İktidar insanı bozar mı?
İnsanlık tarihi boyunca güç ve iktidar mücadelesi verilmiştir. Hz. Adem’in çocukları Habil ile Kabil arasında ilk iktidar savaşı başlamıştır. İlk kavgada kan dökülmüştür. İnsanı bozan şey acaba güç mü? Yada iktidar insanı bozar mı, çürütür mü? Her insanın içinde hırs, kin, nefret, tutku vardır. İçimizde negatif ve pozitif duyguların hepsi var.
Herkesin içinde açgözlülük vardır. İçinde binlerce olumsuz duygu taşırsın ama bunların aktif olacağı bir ortamı bulamazsan evliya gibi birisi olursun. İçinde sapıklık var ama onu göstereceğin ortam, iktidar yok. O zaman tam bir namus timsali olursun. Fakir, gariban olduğun zaman çok adil davranabilirsin.
Muhalefetteyken tam bir ideal insan olabilirsin. İşte işin püf noktası burasıdır. Eğer elinde iktidar yoksa içindeki bu olumsuz tutkular, özellikler, huylar gelişecek ortam bulamazlar. Ama iktidarı, gücü ele geçirdiğin zaman gerçek kimliğin, gerçek kişiliğin, gerçek kendiliğin ortaya çıkar. İktidar seni bozmaz, çürütmez. Aslında bozuk olan sensin. Çünkü gücü ele geçirince gerçek kişiliğini sergilersin. Siyasiler muhalefetteyken melek gibidirler. Ama iktidarı, gücü ele geçirince onları tanıyamazsınız. Bu bütün dünyada böyledir.
Aslında seni bozan, çürüten şey güç ya da iktidar değildir. Güç ve iktidarı ele geçirince içindeki çürümüşlük aktif hale geldi. Adam 60 yaşında… Kendisine piyangodan büyük ikramiye çıkmış. Televizyonda muhabirle konuşuyor. Bütün bu parayı ailesi ile mutlu bir şekilde harcayacağını söylüyor. Aradan 3 ay geçti. Aynı kişi gene gazete haberlerinde manşet… Ama bu sefer farklı… Piyango idaresinden parayı alıp bankadaki hesabına yatırmış. İlk işi hanımı boşamak olmuş. Şimdi “para bu adamı bozdu” diyebilir miyiz? Para, güç bozmadı. Adam zaten bozuktu. Para o bozukluğu ortaya çıkardı. İnsanların gerçek kişiliğini tanımak istiyorsanız onlara güç verin, iktidar verin. Yunus’a, Mevlana’ya güç yada iktidarı verseniz onları bozmaz. Çünkü o insanlar hakikate uyanmış insanlardır. Ama aynı iktidar Cengiz Han’ın elinde bir ölüm makinesine dönüşür. Cengiz insanları öldürür. Kadınlara tecavüz eder. Kötülük Cengiz’in, Hitler’in, Stalin’in içinde var ki iktidar onu ortaya çıkarıyor. Her ağaç, her bitki genetik kodlarında ne varsa ilkbaharda onu ortaya çıkarır. İklim bitkiye o iktidarı verir. Kimi bitki dikenlidir, kimisi dikensiz. Kimi bitki zehirlidir, kimisi faydalı. Sarmaşığa gücü verirseniz üzerine sarıldığı ağacı boğar, öldürür. İnsan kendi içindeki kötü içgüdülerden kendini temizlemelidir. Eğitim sistemleri çocukların içindeki olumsuz istek ve arzuları temizlemelidir. İktidar bir bıçağa benzer. İyi bir aşçının elindeki bıçakla çok güzel yemeklerin yapılması sağlanırken aynı bıçak bir katilin elinde cinayet aletidir. Bıçağı suçlamanın ne anlamı var?
Hindistan’da hüküm süren Müslüman bir hükümdar vardı. Bu hükümdarın da sabırsız, hırslı, aceleci Aurangzeb adında bir oğlu vardı. Bu oğul babasının ölmesini yada yaşlanmasını beklemedi. Kendi babasını hapse attırdı ve ülkenin yeni hükümdarı oldu. Baba ömrü boyunca hep meşgul olmuştu. Bir gün oğluna bulunduğu hücreden bir haber gönderdi. “Beni hapse attın. Madem böyle olacak, burada boş durmayayım. Bana 30 tane çocuk gönderde onlara kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’i öğreteyim”. Oğul hükümdar Aurangzeb huzurundaki adamlarına şöyle dedi. “Bu yaşlı adam iktidarı kaybetmek istemiyor. O artık hükümdar değil. Fakat 30 çocuğa Kuran öğreterek onlar üzerinde yeniden iktidar kuracak”.
İşte iktidarı şuursuzca ve kötü niyetle kullanan insanlar iktidarlarını kaybetmek istemezler. İktidar, güç, para, mal, mülk, makam aslında sizin gerçek kişiliğinizin çiçek açmasını sağlayan mevsimden başka bir şey değildir. Sizin tohumunuz bozuk ise mevsim ne yapsın.