Matematik
Matematiği sevmeyen var mıdır?
Bence kim sevmezse bu konuyu hata eder diye düşünürüm.
Matematik hayatın gerçeğidir. Her konuyu matematikle izah etmeniz mümkündür. Tarih içinde hep matematiği insanoğlu irdelemiş, kendisinin hayatını kolaylaştıran her şeyi matematikle çözmüştür.
Eski Mısır medeniyetinde matematik çok iyi kullanılmış olduğunu okumaktayız. Hele Gizza’daki piramitlerin inşaatında matematik ve geometri yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Kum akışkanlığını da bu surette iyi hesap etmişler, mezar hırsızlarından korumak için piramitlerin içine belirli bir hesapla verilen eğim, engel taş bloklarla pasajları kapatmak için kullanıldığını biliyoruz. Bunların hepsinin kökünde matematik yatmakta.
Daha sonraki dönemlerde Batı Anadolu’da yaşayan bilginlerde matematiği kullanmışlar, günümüze kadar gelen bazı hesapları matematikle ifade etmişler.
Bir dik açılı üçgenin uzun kenarının karesi diğer iki kenarının karesinin toplamına eşittir, cümlesinin aksini bugüne kadar ispat etmeye kimse kalkışmamış. Hani bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olmasının hesaplanmasında, matematiğin kullanıldığı gibi. Bir dairenin çemberinde kullanılan Pi sayısı olan 3.14 çarpanı nasıl değiştirilememişse, matematik günlük hayatımızın bir parçası olmaktan imtina edilemiyeceği de bir gerçektir.
Bu konunun yoğun olarak kullanıldığı bir başka yer ise, muzikinin oluşması ve notalara dökülmesinin anahtarı olan matematik ile ilgilidir. Müzik ve matematik birbirinden ayrılmaz ikilidir. Üzerinde tezler bile yazılan bir bilim dalı olan matematik, yaşamın bir çok problemli konusunun çözümünde kullanılır. Siyaset biliminde de matematik kullanıldığı apaçık meydandadır. Demokrasi, sayısal bir gerçeğe dayanması, ileri kültür seviyesi olan toplumlar için ne kadar olumlu bir anahtardır. Toplumların kültür seviyesi düştüğü müddetçe bu matematik, değişik değerlendirilip, toplumların idare şekillerini demokrasi adı altında diktatörlük uygulanmasında kullanılması olağan bir durumdur.
Hani nasıl Siyaset Mühendisliği gibi bir sanal bilim dalı günümüz Türkiye’sinde etkin uygulanıyorsa, bu uygulamada kullanılan ana araç matematik olduğunu kabul etmemiz gerekir. İnsanları matematiksel istatistiki değerleri kullanarak, cahil halkı nasıl bugüne kadar dini değerlerle oyalayıp aldatmak mümkün olduysa, manevi değerini kullanarak toplumu matematiksel parçalayabilme imkanı vardır.
“Bizi bile aldatmışlar” veya “Biz böyle olduğunu bilmiyorduk” hatta “Beni bile dinlemişler” cümlelerini kullananların matematikten yoksun insanlar olduğuna inanmaktayım.
Bir çok üniversitede matematik çok önemli bir derstir. Tabii bu cümlem Mühendislik, İktisat , Ekonomi, veya Fen Bilimleri gibi bölümlere giden üniversite öğrencileri için geçerlidir. Bu bölümlere devam etmemiş kişiler için sözüm zaten yoktur.
Ülkenin geleceğinin hesabını iyi yapmak gerekir, yoksa hesabınızı bilemezseniz, matematikten yoksun tahsil yapmışsanız, arp olur, darp olur diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.