Salih Dursun'un attığı neşter...

        1950 yılından bu yana  spor dünyası ile ilgilenirim.  Nice spor olayının içinde bulundum, tanığı oldum. Nicelerini gazete/dergi üzerinden okudum. Taraftarı olduğum takımın karşılaşma haberlerini gazetelerden kesip arşivledim.
        Çocukluk/gençlik ya; karamela/çikolata tutkusundan çok, içlerinden çıkan futbolcu fotoğraflarını  biriktirip koleksiyon yapma hevesine tutsak olmuştum o yaşlarımda...  Soran yok;  babamın fırıncı tezgahının çekmecesinden canım istediği kadar parayla karamela/çikolata alıyorum.

        Zengin bir  spor haberleri arşivim yanında içinde Lefter'in, Cihat'ın, Süleyman Seba'nın, Recep'in, İsfendiyar'ın, Can'ın, Metin'in Kör Galip'in, Tahtabacak İsmet'in ve daha yüzlerce ünlü futbolcumuzun  fotoğraflarının bulunduğu koleksiyonum var şimdi...
        Mazi içimde bir yara değil, yeşermeye başlayan ilkbahar oluyor arşivimi elime alıp incelediğimde...
        Az zaman mı? Tam 66 yıllık bir birikim...
        Okuyucu olarak... Spor muhabiri/yazarı olarak...
        Neler yaşamamışım ki?
       1946 Londra Olimpiyatları'nda Serbest Güreş Milli Takımımızın ekip olarak şampiyon oluşunu Hürriyet gazetesi tam sayfa renkli fotoğraflı olarak vermişti. Nasıl mutlanmıştım, nasıl...
       1950'li yılların futbol devi Macar Futbol Milli Takımını Lefter ve Metin'in golleriyle 3-1 yenişimize ilişkin zaferi yazan tüm gazeteler... Iyi ki saklamıştım diyorum şimdi...
       Hüseyin Akbaş'lar,  Gazanfer Bilge'ler, Yaşar Doğu'lar,  Nasuh Akar'lar, Ekrem Koçak'lar...
Akrep Celal'ler, Harun Kılman'lar, Ergin Gürses'ler,  Hantal İbrahim'ler,  Ihsanlar, Kaleci Sıtkıl'lar ve daha nicelerinin fotoğrafları...

      Sportif yaşamlarıyla övüncümüz oldular dönemlerinde...
      Trabzonspor'un genç yeteneği Salih Dursun kardeşimiz de GS-Trabzonspor karşılaşmasındaki davranışıyla Türk Futbol Tarihi'ne adını yazdırmayı bildi.  Tüm dünya spor kamuoyu Salih'in davranışını alkışladı.
      Yıllar önce... Sanırım 1960'lar... Trabzon İdmangücü futbol takımının as futbolcusu (Rahmetli) Harun Kılman bir karşılaşmada hakem Veli Necdet Arığ'ı yönetim hataları nedeniyle  bir kaç kez uyarmış, sonunda kendisine de haksızlık yapan hakemi hastanelik etmişti. Çok üzülmüştük  Trabzon'un bu güzide futbolcusu için... Harun Kılman futbol oynadığı dönemin super yıldızıydı.
Kimse ondan böyle bir davranış beklemiyordu. Ama arkadaşları ve kendisine yapılan; çalınan düdükler haksızdı. Yani yüzde yüz haklıydı Rahmetli...Haklıydı ama aldığı "hak mahrumiyeti cezası" epeyce ağırdı.
        Salih Dursun, Allah'ın ödüllendirdiği bir futbolcumuz... Karşılaşmayı yanlış/yanlı kararlarıyla çığırından çıkaran hakemin - Yüce Allah'ın takdirine/hikmetine bakınız ki-  elinden kendisine verilen ve adalet için çalacağı düdük bir nedenle çime düşüyor.
        İşte Salih, yere düşen, futbolda adalet dağıtmak için çalınması gereken düdüğü alıp, hakem Deniz Ateş Bitnel'e;
        " - Bunun onurunu, namusunu, şerefini ayaklar altına attın... Al sana kırmızı kart" diyerek dünyaya örnek olan davranışta bulundu.
        Bu nedenle alkış aldı futbol dünyasından... Kendisini kutlayalım...