En
Eski Yunan’da bir bilgenin sohbeti geçer.
Bir vatandaş yaşlı bilgeye sormuş.
- Dünyadaki en büyük şey nedir?
Bilge:
- Gökyüzüdür, demiş. Çünkü var olan her ne varsa gökte var olur. Ve gökyüzü hiçbir şeyde var olmaz.
Vatandaş ikinci sorusunu sormuş:
-Peki! En iyi şey nedir?
Yaşlı bilge:
-Zarafettir, demiş. Çünkü zarafet için her şey feda edilebilir, kurban edilebilir, ama zarafet hiçbir şey için kurban edilemez.
Ne güzel demiş bilge. İnsanlık zarafeti kaybedeli çok oldu. İğreti binalar, siyah asfaltlar, yıkık dökük binalar, bizi zarafetten uzaklaştırdı.
Ne konuşmalarımızda zarafet var, ne davranışlarımızda… Ne kızımızda zarafet var ne oğlumuzda…
Her şey kaba, nobran, donuk…
Osmanlı’nın evlerine, camilerine bakın. Adamların kapı tokmakları bile bir zarafet içeriyormuş. Kapı da iki tane tokmak olurmuş. Gelen misafir erkekse onun kullandığı tokmak farklı, gelen misafir kadınsa onun kullanacağı tokmak bile farklıymış. Tokmak sesinden ev sahibi gelen misafirin kadın mı, erkek mi olduğunu anlarmış.
Adam bilgeye üçüncü sorusunu sormuş.
-En değişken şey nedir?
Bilge:
-Düşüncedir, demiş.
Gerçekten öyle değil mi? Hayatta en çok değişen şey düşüncelerimiz. Gerçi her şey değişiyor, ama düşüncelerimiz de hızla değişiyor. Bugün, dün düşündüğümüz gibi düşünmüyoruz. Şu andaki düşüncelerim belki 5-10 dakika sonra değişecek. Zaten bu değişime direnç gösterirseniz bağnaz ve yobaz olursunuz. Adam bilgeye dördüncü sorusunu sormuş.
-Peki! Verilmesi en kolay olan şey nedir?
Bilge:
-Öğüttür, demiş. Başınıza bir iş gelsin. Siz o zaman görün öğütleri. Size kimse para, pul vermez. Bol bol öğüt verirler. Öğüt vermek kolay, zahmetsiz, masrafsızdır.
Adam bilgeye dördüncü soruya bağlı olarak beşinci soruyu sormuş.
-Verilmesi en zor şey nedir?
Bilge:
-Öz bilgisi, diye cevaplamış bilge. İnsan her şeyi merak eder öğrenir. Her şeyi bilir, ama kendi özüne yabancı kalır hep. Özün bilgisine ulaşmak kutuplara ulaşmaktan daha zordur. Çünkü özü bilmek için her şeyden vazgeçmek gerekir. Yunus’un, Mevlana’nın en önemli özellikleri kendi öz bilgisine ulaşmalarıdır. Cehalet özü bilmenin önünde bir engeldir, ama bilgi de özü bilmenin önünde engeldir. Özü bilmenin en büyük anahtarı teslimiyettir. Var oluşa kendinizi bıraktığınızda İlahi olana teslim olduğunuzda öz bilgisi apaçık belirir. Belki hiçbir devirde insan kendi özüne bu kadar yabancılaşmamıştı. Ortalık kendi öz bilgisine sahip olmayan ama car car konuşan insan müsveddeleri ile dolu. Hayattaki en değerli bilgi öz bilgisidir.
Bulabilene, ulaşabilene ne mutlu…