Türkiye’de gelecek yılda yapılacak yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çekilerek “Türkiye tarihi bir döneme giriyor” yorumları yapılıyor.
2014 yılında yapılacak seçimlerin sonuçlarının iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gelecek politikalarını belirleyeceği değerlendirmelerine dikkat çeken Türkiye uzmanı Stanislav Tarasof, Rusya’nın Sesi tarafından yayımlanan analizinde şu savları dile getiriyor:
“Yakın zamana kadar iktidardaki partinin faaliyetlerinin başlıca özelliği, Güçlü Türkiye’yi inşa etmeye yönelik ekonomik reformlarında elde ettiği başarılardı. Aynı zamanda muhalif partiler, Türk halkına ekonomi alanında yeni hiçbir şey teklif edemedi.”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, Türkiye ekonomisinin Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerine göre daha başarılı olduğuna ilişkin sözleri için “tartışma götürmez” denildiği analizde, “Ancak ne tuhaf ki, küresel ekonomi küçük de olsa büyümeye geçerken Türk ekonomisi zor anlar yaşamaya başladı” denildikten sonra işsizlik arttığı, yabancı sermaye çıkışının da olumsuz etki yarattığı savunulurken bunun başlıca nedenleri olarak “hükümetin Gezi protestolarına sert müdahalesi ve Suriye karşıtı kampanyaya katılması” gösteriliyor.
Türk varlıkların finansal piyasalarda favori olduğu zamanların geride kaldığını artık rekor düşük seviyede satıldığı, liranın dinamiğinin ise bu yıl gelişmekte olan piyasaların ulusal paraları arasında en kötüsünü sergilediği, halen 350 milyar dolar civarında olan Türkiye’nin dış borcunun yarısından fazlasının bir yıl içinde kapatılması veya ertelenmeki gerektiği savunuluyor. Tüm bunların, 2014 yılı için bütçe tasarısının TBMM’den geçmesinin sorunlarını belirlediği iddia edilirken “Uzmanlar, iktidar partisinin siyasi reformları uzatarak ekonomik gücünü olduğundan fazla gördüğünü ve şimdi mevzilerini korumak için seçim öncesi faaliyetlerinde ekonomi ile siyaseti kombine etmek zorunda kaldığını söylüyor” deniliyor.
Rusya’nin Sesi’nin yer verdiği analizde önümüzdeki seçim kampanyasının temel taşı olarak gösterilmesi planlanan siyasi reformların ekonomik zorluklar yüzünden suya düşmesi ihtimalinin bulunduğu öne sürülürken de bunun nedeni olarak da “şimdiki ekonomi modeli tüm rezervlerini tükendiğinden bu yolda kolay çözüm yok” savı da dile getiriliyor.
Analizin son bölümünde ise şunlar kaydedildi: “Erdoğan’ın partisi daha önce olduğu gibi krizi yenmeyi başarırsa Türkiye yavaş yavaş yeni bir rotaya girebilecek. Önümüzdeki yerel seçimlerde mevzilerinin sarsılması durumunda ise ülkenin kaçınılmaz siyasi çalkantıları yaşayacağı korkmadan tahmin edilebilir. Ancak durumun nasıl olacağını seçimler gösterecek.”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, Türkiye ekonomisinin Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerine göre daha başarılı olduğuna ilişkin sözleri için “tartışma götürmez” denildiği analizde, “Ancak ne tuhaf ki, küresel ekonomi küçük de olsa büyümeye geçerken Türk ekonomisi zor anlar yaşamaya başladı” denildikten sonra işsizlik arttığı, yabancı sermaye çıkışının da olumsuz etki yarattığı savunulurken bunun başlıca nedenleri olarak “hükümetin Gezi protestolarına sert müdahalesi ve Suriye karşıtı kampanyaya katılması” gösteriliyor.
Türk varlıkların finansal piyasalarda favori olduğu zamanların geride kaldığını artık rekor düşük seviyede satıldığı, liranın dinamiğinin ise bu yıl gelişmekte olan piyasaların ulusal paraları arasında en kötüsünü sergilediği, halen 350 milyar dolar civarında olan Türkiye’nin dış borcunun yarısından fazlasının bir yıl içinde kapatılması veya ertelenmeki gerektiği savunuluyor. Tüm bunların, 2014 yılı için bütçe tasarısının TBMM’den geçmesinin sorunlarını belirlediği iddia edilirken “Uzmanlar, iktidar partisinin siyasi reformları uzatarak ekonomik gücünü olduğundan fazla gördüğünü ve şimdi mevzilerini korumak için seçim öncesi faaliyetlerinde ekonomi ile siyaseti kombine etmek zorunda kaldığını söylüyor” deniliyor.
Rusya’nin Sesi’nin yer verdiği analizde önümüzdeki seçim kampanyasının temel taşı olarak gösterilmesi planlanan siyasi reformların ekonomik zorluklar yüzünden suya düşmesi ihtimalinin bulunduğu öne sürülürken de bunun nedeni olarak da “şimdiki ekonomi modeli tüm rezervlerini tükendiğinden bu yolda kolay çözüm yok” savı da dile getiriliyor.
Analizin son bölümünde ise şunlar kaydedildi: “Erdoğan’ın partisi daha önce olduğu gibi krizi yenmeyi başarırsa Türkiye yavaş yavaş yeni bir rotaya girebilecek. Önümüzdeki yerel seçimlerde mevzilerinin sarsılması durumunda ise ülkenin kaçınılmaz siyasi çalkantıları yaşayacağı korkmadan tahmin edilebilir. Ancak durumun nasıl olacağını seçimler gösterecek.”
RSS