Meslek Sırları
Her mesleğin bir veya bir çok sırları vardır. O meslekteki insanlar sırlarını nesilden nesile geçmesi için yanlarına çırak alır, yetiştirirler. Bütün sırlarını çıkraklarla paylaşmazlar. Onlara yalnız anlaması veya edinilmesi gereken kadar bilgi ve beceri verirler. Bir marangoz çıraklarına, ilk önce tahtayı tutmasını öğretir. Tahtanın yapısına göre yalnış bir şekilde tutarsan eline kıymık batması kaçınılmazdır.
Tahtayı marangoz hızara vermeden evvel evirir, çevirir , ağacın yapısına göre hızara vermesse ağacın talaşı fazlalaşır. Tahta ile yapacağı bir şekil eğer tahta doğru kesilmemişse, tahta çalışır, ve zaman içinde şekilde bozulmalar başlar . Tahta kapı ve pencelerde iyi bir ustanın ürettiği malzeme hemen belli olur.
Bina yapısında taş duvar ören ustalarda taşın şeklini , yapısını bir birine uyma şekline göre örerler. Çıraklar taşları ustalarına taşır, hangi taşların bir birine uyum sağlıyacağını ustalar çıraklarına öğretir. Harç hazırlama konusundada duvarcı ustaları çıraklarına ne kadar kum ne kadar çimento ve ne kadar su katılacağını öğretir. Şimdilerde betoniyerler çıktı , harç karma, çırakların işleri arasından yok oldu .
Evvelden yapı inşaa edilirken binanın bir yüzüne kat kat iskele kurulur, harçlar karıldıktan sonra bu iskelerden aktarılarak üst katlara çıraklar küreklerle çıkarırdı. Şimdi ise boyunlu betoniyer pompalar çalışmakta, onlar vasıtası ile üst katlara beton pompalama işi basitleştiğini görmekteyiz. Giderek yapı işlerinde çıraklara öğretilecek el becerileri ve meslek sırrı azalmaya başladı.
Elektrikte ise, bir elektrik ustası, yanındaki çırağa ilk öğreteceği meslek sırrı kablolardaki faz ve nötr hatlarını iyi öğrenmesi olduğunu düşünürüm. Kablolardaki renklerin neyi ifade ettiği, ilk öğreti konularının başında gelir. Çırağa bir kontrol kaleminin nasıl tutulacağı öğretilir. Kablo dağıtımda nötr hatların bir arada nasıl toplanacağı ve nedenini zamanla gösterilir. Bir ev içinde elektrik dağıtımdaki fazlara eşit yük bindirilmesi ise, çıraklara daha sonraki evrelerde eğitilir.
Bir araba tamircisi çırağına ilk önce aletleri tanıması için sadece alet edevatı getirip götürmesi ile öğretisine başlar. Böylelikle çırak tamirci avadanlıklarını öğrenmeye başlar. Bir usta için kullandığı avadanlıklar çok önemlidir. Onlara gözü gibi bakar . Onlar olmassa tamirci bir iş yapamaz. Çıraklar ise ustasının her yaptığı işi gözü ile takib eder, öğreti izahla değil gözlemle oluşur. İyi bir çırak ustasına çok az soru sorar, neyi nasıl yaptığını görsel algılar. Doğaldırki anlamadığı şeyleri mutlaka sorar amma tevatür odurki iyi bir çırak, ustasının yaptığı her şeyi iyi algılayandır derler.
Ülkelerde bir çok değişik meslekler vardır ve bu mesleklerin çeşitli sırları vardır. Mesela balıkçılıkta bir teknenin dümenini tutan çarkçıya, reis komuta eder, teknenin yönünü o tayin eder. Ufka bakarak ne zaman fırtına kopacağını ve nereden geleceğini bilir. Çarkçısına bu konuda ne yapması gerekirse onu eğitir. Çarkcı yamağı ise teknenin hızını ayar edecek komutları Reis’ ten alır ve tatbik eder. Şimdilerde artık kaptanlık kursları ve okulları bulunmakta. Bu eğitim yerlerinde hocaların verdiği bilimsel derslerle öğreti alınmaktadır.
Her meslek kutsaldır amma bazı kanun dışı işler vardırki, onlarda usta çırak ilişkileri ile sırlarını nesillere aktarırlar. İşte böyle işler kanun dışıdır ve maalesef el ve beyin becerisine ihtiyacı vardır. Bunların bir taneside hırsızlıktır. Buradada bir usta hırsız bir çırağı mutlaka yetiştirir ve hırsızlığın sırrını öğretir. Hırsız deyip geçmemek gerekir. Bir hırsızın en önemli uzvu elleridir. Hırsızlık bir meslek değil dersek yanılırız .
Onunda diğer meslekler gibi sırları olduğuna inanırım. Hatta bir tanesi insanların cebindeki para, cüzdan ve kıymetli eşyayı habersizce almak için ellerini kullanan kişiler vardır. Bu insanlar yanlarında yetiştirecekleri çırak çocukları küçükten eğitirler. Hatta ceplerden para ve eşya çalmakta engel olmasın diye bu çocukların ellerindeki baş parmağı yok ederler.
Ne hazindirki bu çocuklar artık kalem tutamaz ve ömür boyu parmaklarının marifeti ile masum insanların ceblerindeki değerleri çalarlar. Mesleğe sonradan atılanların, eğer baş parmağı var ise, baş parmağını avuç içine bantlar ki hırsızlıkta engel teşkil etmesin diye. Son günlerdeki resimlerde SerVekil’in vemiş olduğu başparmağı avuç içine yapışık duruş, bana bu mesleğin önemli işaretini hatırlatır diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına .