BBC tarafından yayınlanan geniş bir haberde Suriye'nin kuzeyinde İslamcı gruplarca oluşturulan yeni ittifak olan Fetih Ordusu'nun hızlı ilerlemesinin şaşırttığı belirtilirken, Batı ve Arap medyasında dile getirilen “yeni bir bölgesel ittifak” iddialarına dikkat çekiliyor.
BBC, “Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar arasında Suriye konusunda yeni bir mutabakata gidildiği” iddiasına vurgu yaptığı geniş habsrinde, “'Mutabakata göre farklı ülkelerle iyi ilişkileri olan farklı silahlı muhalif gruplar arasındaki işbirliği inşa edilmiş, bu gruplara destek de arttırılmıştı” diyor.
Bunun ardından “Peki bu 'yeni işbirliği' nasıl oluştu?” diye soran BBC, “Oluştuğu söylenen yeni mutabakata neden olan en önemli faktörlerden birinin Suudi Arabistan'daki yönetim değişikliği olduğu düşünülüyor” sözlerini de kullanıyor.
Bu çerçevde BBC, Suudi Arabistan’daki yeni yönetimin Mart ayının sonlarında başlattığı Yemen harekâtıyla bölgede çok daha etkin bir oyuncu olacağını ve bölgesel düzlemde İran'a açıktan meydan okuduğunu gösterdiğini kaydettikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Riyad ziyareti ve Suriye sinyalleri” üzerinde duruyor. BBC şu yorumu yapıyor:
“Türkiye ile Suudi Arabistan'ın Mısır'da Müslüman Kardeşler iktidarının devrilmesi yaklaşımındaki keskin farklılıklar iki ülke arasındaki ilişkileri son dönemde zayıflatmıştı. Ancak yeni yönetim ardından ilişkiler son dönemde hızlı bir şekilde iyileşme gösterdi.”
Erdoğan’ın Mart ayında Suudi Arabistan’da Kral Selman ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası "Suriye'de muhalefete verilen desteğin sonuç almayı hedefleyen biçimde arttırılması gerektiği hususunda, iki tarafın da görüş birliği içinde olduğunun" bildirildiğini anımsatan BBC, “Erdoğan'ın Mart ayında gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilere önemli bir etkisinin olduğu düşünülüyor” diyor.
Ziyaretin ardından Ankara’nın Riyad'ın Yemen'de öncülük ettiği askeri operasyona destek açıklaması yaptığı belirtildikten sonra “Fetih Ordusu'nun kuruluşunun arkasında üçlü ittifak mı var?” sorusu dile getiriliyor.
Haberde “Bir yanda Suudi Arabistan'ın yönetim değişikliği, ardından dış politikada yenilenmeye gitmesi, Erdoğan'ın ziyareti ve Yemen'deki askeri müdahale gibi gelişmeler yaşanırken Suriye'de çatışma bölgelerinde yenilikler yaşandı” yorumu da yapılıyor.
BBC, “Nusra Cephesi ve Ahrar'uş Şam'ın da aralarında bulunduğu çeşitli grupları içeren Fetih Ordusu'nun kuruluşunun bu 'ittifakla' ilişkisine dair iddialar mevcut” dendiği haberde birçok Arap gazetesinde yer verilen iddialar yansıtılıyor.
Bu çerçevede BBC Türkçe'ye konuşan Beyrut Orta Doğu Çalışmaları Merkezi Müdürü Haytham Mouzahem’in dile getirdiği, “Bu grupların bir araya gelmesine Suudi Arabistan-Türkiye-Katar ittifakının öncülük ettiği” sav da aktarılıyor.
Müslüman Kardeşler çizgisini savunduğu iddia edilen, Katar sermayeli, Londra merkezli günlük gazete El Arabia El Cedid’in de 23 Nisan'da, “Suudi Arabistan, Türkiye, Katar koordinasyonunda bir ortak operasyon odası kurulduğunu” yazdığına dikkat çekiliyor.
Washington Post'ta 29 Nisan'da yayınlanan ve isim verilmeden ABD ile Orta Doğu'daki Amerikan dostu ülkelerin yetkilileriyle yapılan röportajlara dayandırıldığı belirtilen bir analizde ise "Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın yaptığı ek silah ve finansal yardımın Fetih Ordusu'nun ilerleyişini kolaylaştırdığı" iddiasında bulunulduğuna dikkat çekildikten sonra şöyle deniliyor:
“Merkezi Londra'da bulunan, Riyad yönetimine yakın etkin bir gazete olan El Şark El Awsat 17 Nisan'da, yine Londra'da yayınlanan El Quds el Arabi ise 25 Nisan'da, ‘isyancıların İdlib'teki başarılarındaki kilit faktörün ABD yapımı TOW tanksavar füzelerinin kullanımı olduğunu’ yazdı.”
BBC Türkçe'ye konuşan ÖSO Hukuk Müşaviri Osama Abu Zaid’in de “Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar arasında Suriye ile ilgili yeni işbirliği” iddiasını doğrulayarak bunun kendilerine daha fazla güç vereceğini söylediğine işaret ediliyor.
