Oyuna gelmeden, sabırlar taşmadan...

      "Çözüm süreci", Oslo, İmralı... Falan-filan...
       Hepsi hikaye...
       Nasıl mı?  Aklımızı "çözüm"e kilitleyip hapsettik.  Çözümle yatıp derin uykulara daldığımız şimdi ortaya çıktı/çıkıyor.
       Bölücü terör örgütünü kurgulayıp üzerimize salanlar "çözüm süreci"nde TC'yi tümüyle çözüp çökertmek için boş durmadıkları/çalıştıkları ortaya çıktı.
                                                                     ***
      PKK terör örgütü bölücülük eylemlerine başladığında elindeki silahların kalaşnikof olduğunu herkes biliyordu. Peki bugün?
      Uzun namlulu silahlar... Roket atarlar... Çeşitli bombalar...
      Yarın,  tanksavar, uçaksavar, bazuka, tank, uçak olmayacağını kim söyleyebilir bu dış destek oldukça?
      Tabii ki bunlar durduk yerde olmadı. Birileri, tabii ki dış güçler,  -Batılı dostlarımız(!), müttefiklerimiz(!)-  Ortadoğu'da güçlü bir Türkiye isteseler bölgede böylesi terör boy atar mı?
Hepsi timsah gözyaşı dökme yarışında... Insan hakları... Uluslararasi anlaşmalar hepsi hava-civa...
      Emperyalist güçler gözüne kestirdiği Dünya'nın çeşitli bölgelerine terör zerk ederek amaçları olan sömürüyü yürürlüğe koyuyor.  Şimdi "Demokrasi getireceğim" aldatmasıyla terör estirdikleri ülkelerde insanlar  geçmişlerini şimdilerde bilge insan Diyojen gibi gündüz fener yakıp arıyorlar.
Hani, Saddam diktatördü, Irak'a demokrasi gelecekti?  Irak'ta kan gövdeyi götürüyor.
       Batı, şimdi ellerini ovuşturup sömürü iştahını kabartıyor bir yandan...
                                                                         ***
       Birinci Dünya Savaş'ı sonrasında Osmanlı topraklarını paylaşım sevdalanmasına kapılanlar aradan yüzyıl geçmeden bu kez savaşla değil, satılık beyinler/insanlar yoluyla ulusların içine nifak tohumu ekip amaçlarına birbirlerini kırdırarak ulaşmak istiyorlar.
       Şimdilerde ırk ve mezhep savaşı kışkırtmacılığıyla Ortadoğu'da amaçlarını gerçekleştirme peşindeler.
       Irak'ta yıllardır oluk-oluk kan akıtılıyor bu nedenle...
       Mısır'da huzursuzluk bu yoldan çıkarıldı.
       Libya böyle çökertildi/bölündü.
       Afganistan'ın durmayan kan kaybı bu yüzden.
       Yemen ve daha nice İslam ülkesi...
                                                                       ***
       Müslüman kanı mı?  Boş ver, aksın/akıtılsın?  Yeter ki, Müslüman topluluğu ezilsin, can kaybetsin. Kanı aksın...
       Bu aşağılık duygunun egemen olduğu Batı Dünyasının gaddar yürekleri/beyinleri, görmeyen gözleri varken Müslüman topluluklar çok daha bekleyecekler huzuru/mutluluğu/rahatlığı...
Ülkemiz açısından sorun; Batı'nın 1919 koşullarındaki niyetinin bugün de aynı olduğunu bilip, içteki satılmışların/alçakların oyunlarına gelmeden; göstermelik "Kürt sorunu" yaratanları ve bunu sahiplenenleri iyi analiz edip küstahlıklarını yapmaya fırsat tanımamalı...
       Artık, milletin sabrı taşma noktasına geldi.