Bu rejimin adı demokrasi olamaz!

Bugün 5 Ağustos 2015.

İki gün sonra 7 Haziran Genel Seçimleri’nin üzerinden 2 ay geçmiş olacak, ama ortada halen yeni bir iktidar olmayacak.

İçinde bulunduğumuz kaos ortamı ve sonuç itibariyle 7 Haziran seçim sonuçları iyi niyetlilerimizin olmasını arzu ettiği gibi, “siyasi olgunlukla” karşılanmış değil.

Bir başka sonuç da şu ki, “Demokrasi, siyasi iktidarların seçimle geldiği değil, seçimle gittiği rejim” olarak tarif edildiğine göre, yaşadığımız rejimin demokrasiyle pek fazla bir alakası kalmadı.

                                               ***

Türkiye’nin bu karmaşadan kurtulmasının galiba iki yolu var.

Birincisi AKP içinden bir avuç adam gibi adam çıkıp, tüm beklentilerini bir yana bırakıp, “Yeter artık, bu ülkeye bu kadar kötülük yapmayın” diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bayrak açacak ya da Erdoğan’ın istediği yüzde 50 oyu verip, kendimizi kral hazretlerinin ellerine teslim edeceğiz.

Yüzde 50 oy oranı artık mümkün olmayacağına göre, AKP içinden bir avuç adam gibi adam çıkmasını beklemek çok mu imkansız?

                                               ***

AKP ve Recep Tayyip Erdoğan 2007 yılına kadar attıkları tüm demokratik ve olumlu adımları birkaç ay içerisinde silip süpürmekle kalmayıp, geriye bile götürdüler.

Sınır kentleri, Suriyeli mülteci akını yüzünden yaşanmaz hale geldi.

IŞİD terörü bölgedeki tüm illeri tehdit ediyor.

Uyuyan, uyumayan hücreleri ile kentlerimiz cihatçı terörist dolu.

Kimin başına ne zaman ne geleceği belli değil.

PKK eylemleri, her gün yeni acılarla gündemimize yeniden oturdu.

Ama, tüm bu olumsuzluklar ne Recep Tayyip Erdoğan’ın ne de birçok AKP’linin umurunda.

Ölen bizim çocuklarımız, malı götüren onların çocukları…

                                               ***

MHP, 7 Haziran seçimlerinde alabildiği en yüksek oyu yemekle meşgul.

Onlardan memlekete bir hayır gelmediğini, gelmeyeceğini MHP’ye oy verenler bile itiraf eder hale geldi.

CHP, koalisyon ortağı olmak istediğini açık seçik beyan eder hale geldi, ancak Recep Tayyip Erdoğan eşiği aşılamıyor.

HDP, AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın neden olduğu bu sürecin mağduru konumunda.

Ve ülkeyi 2 ay önce seçimi/tek başına iktidarı kaybetmiş bir parti idare etmeye devam ediyor.

                                               ***

Böyle bir kepazelik, hukuksuzluk, siyasi ahlaksızlık olabilir mi?

Seçimden önce, “AKP tek başına iktidar olacak oyu almasa bile bunlar iktidarı bırakmaz” diyenlere gülüp geçiyorduk.

“Yok daha neler? Seçimi kaybettikleri halde orada nasıl oturacaklar? Burası dağ başı mı diye” tepki gösteriyorduk.

Görünen o ki, burası demokratik bir ülke değil, gerçekten dağ başı ve AKP dağ kanunlarına göre yoluna devam ediyor.

Bu maskaralık daha ne kadar sürecek?

Daha ne kadar kan akacak?

Ülkenin kaosa savrulmasına daha ne kadar göz yumulacak bilinmez ama, yaşadığımız bu sistemin ve düzenin demokrasiyle ne yazık ki bir alakası söz konusu değil artık.