1 Kasım seçimi yabancı medya ve siyasetçilerinin yanısıra uzmanların da çok dikkatini çekti. Amerikan İlerleme Merkezi uzmanı Michael Werz’e göre, seçimde elde ettiği “başarılı” sonuçtan sonra AK Parti’nin önünde iki seçenek var: "Ya baskılara devam edebilir ya da Türk demokrasisini yeniden güçlendirme yoluna gidebilir."
Türkiye’yi yakından izleyen Werz, seçim sonuçlarını Amerika’nın Sesi’ne (VOA) değerlendirirken, “AKP’nin önünde bu başarılı sonuçtan sonra iki seçeneK var. Ya eskiden yaptıklarını tekrarlayıp kutuplaşmayı körükleyebilir, medya ve muhalifler üzerindeki ağır baskısını devam ettirebilir veya bunların Türkiye’nin ve hatta AKP’nin çıkarına olmadığını anlayarak izlediği politikayı değiştirip, Türk demokrasini yeniden güçlendirme yolunu seçebilir” şeklinde konuştu.
Kasım seçimlerinde önceliklerin değiştiğini belirtirken “tercihi terör, belirsizlik ve üçüncü seçim ihtimali endişesi belirledi” diyen Werz, sonraki dönem ile ilgili olarak da “AKP’nin iktidarının ilk yıllarında, önemli başarılara imza attığını” vurgulayarak, “Dolayısıyla Kürt sorunu konusunda AKP özüne dönerse, bu durumda umutlu olmak için sebep var demektir. Ama son haftalarda yaşananlar tekrarlanırsa o zaman 2016 Türkiye için çok sorunlu geçer” uyarısında bulundu.
Michael Werz, mülakat sırasında, Türkiye'nin PYD konusundaki görüşlerini “revize etmesi gerekebileceğini” savunurken de “Türkiye’nin Suriye konusunda, Batı’yla özellikle de Amerika ile yollarının ayrıldığı nokta YPG/PYD oldu” dedikten sonra şöyle devam etti: “Türk hükümetinin PYD’ye karşı net tavrı ve hatta geçen hafta PYD hedeflerine operasyon düzenlemiş olması ve buna karşılık Amerika’nın Suriye’nin kuzeyine asker göndereceğini açıklaması iki taraf arasındaki çok derin görüş ayrılığını su yüzüne çıkardı. Bence, bu derin görüş ayrılığı ancak Türk hükümetinin PYD ile ilgili görüşlerini revize etmesi halinde çözülebilir.”
Michael Wertz, mülteci krizinin baskı altındaki Avrupalıların Türk hükümetine yaklaşımını da değerlendirirken Avrupalılar’ın “çok temkinli davrandıklarını, Türkiye’nin iç politikası olunca pragmatik davranmaya başladığını”, ABD’nin ise eleştirilerinde “daha açık” olduğunu belirterek, “Amerika’nın önceliği IŞİD, Avrupa’nın ise mülteciler krizi, dolayısıyla AB ve ABD söz konusu Türkiye olunca aynı tarafta buluşamıyorlar” sözlerini kullandı.ANKA
Türkiye’yi yakından izleyen Werz, seçim sonuçlarını Amerika’nın Sesi’ne (VOA) değerlendirirken, “AKP’nin önünde bu başarılı sonuçtan sonra iki seçeneK var. Ya eskiden yaptıklarını tekrarlayıp kutuplaşmayı körükleyebilir, medya ve muhalifler üzerindeki ağır baskısını devam ettirebilir veya bunların Türkiye’nin ve hatta AKP’nin çıkarına olmadığını anlayarak izlediği politikayı değiştirip, Türk demokrasini yeniden güçlendirme yolunu seçebilir” şeklinde konuştu.
Kasım seçimlerinde önceliklerin değiştiğini belirtirken “tercihi terör, belirsizlik ve üçüncü seçim ihtimali endişesi belirledi” diyen Werz, sonraki dönem ile ilgili olarak da “AKP’nin iktidarının ilk yıllarında, önemli başarılara imza attığını” vurgulayarak, “Dolayısıyla Kürt sorunu konusunda AKP özüne dönerse, bu durumda umutlu olmak için sebep var demektir. Ama son haftalarda yaşananlar tekrarlanırsa o zaman 2016 Türkiye için çok sorunlu geçer” uyarısında bulundu.
Michael Werz, mülakat sırasında, Türkiye'nin PYD konusundaki görüşlerini “revize etmesi gerekebileceğini” savunurken de “Türkiye’nin Suriye konusunda, Batı’yla özellikle de Amerika ile yollarının ayrıldığı nokta YPG/PYD oldu” dedikten sonra şöyle devam etti: “Türk hükümetinin PYD’ye karşı net tavrı ve hatta geçen hafta PYD hedeflerine operasyon düzenlemiş olması ve buna karşılık Amerika’nın Suriye’nin kuzeyine asker göndereceğini açıklaması iki taraf arasındaki çok derin görüş ayrılığını su yüzüne çıkardı. Bence, bu derin görüş ayrılığı ancak Türk hükümetinin PYD ile ilgili görüşlerini revize etmesi halinde çözülebilir.”
Michael Wertz, mülteci krizinin baskı altındaki Avrupalıların Türk hükümetine yaklaşımını da değerlendirirken Avrupalılar’ın “çok temkinli davrandıklarını, Türkiye’nin iç politikası olunca pragmatik davranmaya başladığını”, ABD’nin ise eleştirilerinde “daha açık” olduğunu belirterek, “Amerika’nın önceliği IŞİD, Avrupa’nın ise mülteciler krizi, dolayısıyla AB ve ABD söz konusu Türkiye olunca aynı tarafta buluşamıyorlar” sözlerini kullandı.ANKA