"Yalnız Esma'ya değil her katledilene ağlarsak insan olabiliriz”

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Şu islami kesim demagoglarının salya-sümük ağlamalarından hiç hazzetmemek bir yana, 10 yıldan beri başbakan olarak bu ülkeyi yöneten Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kez de kendi gençlerinin, kadınlarının, çocuklarının ölümüne ağlarken görmedim, göremeyeceğim ya ona yanarım.

Muhammed el-Bilteci'nin, hayatını kaybeden kızı Esma'ya yazdığı mektubu dinleyen Başbakan Erdoğan’ın yaşadığı duygu dolu dakikalarda döktüğü gözyaşlarını izlerken kıskandım vallahi!

Önce Uludere geldi aklıma, ardından Gezi Parkı olayları sırasında yaşamını yitirenler, polis tarafından dövülerek öldürüldüğü kanıtlanan 19 yaşındaki Ali İsmail Kokmaz. Başbakan Erdoğan, kendi gençlerinin ölümünü, “Polise şiddet uygularken öldüler” diye değerlendirmişti.

                                                                              ***

Başbakan’ın Esma’ya ağlamasına en güzel yanıtı Cumartesi Anneleri vermiş:

"Yalnız Esma'ya değil her katledilene ağlarsak insan olabiliriz.”

 

 

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'de son birkaç aydır haklı- haksız birçok olay yaşandığına dikkat çekerken,
"Uludere'de, Reyhanlı'da insanlar öldü. İstanbul'daki olaylarda insanlar canını yitirdi. Bunların hepsinin canı bize emanettir. Biz bu insanların hesabını vermek zorundayız. Kaldı ki, 10 yıldan beri bu ülkeyi biz yönetiyoruz. 15-17 yaşındaki çocuklar, bizim yönetimimizde ergenliğe ulaştı. Onların bir hatası varsa, onun da sorumlusuyuz. Başka ülkelerdeki insanlar için gözyaşı dökmeyi saygıyla karşılıyorum. Ancak ülkemizde ölen çocuklar için de 'Allah rahmet etsin' dememiz, onların anne, babalarının acılarını paylaşmamız, onların ölmemesi için gerekli ortamı, dikkati, barışçıl söylemi geliştirmemiz gerekiyor. Bunu yapmadan, kendi ülkemizde adaleti tahsis etmeden başka ülkelerdeki acıları paylaşmak çok inandırıcı olmayacak"
diyor.

                                               ***

Gezi Parkı eylemleri sırasında uğradığı saldırı sonucunda 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü görüntülerin ortaya çıkması üzerine konuşan Günay, "Bu çocukcağızın katilleri, onu öldürenler hak ettikleri cezayı almadan kimse adaletten söz etmesin. Kendi ülkemizdeki yanlışı düzeltmeden, başka ülkelerin acıları konusunda da birbirimizi incitmeyelim” uyarısında bulunuyor.

Günay’ın, “Uluslararası duyarlılıklarımızın dünya kamuoyunda haklılık yaratması için, kendi ülkenizdeki, kendi coğrafyanızdaki haksızlıklarda da aynı duyarlılıkla, aynı içtenlikle, aynı kararlılıkla, aynı duygusallıkla, aynı mantıkla mücadele etmeniz gerekiyor" şeklindeki sözlerinin hedefi de belli ki Başbakan Erdoğan.

                                               ***

AKP’nin eski Bakanı Günay dış politikadaki açmazlara ise,
"Ne yazık Suriye'de barışı sağlayacak hakem konumunda kendimizi koruyamadık. Türkiye daha önce İsrail'le Suriye arasında hakemlik yapabilecek ülke konumundaydı. Mısır konusunda da hakem olma, rejimi hukuk içinde kalma konusunda zorlama noktasının dışında taraf olma politikası üretiyoruz. Irak konusunda  yaşadığımız sıkıntılar ortada. Dış politika ideolojik yaklaşımlar kaldırmıyor, dış politika önyargıları kaldırmıyor. Dış politikada çok ciddi sıkıntıya, açmaza gidiyoruz"diye dikkat çekiyor.

Dış politika hakkında da uzmanların ve Başbakan'ın yakın çevresinin bir takım mazeretler bulmaya çalıştığını kaydeden Ertuğrul Günay, “Türkiye'nin bir yalnızlaşmaya doğru gittiğini” vurguluyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun dün, “Biz komşularla sıfır sorun derken, halklarla sıfır sorun demek istedik” şeklindeki açıklaması da zaten Günay’ın bu tespitlerini doğrular nitelikte.

                                                               ***

Kendi vatandaşına şiddet uygulanmasına göz yuman, bombalanan gençlerin ardından “Onlar zaten kaçakçıydı, teröristti” diyen, Gezi Parkı eylemlerinde ölenler için, “Polise şiddet uygularken öldüler” diyebilecek kadar duygusuzlaşıp, duyarsızlaşan Tayyip Erdoğan’ın samimiyetsizliği ve Esma gözyaşları, AKP’li Bakanı bile rahatsız ediyorsa, diyecek fazlaca bir söze gerek yok aslında…

 

 

 

 

 

 

 

 

"Yalnız Esma'ya değil her katledilene ağlarsak insan olabiliriz”