Erkek erkeğe “Demokratik Anayasa”

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Son günlerde AKP’nin muhalefet partileriyle yeni anayasa için biraraya geldiği toplantı görüntüleri sizin de dikkatinizi çekiyor mu?

Ben şahsen karşılıklı erkekler sürüsü şeklinde gerçekleşen bu görüntülerden inanılmaz rahatsızlık duyuyorum.

Aralarında tek kadın yok.

Karşılıklı oturuyorlar, konuşuyorlar, kararlar alıp, mutabakata varıyorlar erkek erkeğe.

Yakında komisyon oluşturacaklar, göreceksiniz Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’ndan başkası kadın vekil sokmayacak o komisyona da.

Bu kadar ilkel ve çağdışı bir görüntüden o kadar adamdan bir tanesinin bile hicap etmemesi, rahatsız olmaması ne kadar enteresan!

                                                                                 ***

Türkiye’de nüfusun yarısı, TBMM’deki 550 vekilden yüzde 14’ü (78’i) kadın.

AK Parti’den 45, CHP’den 19, MHP’den 3, bağımsızlardan ise 11 kadın milletvekili girdi meclise. Recep Tayyip Erdoğan, eleştiri almamak ve yasak savmak için birini bakan yaptı.

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun 35 vekilinden 11’I kadın.

Ve yine üzerine basarak söylüyorum, BDP bu açıdan takdir edilecek, örnek bir görüntü sergiliyor. Oradaki 11 kadın laf olsun diye değil, kadın oldukları için oradalar.

                                                                                   ***

Şimdi bu meclisin en önemli görevi, bu meclisten beklenen en kayda değer eylem, yeni ve çağın şartlarına uygun, daha demokratik bir anayasa yapması.

Son 7 yılda 4 bin 190’dan fazla kadının öldürüldüğü, kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığı korkunç bir manzara ile karşı karşıyayız.

AKP’nin muhafazakar çizgisine paralel olarak, erkeği ailenin reisi, kadını da kocasına itaat etmek, evinin işlerini yapmak ve çocuğu bakmakla görevli olarak algılatma politikası, kadına yönelik şiddetin yaşamına kasteder noktaya tırmanmasında son derece etkili oldu.

Yüzlerce kadının kocası ve sevgilisi tarafından temizlik yapmadığı, yemek pişirmediği, cinsel ilişkiyi reddettiği, boşanmak istediği gibi gerekçelerle dövülmesinin ve öldürülmesinin arkasında hep bu muhafazakar, kadını ikinci sınıf insan olarak görme ve gösterme anlayışı yatıyor.

                                                                                  ***

Mesela kendini Ortadoğu’nun lideri havalarına sokan, Gazze’deki. Somali’deki insanlara kendini adayan Başbakan Erdoğan’ın ağzından kadına yönelik şiddeti kötüleyen, aşağılayan, kınayan bir açıklama duydunuz mu hiç?

Çünkü kadını döven ve öldüren o erkekler, onun oy deposu.

Onları kınamak, ayıplamak, onlara one minute demek kolay mı?

AKP iktidarı başta olmak üzere parlamento çatısı altında bulunan CHP ve MHP’nin de bu vehamet karşısındaki duyarsızlığı, umursamazlığı, görmezliği gerçekten dikkate şayan!

                                                                                 ***

Nüfusunun yarısı kadın olan bir ülkede yeni ve daha demokratik bir anayasanın henüz ön görüşme aşamasında bile kadınları dışlamak, yeni anayasa hazırlığını erkek işi gibi görmek, yalnızca bu iktidar için değil, orada bulunan tüm partiler ve her bir erkek milletvekili açısından utanç verici bir durumdur.

Türkiye’de yaşayan herkesi eşit derecede ilgilendiren böyle bir konuda, hakları erkekler tarafından gaspedilen bir ülkede, kadının içinde yer almadığı bir anayasa platformu, yapılacak anayasanın eşitlikçi bir anayasa olmayacağının en basit göstergesidir.

                                                                                   ***

Bakıyorsunuz AKP’nin 8-10 tane erkekler topluluğu ile diğer partilerin erkekler topluluğu karşı karşıya oturmuş, bu ülkede yaşayan her bir bireyin, azınlığın, kadının, çocuğun haklarını ilgilendiren konuyu görüşmek üzere mutabakata varıyorlar.

O meclisin çatısı altına girmiş, genel başkanların kulları arasında bulunan kadınların bir tanesinin bile, “Biz bu işin neresindeyiz” diyebilecek yüreği ve cesaretinin olmaması, onlarında bu gelişmeleri bizler gibi uzaktan uzağa izlemesi de enteresan.

                                                                                   ***

Eğer, anayasanın hazırlanma sürecinde de ülkenin, kadının ve çocukların sorunlarına duyarlı kadın vekillerin eşit ağırlıkta yer almaması halinde ortaya çıkacak anayasanın demokratik ve eşitlikçi bir anayasa olabileceğine inancımı bugünden kaybetmiş durumdayım.

Türkiye’nin bu erkek erkeğe, erkek ağırlıklı görüntüsü, bana hem ilkel, hem utanç verici, hem de ağır geliyor doğrusu.

 

 

 

 

Erkek erkeğe “Demokratik Anayasa”