500 FISTIK AĞACI RANTA KURBAN EDİLMESİN

Geçtiğimiz günlerde basında kısmen yer alan bir habere göre; Gaziantep Üniversitesinde 500 fıstık ağacı kesilerek yerine çocuk hastanesine ek bir bölüm yapılacakmış. Bazı haberlere göre de konut yapımı da gerçekleştirilecekmiş kesim yapılan araziler üzerine. Fıstık ağaçlarının en az 70 80 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Gelen tepkilere karşı GAÜN Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı ağaçların kesilmek yerine taşınabileceğini söylemiş. Taşınma olsa bile o ağaçların yeni yerinde verimli olmasının mümkün olmadığını alanında uzaman kişiler söylemektedirler. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Yavuz Coşkun bazı sivil toplum kuruluşlarının görüşme taleplerine karşı sessizliğini koruyormuş.

Başını Yeşil Sol gençlerin çektiği bir gurup genç üniversite önünde protesto eylemi gerçekleştirmiş ve üniversite içerisinde imza kampanyası açarak insanları duyarlı olmaya davet etmişlerdir.

Bu olaydan yola çıkarak Rektör Yavuz Coşkun gibi insanların zihniyetini tartışmalı, ülkemizde ki doğa insan ilişkisini, kent mekan ilişkisini, göç kentleşme ilişkisini konuşmamız gereklidir.

Kapitalizm sürdürülebilir bir doğal yaşamı tahrip etmektedir. Kentleşmeden, fosil yakıtlara, iklimi değiştirecek kalkınmacı politikalara, endüstriyel tarımdan kente ucuz emek göçüne birçok konu kapitalist üretim ilişkilerinin bir sonucu olarak yaşanmakta ve gerek doğanın bütünlüğünü gerekse insan yaşamını etkilemektedir.

Gerek Ülkede gerekse de Gaziantep'te kentleşme ile toprak üzerinden rant elde etme at başı gitmektedir. Doğal tarım teknikleri yerine otomasyona dayalı tarım teknikleriyle endüstriyel tarıma yönelmekle kırsal nüfusun önemli bir oranı kentlere taşınmıştır. Gaziantep'te 1960'lı yıllardan itibaren hızla göç almıştır. 1980'li yıllara kadar ekonomik nedenlerle göç alan Antep,1990 sonrasında Kürdistan'da ki savaşın bir sonucu olarak göç almıştır.

Bu hızlı ve kontrolsüz göç ucuz işgücünü ortaya çıkarmakla birlikte çarpık kentleşmeyi, gecekondulaşmayı getirmiştir. Dönemin iktidarları gecekondulaşmayı teşvik etmiş oraları oy deposu haline getirmiştir.

Antep'te organize sanayilerin artması, yatırımcıların iş kapasitelerini artırmış, sanayinin büyümesi Antep’in göç alımını daha da teşvik etmiştir. Nüfusun hızla artması belediyelerin imar alanlarını genişletmesini sağlamış kentin sınırları giderek büyümüştür. Bu büyüme arsa rantını sağlamış ''emlakçılık'' büyük bir sektöre dönüşmüştür. Hatta sanayicilerin büyük kısmı sıcak paranın bir kısmını arsadan gelecek rant için toprağa yatırmıştır.

AKP TOKİ eliyle kentsel dönüşüm projelerini ortaya koymuş yeni bir rant alanı yaratmış, ekonomik rant ilişkileri üzerinden tabanını genişletmiştir. AKP bu projesini kolay hayata geçirmek için 2942 sayılı ''kamulaştırma'' yasasını değiştirerek hiç bir itiraz imkanı bırakmamış ve projesinin önünde ki hukuki engelleri ortadan kaldırmıştır.

AKP'nin bu kamu yararı gerekçesiyle arazilere el koyabilmesi kimi işgüzar bürokratlarında iştahını kabartmıştır. Bugün Gaziantep Üniversitesinde çocuk hastanesine olan ihtiyaç kentsel büyümeden kaynaklı olarak gerçekten bir ihtiyaç olabilir. Ancak bu ihtiyaç için 500 yetişkin fıstık ağacını kesmek gerekir mi? Daha farklı bir alanda ek yapı inşa edilemez mi?

Burada akla bir başka soru gelmektedir. Ek hastane gerekçe gösterilerek AKP'nin ustası olduğu torba yasa gibi, Rektör Coşkun'da torba bir proje ile hem hastaneye ek binayı ortadan çıkarıp ayrıca da oraya konut yapımı için bir plan mı yapmaktadır? Kamusal bir alan olan üniversite arazisi rantsal kazanım için kullanılamaz. Böylesi bir proje varsa bu karardan kesinlikle vazgeçilmelidir.

Meyveli bir ağacın kesimi tapulu bir arazi olsa da tek başına rektörlüğün tasarrufunda değildir. Bu konuda Orman idaresine başvurunun yapılması kesim yada nakil izninin alınması gereklidir. Bu nakil işlemine onay verildiğinde ise 15 Kasım ile 15 Mart tarihlerinde yapılması yasayla belirlenmiştir.(İlgili yasanın 15. Maddesi bu hükmü belirlemiştir.) Rektörlüğün böyle bir başvurusu var mıdır? Orman idaresinden gerekli onay alınmış mıdır? Ağaç kesimi için hangi gerekçeler öne sürülmüştür? Bu soruların kamuoyuna açıklanması Gaziantep Üniversitesi rektörünün sorumluğu arasındadır.

Celal DENİZ