşkanı niye çözüm süreci diyaloglarına karşı? İki ihtimal var; ya bir orta oyunu söz konusu. Halk yine aldatılıyor ve bir şeylerin önü perdeleniyor. Ya da ciddi bir siyasi kayıp söz konusu, bunun paniğiyle kaçan vatanperver oylar durdurulmaya çalışılıyor. Diğer ihtimal de Erdoğan'ın Gül'e söylediği; ‘Devlette iki başlılık olmaz’ sözünün aksi yaşanıyor. Devlet iki başlı beden gibi savruluyor. Sonuçta gelinen nokta; ‘Ben konu mankeni miyim’ diye icraya soyunan bir Cumhurbaşkanı ve icradan sorumlu olması gereken bir hükümeti var Türkiye'nin.” (ANKA)