İç Güvenlik Paketini atom bombasına benzetti
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, İç Güvenlik Paketi’nin Meclis’ten geçmesi halinde seçimlerin güvenliğinin tehlikeye gireceğini iddia etti.
Gök, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında İç Güvenlik Paketi’ni değerlendirdi.
Basın toplantısına Ayaş’ta polisin kelepçe takmasının ardından kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybeden Yılmaz Koçyılmaz’ın eşi Eda Koçyılmaz ve babası Halit Koçyılmaz da katıldı.
İç Güvenlik Paketi’ni sert sözlerle eleştiren Gök, “Polis şiddeti bu yasa çıkarsa daha da artacak, kişi güvenliği, kişi hürriyeti, insan hakları, yaşam hakkı ayaklar altına alınacak. Yazıklar olsun sana Başbakan, bir Başbakan’ın görevi yurttaşlarını korumaktır” dedi.
“Kamu otoritesi” tartışmalarına da işaret eden Gök, şöyle devam etti:
“Kandil’den medet umduğu bir kamu otoritesinin artık ortada olduğunu söyleyebilir misiniz, kamu otoritesini terk etmişler, şimdi bizi güya kamu otoritesi kuracağız diye aldatmaya kalkıyorlar, yok öyle yağma.”
İktidarın getirmek istediği İç Güvenlik Paketi’yle Türkiye’ye bir atom bombası attığını iddia eden Gök, şöyle devam etti:
“Polise verilen yetki artık hiçbir demokratik ülkenin kabul edemeyeceği boyuttadır. Herkes makul şüpheden dolayı gözaltına alınabilir, tutuklanabilir. Bir makul şüphe ile polisin keyfi, arzu ettiğini makul şüpheden dolayı alma hakkı yetkisi ne yazık ki yasalarımıza getirdi.
Yoldan geçen vatandaşa polis sen nasıl bu yoldan geçersin diyecek, onu şüpheli sayacak, eline kelepçe takacak. Savcıyı devre dışı bırakıyorlar. Gözaltı sürelerini uzatıyorlar. Polisin her alanda insanları alma alıkoyma ve gözaltında tutma sürelerini artırıyorlar.
Ey Başbakan, bu İç Güvenlik Paketi atom bombasıdır, senin elinde patlar, bu pakete karşı CHP, Meclis’te her türlü mücadeleyi en etkin şekilde verecektir.”
İç Güvenlik Paketi’nin Meclis’ten geçmesi halinde seçimlerin güvenliğinin de tehlikeye gireceğini savunan Gök, şöyle dedi:
“Eğer iktidar partisi çoğunluk oylarıyla bu yasayı geçirir ve seçimlere kadar uygulama şansı bulursa Türkiye’de artık seçimlerin güvenliği dahi tehlikeye girer. Partilerin yapacakları her türlü yasal gösteri dahi polis kendisinde bir hak görür ve iktidarın borazanı olarak seçimlerin meşruiyetine gölge düşürecek her türlü uygulamanın içerisinde olur. Polis daha şimdiden bu kafada.”
Çağrıda bulunan Gök, “Bu yasaya karşı meşru direnme hakkını kullanacaktır. Ben barışçıl gösteriyi yaparım. Buna engellemeye çalışan polise karşı da en meşru direnme hakkını kullanırım” dedi.
“Yasa çıkmadan ne oldu” sorusunu yönelten Gök, yanındaki Koçyılmaz ailesine işaret ederek, “Bu ailenin bütün geleceği karartıldı” diyerek tepkisini gösterdi.
Gök, şöyle devam etti:
“Ortada bir suç yok. Ortada bakan çocukları gibi malı götürüp ayakkabı kutularına yerleştiren bir çocuk bir eş yok. Adam kesen birisi yok. Ortada hiçbir şey yokken polis kendisini yetkili görüyor. Eline kelepçe takıyorlar. O hakkı yasa da olmazsa başbakan veriyor ona.”
Göz yaşları içinde konuşan Eda Koçyılmaz da, “Benim kocam kime ne yaptı, benim kocam koluna kelepçe takmayı hak edecek ne yaptı, benim kocam nerede, neden kelepçelediniz, öleceğini bile bile neden yaptınız” diyerek tepkisini dile getirdi.
Baba Halit Koçyılmaz da, “Ben Sayın Başbakan’dan oğlumu istiyorum, oğlumu istiyorum Sayın Başbakan. Hesap sorulmasını istiyorum. Aleyhte çıkarsa AİHM’e kadar bu götüreceğim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a seslenen Gök, “Bu yasa atom bombası. Bu yasa çıkarsa ne olacağını dahi tahayyül dahi etmek istemiyorum. Bunun sorumlusu siz olursunuz. Bu halk yakanıza yapışır. Bu yasayı geri çekin. Bu yasayla Türkiye’deki iç barışı bozmayın” diye konuştu. ANKA
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, İç Güvenlik Paketi’nin Meclis’ten geçmesi halinde seçimlerin güvenliğinin tehlikeye gireceğini iddia etti.
Gök, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında İç Güvenlik Paketi’ni değerlendirdi.
Basın toplantısına Ayaş’ta polisin kelepçe takmasının ardından kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybeden Yılmaz Koçyılmaz’ın eşi Eda Koçyılmaz ve babası Halit Koçyılmaz da katıldı.
İç Güvenlik Paketi’ni sert sözlerle eleştiren Gök, “Polis şiddeti bu yasa çıkarsa daha da artacak, kişi güvenliği, kişi hürriyeti, insan hakları, yaşam hakkı ayaklar altına alınacak. Yazıklar olsun sana Başbakan, bir Başbakan’ın görevi yurttaşlarını korumaktır” dedi.
“Kamu otoritesi” tartışmalarına da işaret eden Gök, şöyle devam etti:
“Kandil’den medet umduğu bir kamu otoritesinin artık ortada olduğunu söyleyebilir misiniz, kamu otoritesini terk etmişler, şimdi bizi güya kamu otoritesi kuracağız diye aldatmaya kalkıyorlar, yok öyle yağma.”
İktidarın getirmek istediği İç Güvenlik Paketi’yle Türkiye’ye bir atom bombası attığını iddia eden Gök, şöyle devam etti:
“Polise verilen yetki artık hiçbir demokratik ülkenin kabul edemeyeceği boyuttadır. Herkes makul şüpheden dolayı gözaltına alınabilir, tutuklanabilir. Bir makul şüphe ile polisin keyfi, arzu ettiğini makul şüpheden dolayı alma hakkı yetkisi ne yazık ki yasalarımıza getirdi.
Yoldan geçen vatandaşa polis sen nasıl bu yoldan geçersin diyecek, onu şüpheli sayacak, eline kelepçe takacak. Savcıyı devre dışı bırakıyorlar. Gözaltı sürelerini uzatıyorlar. Polisin her alanda insanları alma alıkoyma ve gözaltında tutma sürelerini artırıyorlar.
Ey Başbakan, bu İç Güvenlik Paketi atom bombasıdır, senin elinde patlar, bu pakete karşı CHP, Meclis’te her türlü mücadeleyi en etkin şekilde verecektir.”
İç Güvenlik Paketi’nin Meclis’ten geçmesi halinde seçimlerin güvenliğinin de tehlikeye gireceğini savunan Gök, şöyle dedi:
“Eğer iktidar partisi çoğunluk oylarıyla bu yasayı geçirir ve seçimlere kadar uygulama şansı bulursa Türkiye’de artık seçimlerin güvenliği dahi tehlikeye girer. Partilerin yapacakları her türlü yasal gösteri dahi polis kendisinde bir hak görür ve iktidarın borazanı olarak seçimlerin meşruiyetine gölge düşürecek her türlü uygulamanın içerisinde olur. Polis daha şimdiden bu kafada.”
Çağrıda bulunan Gök, “Bu yasaya karşı meşru direnme hakkını kullanacaktır. Ben barışçıl gösteriyi yaparım. Buna engellemeye çalışan polise karşı da en meşru direnme hakkını kullanırım” dedi.
“Yasa çıkmadan ne oldu” sorusunu yönelten Gök, yanındaki Koçyılmaz ailesine işaret ederek, “Bu ailenin bütün geleceği karartıldı” diyerek tepkisini gösterdi.
Gök, şöyle devam etti:
“Ortada bir suç yok. Ortada bakan çocukları gibi malı götürüp ayakkabı kutularına yerleştiren bir çocuk bir eş yok. Adam kesen birisi yok. Ortada hiçbir şey yokken polis kendisini yetkili görüyor. Eline kelepçe takıyorlar. O hakkı yasa da olmazsa başbakan veriyor ona.”
Göz yaşları içinde konuşan Eda Koçyılmaz da, “Benim kocam kime ne yaptı, benim kocam koluna kelepçe takmayı hak edecek ne yaptı, benim kocam nerede, neden kelepçelediniz, öleceğini bile bile neden yaptınız” diyerek tepkisini dile getirdi.
Baba Halit Koçyılmaz da, “Ben Sayın Başbakan’dan oğlumu istiyorum, oğlumu istiyorum Sayın Başbakan. Hesap sorulmasını istiyorum. Aleyhte çıkarsa AİHM’e kadar bu götüreceğim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a seslenen Gök, “Bu yasa atom bombası. Bu yasa çıkarsa ne olacağını dahi tahayyül dahi etmek istemiyorum. Bunun sorumlusu siz olursunuz. Bu halk yakanıza yapışır. Bu yasayı geri çekin. Bu yasayla Türkiye’deki iç barışı bozmayın” diye konuştu. ANKA
RSS