Bu arada haberde “Riyad ve Ankara'nın Suriye'ye dair planlarıyla ilgili son günlerde ortaya atılan en büyük iddianın ise "bir askeri operasyon" olduğuna dikkat çekiliyor. ANKA
BBC, “Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar arasında Suriye konusunda yeni bir mutabakata gidildiği” iddiasına vurgu yaptığı geniş habsrinde, “'Mutabakata göre farklı ülkelerle iyi ilişkileri olan farklı silahlı muhalif gruplar arasındaki işbirliği inşa edilmiş, bu gruplara destek de arttırılmıştı” diyor.
Bunun ardından “Peki bu 'yeni işbirliği' nasıl oluştu?” diye soran BBC, “Oluştuğu söylenen yeni mutabakata neden olan en önemli faktörlerden birinin Suudi Arabistan'daki yönetim değişikliği olduğu düşünülüyor” sözlerini de kullanıyor.
Bu çerçevde BBC, Suudi Arabistan’daki yeni yönetimin Mart ayının sonlarında başlattığı Yemen harekâtıyla bölgede çok daha etkin bir oyuncu olacağını ve bölgesel düzlemde İran'a açıktan meydan okuduğunu gösterdiğini kaydettikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Riyad ziyareti ve Suriye sinyalleri” üzerinde duruyor. BBC şu yorumu yapıyor:
“Türkiye ile Suudi Arabistan'ın Mısır'da Müslüman Kardeşler iktidarının devrilmesi yaklaşımındaki keskin farklılıklar iki ülke arasındaki ilişkileri son dönemde zayıflatmıştı. Ancak yeni yönetim ardından ilişkiler son dönemde hızlı bir şekilde iyileşme gösterdi.”
Erdoğan’ın Mart ayında Suudi Arabistan’da Kral Selman ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası "Suriye'de muhalefete verilen desteğin sonuç almayı hedefleyen biçimde arttırılması gerektiği hususunda, iki tarafın da görüş birliği içinde olduğunun" bildirildiğini anımsatan BBC, “Erdoğan'ın Mart ayında gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilere önemli bir etkisinin olduğu düşünülüyor” diyor.
Ziyaretin ardından Ankara’nın Riyad'ın Yemen'de öncülük ettiği askeri operasyona destek açıklaması yaptığı belirtildikten sonra “Fetih Ordusu'nun kuruluşunun arkasında üçlü ittifak mı var?” sorusu dile getiriliyor.
Haberde “Bir yanda Suudi Arabistan'ın yönetim değişikliği, ardından dış politikada yenilenmeye gitmesi, Erdoğan'ın ziyareti ve Yemen'deki askeri müdahale gibi gelişmeler yaşanırken Suriye'de çatışma bölgelerinde yenilikler yaşandı” yorumu da yapılıyor.
BBC, “Nusra Cephesi ve Ahrar'uş Şam'ın da aralarında bulunduğu çeşitli grupları içeren Fetih Ordusu'nun kuruluşunun bu 'ittifakla' ilişkisine dair iddialar mevcut” dendiği haberde birçok Arap gazetesinde yer verilen iddialar yansıtılıyor.
Bu çerçevede BBC Türkçe'ye konuşan Beyrut Orta Doğu Çalışmaları Merkezi Müdürü Haytham Mouzahem’in dile getirdiği, “Bu grupların bir araya gelmesine Suudi Arabistan-Türkiye-Katar ittifakının öncülük ettiği” sav da aktarılıyor.
Müslüman Kardeşler çizgisini savunduğu iddia edilen, Katar sermayeli, Londra merkezli günlük gazete El Arabia El Cedid’in de 23 Nisan'da, “Suudi Arabistan, Türkiye, Katar koordinasyonunda bir ortak operasyon odası kurulduğunu” yazdığına dikkat çekiliyor.
Washington Post'ta 29 Nisan'da yayınlanan ve isim verilmeden ABD ile Orta Doğu'daki Amerikan dostu ülkelerin yetkilileriyle yapılan röportajlara dayandırıldığı belirtilen bir analizde ise "Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın yaptığı ek silah ve finansal yardımın Fetih Ordusu'nun ilerleyişini kolaylaştırdığı" iddiasında bulunulduğuna dikkat çekildikten sonra şöyle deniliyor:
“Merkezi Londra'da bulunan, Riyad yönetimine yakın etkin bir gazete olan El Şark El Awsat 17 Nisan'da, yine Londra'da yayınlanan El Quds el Arabi ise 25 Nisan'da, ‘isyancıların İdlib'teki başarılarındaki kilit faktörün ABD yapımı TOW tanksavar füzelerinin kullanımı olduğunu’ yazdı.”
BBC Türkçe'ye konuşan ÖSO Hukuk Müşaviri Osama Abu Zaid’in de “Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar arasında Suriye ile ilgili yeni işbirliği” iddiasını doğrulayarak bunun kendilerine daha fazla güç vereceğini söylediğine işaret ediliyor.
Bu arada haberde “Riyad ve Ankara'nın Suriye'ye dair planlarıyla ilgili son günlerde ortaya atılan en büyük iddianın ise "bir askeri operasyon" olduğuna dikkat çekiliyor. ANKA
RSS