Ne diyelim; Allah akıl versin…
Artık işler eskisi gibi değil… Ticari piyasa tedirgin… Finans dünyasında “sıcak para” sorunu var. Dolar, Euro aldı başını gidiyor.
Terör pusu üzerine pusu kuruyor. “Analar ağlamasın…” dilekleri havada kaldı. Her gün şehit haberleri geliyor, yüreğimiz parçalanıyor.
Çözüm? Çözüm, elbette bu durumu yaratanların boynunda… Önlerinde, çözüm bekleyen kutsal bir görev var. Amaa…
“- Ahhh!.. Şu koltuk var ya şu koltuk…”
Terörün araştırılması bile tehlikeli…
***
“Hafızayı beşer nisyan ile malûldür” demiş eskiler. Yani, hafıza/bellek unutma hastalıklıdır, diye kulaklara küpe olacak söz söylemişler.
Ama neredeee?
Yaptığımız hangi işte/eylemde, geçmişin aynı konudaki olayını anımsayıp ona göre karar veriyor, davranıyoruz ki?
Bir siyasetçimizin dediği gibi, “dün dündür, gün bugündür…” öğretisi(!)nin ışığına sığınan, bunu rota bilip yola çıkan nicelerimiz oldu. Geldiğimiz nokta ortada…
Günlük yaşamın tutsağı bir anlayış… Günlük kararlarla yarınlara bakış…
Sonuçta çuvallama üzerine çuvallamalar… Dünü düne göre değerlendirmek işimize gelmediği için bu günkü koşullardan düne bakıp bu yoldan kendimize siyasal rant rendelemeler…
Siyasal ahlakın en çok güve yenmiş tarafıdır bu tutumumuz. Olayları gerçekler önünde analiz/tahlil etmek değil; işimize geldiği gibi değerlendirip “suyun başını tutma hastalığı”ndan bir türlü kurtulamadık.
“Sazan aklı” ile olayların üzerine hemen atlama… Gevşemiş/laçkalaşmış çeneleri tutamama … Böyle bir “veryansın anlayışı” sonrasında, gerçekler ortaya çıktığında da en keskin tornistanla “durumu kurtarma pozisyonu” alma telaşları…
***
Biz böyle değildik… Eğitimi, sanayii, ticareti, sporu, hasılı her alandaki kalkınma heves ve heyecanımızı siyaset alanına maalesef yansıtamadık.
Siyasetçilerimiz milletin önünde yürüdükleri halde -nedense- örnek olmayı unuttu/lar maalesef…
Şimdi de işin içinden çıkabilmek, sorunların üstesinden gelmek için birbirleriyle çekişip/atışıp duruyorlar. Terörün araştırılmasında bile…
Ne diyelim, Allah akıl versin…
RSS