Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İsrail’in Suriye saldırısına yönelik sert ifadelerinin İsrail’deki yankıları da sürüyor. Haaretz gazetesince yayımlanan bir makalede “Türkiye’nin İsrail ile sorunu, Mavi Marmara’dan büyük” denilirken, Erdoğan hükümeti görev başında olduğu sürece ikili ilişkilerdeki bozulmanın giderilmesinin mümkün olmayacağı savunuldu.
Haaretz’in Herzliya’daki Terörle Mücadele Enstitüsü’nün kıdemli araştırmacı ve akademisyen Ely Karmon imzasını ile yayımladığı makalede İsrailli ve Türk uzmanların Mavi Marmara sorununun çözümlenmesi halinde iki ülke arasındaki ittifakın canlanacağı yönündeki argümanları anımsatıldı. Ancak, makalede böyle bir iyileşmenin, “İsrail karşıtı söylemlerin Türk hükümetini iktidarda tutmaya ve Türkiye’nin bölgesel etkinliğinin artmaya katkıda bulunduğu bir dönemde pek mümkün görünmediği” yorumu yapıldı.
Mavi Marmara konusunda İsrail’in basit bir özrü ve tazminat ödenmesinin iki ülke arasındaki husumte son verebileceğinin sanıldığı belirtilen makalede “Şimdi ise bunun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümeti iktidarda olduğu sürece imkansız olduğuna ilişkin net kanıtımız var” denildi.
Makalede Türk liderlerinin beyanlarının Türkiye’nin Suriye muhalefetine verdiği büyük desteğe tezat oluşturduğu savunuldu. Suriye’yi İsrail’in saldırısına misillemede bulunmadığı için eleştirirken topraklarına Türkiye ve İsrail’i Suriye’nin tehdidinden savunmayı amaçlayan Patriot bataryalarının konuşlandırılmasını talep eden Türk liderleri “iki yüzlülük” ile suçlayan Ely Karmon, Başbakan Erdoğan’ın kendisini “Müslüman dünyasının lideri, bir çeşit neo-Osmanlı sultanı” olarak gördüğünü iddia etti.
Ely Karmon, “Erdoğan’ın nihai siyasi hedefi, Türkiye’nin mevcut anayasasını değiştirerek bir başkanlık sistemi kurmak ve Ağustos 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde genişletilmiş yetkileriyle seçilmektir” savına yer verdi. Karmon şöyle devam etti: “Bu tür meseleler, Türkiye’nin iç ve dış siyasi gündeminde başlıca bir konuyu oluşturmayı sürdürürken, İsrail-Türkiye ilişkilerinde samimi bir iyileşmeyi tetikleyecek herhangi bir şeyi görmek zordur.”SHA
Haaretz’in Herzliya’daki Terörle Mücadele Enstitüsü’nün kıdemli araştırmacı ve akademisyen Ely Karmon imzasını ile yayımladığı makalede İsrailli ve Türk uzmanların Mavi Marmara sorununun çözümlenmesi halinde iki ülke arasındaki ittifakın canlanacağı yönündeki argümanları anımsatıldı. Ancak, makalede böyle bir iyileşmenin, “İsrail karşıtı söylemlerin Türk hükümetini iktidarda tutmaya ve Türkiye’nin bölgesel etkinliğinin artmaya katkıda bulunduğu bir dönemde pek mümkün görünmediği” yorumu yapıldı.
Mavi Marmara konusunda İsrail’in basit bir özrü ve tazminat ödenmesinin iki ülke arasındaki husumte son verebileceğinin sanıldığı belirtilen makalede “Şimdi ise bunun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümeti iktidarda olduğu sürece imkansız olduğuna ilişkin net kanıtımız var” denildi.
Makalede Türk liderlerinin beyanlarının Türkiye’nin Suriye muhalefetine verdiği büyük desteğe tezat oluşturduğu savunuldu. Suriye’yi İsrail’in saldırısına misillemede bulunmadığı için eleştirirken topraklarına Türkiye ve İsrail’i Suriye’nin tehdidinden savunmayı amaçlayan Patriot bataryalarının konuşlandırılmasını talep eden Türk liderleri “iki yüzlülük” ile suçlayan Ely Karmon, Başbakan Erdoğan’ın kendisini “Müslüman dünyasının lideri, bir çeşit neo-Osmanlı sultanı” olarak gördüğünü iddia etti.
Ely Karmon, “Erdoğan’ın nihai siyasi hedefi, Türkiye’nin mevcut anayasasını değiştirerek bir başkanlık sistemi kurmak ve Ağustos 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde genişletilmiş yetkileriyle seçilmektir” savına yer verdi. Karmon şöyle devam etti: “Bu tür meseleler, Türkiye’nin iç ve dış siyasi gündeminde başlıca bir konuyu oluşturmayı sürdürürken, İsrail-Türkiye ilişkilerinde samimi bir iyileşmeyi tetikleyecek herhangi bir şeyi görmek zordur.”SHA
RSS