Gazete tahrip etmek ve demokrasi...

ŞÜKÜR, ülkemde eskinin o sağ-sol gençlik çatışmaları yok. Gençlik de anladı, bu tür çatışmaların ne ülkeye, ne de kendilerine yararı olmadığını...
Gençler artık eskisi gibi provokasyona gelmiyor/aldırmıyor.
Neydi o, 12 Eylül öncesinde her gün sokaklara taşan üniversite öğrencilerinin sokak çatışmaları...
Birbirini kurşunlamalar... Öldürmeler.
Şimdi duruldu gözüküyor. İnşallah böyle devam eder.
Xxx
Geçmişte gençlik çatışmalarının provokasyonlar sonucu olduğunu sanırım bilmeyen yok aramızda.
Aldatılan gençlik... Alet edilen gençlik...
Aslında masum gençlik...
Önceki akşam İstanbul'da YENİÇAĞ gazetesi bir grup sokak kabadayısı tarafından basılıp tahrip edildi.
Gazetenin zemin/giriş katının camları kırıldı, bu kattaki danışma bölümü tahrip edildi.
Polis, olayı yapanların peşine düştü tabii ki... Az değil...
Gazeteyi basıp tahrip eden 30 kişilik gruptan yakalanan olmazsa...
O zaman bu olay çok yorum kaldırır...
Tertip denir, provokasyon denir, denir de denir...
xxx
1945 yılında dönemin etkin gazetesi TAN, düzenlenen bir tertiple üniversite gençliği tarafında basılmış, basım tesisleri tahrip edilmiş, gazetenin sahibi Zekeriya Sertel, her nasılsa böyle bir olayın olacağını önceden haber alıp zamanın İstanbul valisinden koruma istemişti. İstemişti ama, korumalar gazete binasını ve tesislerini tahrip etmişti. Serteller karı- koca, mesleğin zirvesindeyken Türkiye'yi terk etmek durumunda kalmışlardı.
O olayın failleri hala bulunamadı.
"Tan baskını" adı verilen olayla ilgili olarak üniversite gençliğini yönlendirenler arasında; sonraları milletvekilliği, Bakanlık yapmış Orhan Birgit ve bir kaç kişinin adını çok sonraları gazeteler yazdı.
Tabii ki, herkes kendi siyasal görüşü açısından olaya yaklaşıp değerlendirmede bulundu zaman geçtikten sonra... Hatta önceki Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'in, gazeteci/yazar Ali İhsan Göğüş'ün adları da yazıldı.
Xxx
YENİÇAĞ gazetesine yapılan saldırı son olay olsun dileriz.
Ama, önemli olan, öfkesini böylesi olayları tertipleyerek almaya kalkan kafaların bu ülkede türemesini önlemek olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Gazeteciyi sokakta döveceksin, öfkeni alamayacak kurşunlayıp öldüreceksin, gazete yönetimevini basacaksın. Vurup kıracak, dağıtacaksın...
Bu eylemlerin insanlıkla, çağdaş düşünceyle hiçbir ilgisi olamaz.
Xxx
Türkiye'de basının çağdaş teknolojiyi kullanır olması kuşkusuz sevindirici bir gelişme... Ancak, bu gelişmeye karşın traj, yani gazete satış rakamlarının artmaması gelecek için düşündürücülüğünü koruyor. Bir de, gazetecilerin baskı altına alınması, matbaaların basılıp tahrip edilmesi ise demokrasi için iyi bir işaret değil elbet.