DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Sivas katliamının bütün sorumluları açığa çıkartılıp hesap sorulmadığı müddetçe toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak kalacağını vurgulayarak,“Gerek Roboski katliamı, gerek Gezi Parkı Direnişi ve gerekse Soma katliamında AKP siyasetine sirayet eden anlayış iktidarda kaldığı sürece, katliamcılardan, darbecilerden, failleri meçhul bırakılan binlerce cinayet işleyen katillerden gerçek anlamda hesap sorulmayacağı da acı bir gerçektir” dedi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Sivas katliamının yıldönümünde yaptığı açıklama Türkiye’nin yüz yıllık siyasi tarihinin katliamlar ve siyasi cinayetlerle dolu olduğunu ifade etti.
u katliamların büyük bir bölümünde katliamcılardan, katillerden hesap sorulmadığı gibi, olayların perde arkasının devlet tarafından hiçbir zaman aralanmadığını belirten Beko, bizzat devlet eliyle üzeri örtülmeye çalışıldığını bildirdi. Beko, gerici, faşist güçlerin planlı organizasyonlarından birinin de, 2 Temmuz 1993'de 35 insanın yakılarak katledildiği Sivas-Madımak katliamı olduğunu belirtti.
Diğer politik katliamlarda olduğu gibi Sivas’ta da bütün delillerin yok edildiğini ifade eden Beko, şunları kaydetti: “Olayın gerçek yönlendiricileri yargı karşısına çıkarılmadığı gibi, yıllarca elini kollunu sallayarak Sivas’ta gezmelerine izin verildi. Bir şekilde tutulup yargılananlar ise kollandı, hafif cezalarla göstermelik kararlar verildi ve en önemlisi de, hem dönemin Adalet Bakanlığını yapan şahıs tarafından ve hem de bugünkü AKP hükümetinin birçok avukat milletvekili tarafından savunuldular.”
Sivas Katliamı’nda işlenen suçun insanların düşünce ve kimliklerinin yok edilmesi maksadıyla katledilmesi ve dolayısıyla insanlığın katli olduğunu belirten Beko, şu açıklamalarda bulundu: “Sivas Katliamı Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesince düzenlenen ‘İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar’ başlığı altında değerlendirilmesi gerekirken ve aynı kanun bu suçlarda zamanaşımı olamayacağını da hüküm altına almışken, uzadıkça uzatılan göstermelik yargılamaların sonucunda Sivas Katliamı Davası AKP hükümetinin ‘büyüklüğüyle’ övündüğü adliyede ‘zamanaşımı’yla sonuçlandırılmıştır.“
Sivas Katliamı’nın bütün sorumluları açığa çıkartılıp hesap sorulmadığı müddetçe toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak kalacağını dile getiren Beko, “Gerek Roboski Katliamı, gerek Gezi Parkı Direnişi ve gerekse Soma katliamında AKP siyasetine sirayet eden anlayış iktidarda kaldığı sürece, katliamcılardan, darbecilerden, failleri meçhul bırakılan binlerce cinayet işleyen katillerden gerçek anlamda hesap sorulmayacağı da acı bir gerçektir” dedi. Beko, Sivas katliamının bütün sorumluları tarih ve vicdanlarda mahkum edildiğini ve gün gelecek, diğer tüm katliamlar gibi Sivas Katliamı Davası'nın da genişletilerek tüm idari ve siyasi sorumlularının yargı önünde hesap vermekten kurtulamayacağını vurguladı. Beko, “Sivas katliamı bugün hala toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor! Geçmişi kapatmaya ve unutturmaya çalışmakla değil, onunla yüzleşerek toplumsal barışı sağlayabileceğimiz unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Almanya’nın Solingen kentinde neofaşistler tarafından yakılarak öldürülen 5 Türk’ün evinin bir yıl sonra müze yapıldığını vurgulayan Beko, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bu, toplumda ayrılık ve farklılıkları derinleştirmemiş, aksine, gelecek kuşaklara gericiliğin ve ırkçılığın boyutları anlatılarak toplumun vicdanı tazelenmiştir. Türkiye'de de acilen bu yolda adım atılarak Madımak’ın müze yapılması, toplumumuzun vicdanındaki yaraların sağalmasını sağlayacaktır. İnsanlık düşmanı gericiliği ve ırkçılığı bir kez daha lanetliyor, yitirdiğimiz canları 21 yıl sonra aynı duygularla anıyoruz.”ANKA
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Sivas katliamının yıldönümünde yaptığı açıklama Türkiye’nin yüz yıllık siyasi tarihinin katliamlar ve siyasi cinayetlerle dolu olduğunu ifade etti.
