Deutsche Welle:
Türkiye-Suriye sınırında son iki yılın en sıcak saatleri yaşandığı, sınırötesi operasyonunun Ankara’nın gündemine girdiği yorumları yapılıyor. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, “Türkiye - Suriye sınırında son iki yılın en sıcak saatleri yaşanıyor. Türk uçaklarının Suriye’ye ait bir savaş uçağını düşürmesi, Ankara’da sınırötesi operasyonu gündemine getirdi” ifadelerini kullanıyor. DW, Türkiye-Suriye sınırında neler yaşandığına ilişkin bilgilerin Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık üçgeninde sürekli güncellendiğini belirterek, “Ankara'ya göre, Türk uçaklarının bir Suriye uçağını düşürmesinin ‘birdenbire yaşanan bir gelişme’ olarak görülmemeli ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamalar da ‘daha özenle’ okunmalı” diyor. Haberde şunları söyleniyor: “Diplomatik yetkililer, Suriye uçağının vurulduğu gün yaşananların yeniden sıraya konulması gerektiğini belirtiyor. Buna göre; Suriye füze sistemleri 4,5 dakika boyunca Türk F-16’larına kilitlendi.Havada devriye görevi yapan Türk F-16 uçağına Hatay üzerindeyken, Suriye’de konuşlu SA-5 füze sistemince 4,5 dakika süreyle radar kilidi muhafaza edilerek tacizde bulunuldu.Ve bunlar yaşanırken Türk uçakları henüz Suriye uçağını düşürmemişti. Suriye uçağının düşürülmesi ise bu tacizin ardından gerçekleşti.”
DW, “Sınırdaki sıcak gelişmeler BM'ye ve NATO ile de sürekli paylaşılıyor. Suriye’ye karşı yalnız olmadığına işaret eden diplomatik yetkililer, masada her seçeneğin bulunduğu ve bunu Türkiye'nin müttefikleri ile değerlendirdikleri mesajı veriyor” dedikten sonra “Ankara'da Suriye'nin Türk uçaklarını hedef alan bir misillemeye başlaması durumunda sınırötesi operasyonun da zaten başlamış olacağı görüşü öne çıkıyor. Ancak bu noktada Ankara için Esad'ın tavrı 'belirleyici' olacak” sözlerini ekliyor. Bu arada, Ankara’nın “öncelikli hedefinin” Irak Şam İslam Devleti (IŞID) isimli terör örgütünün, “Süleyman Şah Türbesi boşaltılıp, Türk bayrağı indirilsin yoksa türbeyi yerle bir ederiz” tehdidini tamamen savuşturmak olduğunu düşünen DW, askeri kaynakların da “Türkiye’nin bu tehdide göre hareket etmeyeceğini, ancak gerekli her türlü tedbiri aldığını” söylediklerini anlatıyor.
Aynı kaynakların, “F-16 filolarının bölgedeki gelişmeleri sürekli izlediğini, Türk uçaklarının zaman zaman Suriye ordusuna bağlı hava savunma sistemlerinin taciziyle karşılaştığını ve türbeye saldırı olması halinde, Türkiye'nin bölgeye operasyon düzenlemesinin uluslararası hukuka aykırı olmayacağını" belirttikleri anlatılıyor. Türkiye'nin ülke dışındaki tek toprağı olan Halep'teki Süleyman Şah türbesinde görev yapan 25 Türk askerinin kendini koruma imkanları sınırlı olduğundan, olası bir çatışma riskinin belirmesi halinde, Türk F-16 savaş uçakları anında bölgeye ulaşacağını anlatan DW, “Duruma göre bordo bereli özel kuvvetlerin de bölgeye uçarbirlik harekatı düzenleyebilecekleri belirtiliyor” diyor. DW, uzmanlara dayanarak, Türk askerinin olası bir saldırı anında türbe bölgesine operasyon düzenlemesinin karşısında uluslararası hukuk bakımından engel bulunmadığına dikkat çektiği haberinde, “Türbe; 1921 tarihli Ankara Antlaşması uyarınca Türk toprağı sayılıyor. Türkiye ile Suriye arasında 1998'de imzalanan teröre karşı işbirliği amaçlı Adana Mutabakatı da olası bir operasyonu uluslararası hukuka uygun kılıyor” sözleri kullanılıyor.SHA
