Arap gazeteleri, Türkiye ile Suriye arasındaki tırmanan gerginlikleri yorumlarken “Çatışma sanki kaçınılmaz”, “Türkiye ile savaş Esad rejiminin çöküşünü getirebilir”, “Türkiye Ortadoğu’nun hasta adamı oldu” gibi değerlendirmeleri yaptı.
The Economist dergisinin, internet sayfasına göre, Arap basınındaki tartışmalar son hafta, Türkiye ile Suriye arasındaki gerginliklerdeki artışın ışığında Suriye krizinin, bir bölge ihtilafına dönüşebileceği daha tehlikeli bir aşamaya girip girmediği noktasında yoğunlaştı.
Mısır’da yayımlanan El Ahram gazetesi, “Beşar’ın savaşının” tüm Ortadoğu’yu riske attığını savunurken Suriye’den atılan mermilerin Türkiye’nin sınır bölgelerini vurduğunu, Türkiye’den jet yanıt alındığını yazdı. Suriye’den ateşin sürmesi üzerine Türk parlamentosundan tezkere geçirildiğini kaydeden gazete, “Bu, Ankara ile Şam arasında sınır boyunca ve belki sınır ötesi çatışmaların patlak vermesi olasılığına işaret ediyor” yorumunu da yaptı.
Arap gazetesi Elaph da, “fırtına bulutları” yoğunlaşırken Türkiye’nin “hassas” iç ve dış durumuna işaret eden bir yorum yayımladı. Başbakan Erdoğan’ın, ABD’nin tutumunun başkanlık seçimlerinin ardından değişeceğini düşündüğünü ve “seçim öncesini, “savaş olasılığı için hazırlamak, yurt içinde ve yurt dışında destek oluşturmak için bir olanak” olarak gördüğünü öne sürdü. Yorumda “Türkiye ile Suriye arasındaki bir çatışma kaçınılmaz gibi görünüyor” iddiasında bulunuldu.
Ürdünlü Ad Dustour’da yer alan bir makalede ise, Türkiye ile savaşa girmenin Esad rejiminin çıkarına olmadığı görüşü dile getirilirken “Şam’daki rejim, herkesten daha iyi biliyor ki Türkiye ile savaş, en iyi senaryoda Kuzey Suriye’yi merkezden ayıran izole bir bölgenin kurulmasına yol açar. En kötü senaryoda ise, rejimin tamamen çöküşüne neden olur” değerlendirmesi yapıldı.
Lübnan’da yayımlanan As Safir gazetesinde Muhammed Hur Al Din, Türkiye’nin Suriye’ye yaklaşımındaki “artan karmaşıklığın” Türkiye’nin “stratejik derinlik” politikasının sonucu olduğunu, Türkiye’nin hem Avrupa ile hem Ortadoğu ile ilişkileri üzerinde olumsuz bir etkisi bulunduğunu iddia etti. Türkiye’nin “Avrupa’nın hasta adamı” olduğuna dikkat çektikten sonra şimdi “Türkiye, Ortadoğu’nun hasta adamı oldu” diyen yazar, kaybolan kişiler için verilen ilana benzeterek Türk dış politikası hakkında “Gezmeye çıktı, ancak bir daha geri dönmedi” ifadesini kullandı.SHA
The Economist dergisinin, internet sayfasına göre, Arap basınındaki tartışmalar son hafta, Türkiye ile Suriye arasındaki gerginliklerdeki artışın ışığında Suriye krizinin, bir bölge ihtilafına dönüşebileceği daha tehlikeli bir aşamaya girip girmediği noktasında yoğunlaştı.
Mısır’da yayımlanan El Ahram gazetesi, “Beşar’ın savaşının” tüm Ortadoğu’yu riske attığını savunurken Suriye’den atılan mermilerin Türkiye’nin sınır bölgelerini vurduğunu, Türkiye’den jet yanıt alındığını yazdı. Suriye’den ateşin sürmesi üzerine Türk parlamentosundan tezkere geçirildiğini kaydeden gazete, “Bu, Ankara ile Şam arasında sınır boyunca ve belki sınır ötesi çatışmaların patlak vermesi olasılığına işaret ediyor” yorumunu da yaptı.
Arap gazetesi Elaph da, “fırtına bulutları” yoğunlaşırken Türkiye’nin “hassas” iç ve dış durumuna işaret eden bir yorum yayımladı. Başbakan Erdoğan’ın, ABD’nin tutumunun başkanlık seçimlerinin ardından değişeceğini düşündüğünü ve “seçim öncesini, “savaş olasılığı için hazırlamak, yurt içinde ve yurt dışında destek oluşturmak için bir olanak” olarak gördüğünü öne sürdü. Yorumda “Türkiye ile Suriye arasındaki bir çatışma kaçınılmaz gibi görünüyor” iddiasında bulunuldu.
Ürdünlü Ad Dustour’da yer alan bir makalede ise, Türkiye ile savaşa girmenin Esad rejiminin çıkarına olmadığı görüşü dile getirilirken “Şam’daki rejim, herkesten daha iyi biliyor ki Türkiye ile savaş, en iyi senaryoda Kuzey Suriye’yi merkezden ayıran izole bir bölgenin kurulmasına yol açar. En kötü senaryoda ise, rejimin tamamen çöküşüne neden olur” değerlendirmesi yapıldı.
Lübnan’da yayımlanan As Safir gazetesinde Muhammed Hur Al Din, Türkiye’nin Suriye’ye yaklaşımındaki “artan karmaşıklığın” Türkiye’nin “stratejik derinlik” politikasının sonucu olduğunu, Türkiye’nin hem Avrupa ile hem Ortadoğu ile ilişkileri üzerinde olumsuz bir etkisi bulunduğunu iddia etti. Türkiye’nin “Avrupa’nın hasta adamı” olduğuna dikkat çektikten sonra şimdi “Türkiye, Ortadoğu’nun hasta adamı oldu” diyen yazar, kaybolan kişiler için verilen ilana benzeterek Türk dış politikası hakkında “Gezmeye çıktı, ancak bir daha geri dönmedi” ifadesini kullandı.SHA
RSS