u katliamların büyük bir bölümünde katliamcılardan, katillerden hesap sorulmadığı gibi, olayların perde arkasının devlet tarafından hiçbir zaman aralanmadığını belirten Beko, bizzat devlet eliyle üzeri örtülmeye çalışıldığını bildirdi. Beko, gerici, faşist güçlerin planlı organizasyonlarından birinin de, 2 Temmuz 1993'de 35 insanın yakılarak katledildiği Sivas-Madımak katliamı olduğunu belirtti.
Diğer politik katliamlarda olduğu gibi Sivas’ta da bütün delillerin yok edildiğini ifade eden Beko, şunları kaydetti: “Olayın gerçek yönlendiricileri yargı karşısına çıkarılmadığı gibi, yıllarca elini kollunu sallayarak Sivas’ta gezmelerine izin verildi. Bir şekilde tutulup yargılananlar ise kollandı, hafif cezalarla göstermelik kararlar verildi ve en önemlisi de, hem dönemin Adalet Bakanlığını yapan şahıs tarafından ve hem de bugünkü AKP hükümetinin birçok avukat milletvekili tarafından savunuldular.”
Sivas Katliamı’nda işlenen suçun insanların düşünce ve kimliklerinin yok edilmesi maksadıyla katledilmesi ve dolayısıyla insanlığın katli olduğunu belirten Beko, şu açıklamalarda bulundu: “Sivas Katliamı Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesince düzenlenen ‘İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar’ başlığı altında değerlendirilmesi gerekirken ve aynı kanun bu suçlarda zamanaşımı olamayacağını da hüküm altına almışken, uzadıkça uzatılan göstermelik yargılamaların sonucunda Sivas Katliamı Davası AKP hükümetinin ‘büyüklüğüyle’ övündüğü adliyede ‘zamanaşımı’yla sonuçlandırılmıştır.“
Sivas Katliamı’nın bütün sorumluları açığa çıkartılıp hesap sorulmadığı müddetçe toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak kalacağını dile getiren Beko, “Gerek Roboski Katliamı, gerek Gezi Parkı Direnişi ve gerekse Soma katliamında AKP siyasetine sirayet eden anlayış iktidarda kaldığı sürece, katliamcılardan, darbecilerden, failleri meçhul bırakılan binlerce cinayet işleyen katillerden gerçek anlamda hesap sorulmayacağı da acı bir gerçektir” dedi. Beko, Sivas katliamının bütün sorumluları tarih ve vicdanlarda mahkum edildiğini ve gün gelecek, diğer tüm katliamlar gibi Sivas Katliamı Davası'nın da genişletilerek tüm idari ve siyasi sorumlularının yargı önünde hesap vermekten kurtulamayacağını vurguladı. Beko, “Sivas katliamı bugün hala toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor! Geçmişi kapatmaya ve unutturmaya çalışmakla değil, onunla yüzleşerek toplumsal barışı sağlayabileceğimiz unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Almanya’nın Solingen kentinde neofaşistler tarafından yakılarak öldürülen 5 Türk’ün evinin bir yıl sonra müze yapıldığını vurgulayan Beko, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bu, toplumda ayrılık ve farklılıkları derinleştirmemiş, aksine, gelecek kuşaklara gericiliğin ve ırkçılığın boyutları anlatılarak toplumun vicdanı tazelenmiştir. Türkiye'de de acilen bu yolda adım atılarak Madımak’ın müze yapılması, toplumumuzun vicdanındaki yaraların sağalmasını sağlayacaktır. İnsanlık düşmanı gericiliği ve ırkçılığı bir kez daha lanetliyor, yitirdiğimiz canları 21 yıl sonra aynı duygularla anıyoruz.”ANKA