Türkiye-Suriye sınırında son iki yılın en sıcak saatleri yaşandığı, sınırötesi operasyonunun Ankara’nın gündemine girdiği yorumları yapılıyor. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, “Türkiye - Suriye sınırında son iki yılın en sıcak saatleri yaşanıyor. Türk uçaklarının Suriye’ye ait bir savaş uçağını düşürmesi, Ankara’da sınırötesi operasyonu gündemine getirdi” ifadelerini kullanıyor. DW, Türkiye-Suriye sınırında neler yaşandığına ilişkin bilgilerin Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık üçgeninde sürekli güncellendiğini belirterek, “Ankara'ya göre, Türk uçaklarının bir Suriye uçağını düşürmesinin ‘birdenbire yaşanan bir gelişme’ olarak görülmemeli ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamalar da ‘daha özenle’ okunmalı” diyor. Haberde şunları söyleniyor: “Diplomatik yetkililer, Suriye uçağının vurulduğu gün yaşananların yeniden sıraya konulması gerektiğini belirtiyor. Buna göre; Suriye füze sistemleri 4,5 dakika boyunca Türk F-16’larına kilitlendi.Havada devriye görevi yapan Türk F-16 uçağına Hatay üzerindeyken, Suriye’de konuşlu SA-5 füze sistemince 4,5 dakika süreyle radar kilidi muhafaza edilerek tacizde bulunuldu.Ve bunlar yaşanırken Türk uçakları henüz Suriye uçağını düşürmemişti. Suriye uçağının düşürülmesi ise bu tacizin ardından gerçekleşti.”
DW, “Sınırdaki sıcak gelişmeler BM'ye ve NATO ile de sürekli paylaşılıyor. Suriye’ye karşı yalnız olmadığına işaret eden diplomatik yetkililer, masada her seçeneğin bulunduğu ve bunu Türkiye'nin müttefikleri ile değerlendirdikleri mesajı veriyor” dedikten sonra “Ankara'da Suriye'nin Türk uçaklarını hedef alan bir misillemeye başlaması durumunda sınırötesi operasyonun da zaten başlamış olacağı görüşü öne çıkıyor. Ancak bu noktada Ankara için Esad'ın tavrı 'belirleyici' olacak” sözlerini ekliyor. Bu arada, Ankara’nın “öncelikli hedefinin” Irak Şam İslam Devleti (IŞID) isimli terör örgütünün, “Süleyman Şah Türbesi boşaltılıp, Türk bayrağı indirilsin yoksa türbeyi yerle bir ederiz” tehdidini tamamen savuşturmak olduğunu düşünen DW, askeri kaynakların da “Türkiye’nin bu tehdide göre hareket etmeyeceğini, ancak gerekli her türlü tedbiri aldığını” söylediklerini anlatıyor.
Aynı kaynakların, “F-16 filolarının bölgedeki gelişmeleri sürekli izlediğini, Türk uçaklarının zaman zaman Suriye ordusuna bağlı hava savunma sistemlerinin taciziyle karşılaştığını ve türbeye saldırı olması halinde, Türkiye'nin bölgeye operasyon düzenlemesinin uluslararası hukuka aykırı olmayacağını" belirttikleri anlatılıyor. Türkiye'nin ülke dışındaki tek toprağı olan Halep'teki Süleyman Şah türbesinde görev yapan 25 Türk askerinin kendini koruma imkanları sınırlı olduğundan, olası bir çatışma riskinin belirmesi halinde, Türk F-16 savaş uçakları anında bölgeye ulaşacağını anlatan DW, “Duruma göre bordo bereli özel kuvvetlerin de bölgeye uçarbirlik harekatı düzenleyebilecekleri belirtiliyor” diyor. DW, uzmanlara dayanarak, Türk askerinin olası bir saldırı anında türbe bölgesine operasyon düzenlemesinin karşısında uluslararası hukuk bakımından engel bulunmadığına dikkat çektiği haberinde, “Türbe; 1921 tarihli Ankara Antlaşması uyarınca Türk toprağı sayılıyor. Türkiye ile Suriye arasında 1998'de imzalanan teröre karşı işbirliği amaçlı Adana Mutabakatı da olası bir operasyonu uluslararası hukuka uygun kılıyor” sözleri kullanılıyor.SHA
RSS