"Giderem Van'a doğru..."

Yüce Rabb kısmeti bugüne yazmış... "Yürü ya kulum!..." güzel emri gelince yapılacak ne kalır ki... "Van Kulu Mehmet Efendi", "Vani Mehmet Efendi", "Dürrü Efendi", ve "Ercişli Emrah"ın memleketi güzel ilimiz Van'a doğru yola çıktım.
İçim neş'e dolu... İçimden taşan neş'eyle; "Van'lıyam şanlıyam türküsü"nü dudaklarımdan hafiften mırıldanıyorum.
"Giderem Van'a doğru uy aman aman aman/ Yolum İran'a doğru yar elinden el aman/ Kes başım kanım aksın uy aman aman aman/ Kadir bilene doğru yar elinden el aman// Vanlıyam hem (men) şanlıyam/ Kılıcı kanlıyam/ Özüm sözüm hep birdir/ Men bu yurda bağlıyam....."
Bu köşede türkünün tüm sözlerini yazsam yerim yok. Ama, Van üzerine yazacağım söz çok...
Pek çok örneği yanında; "Ali Paşa Türküsü" ve "İndim ereğin düzüne" türküsü Van'ın folklorik karakterlerini yansıtan; yaşam özelliği ile güzelliklerini anlatan yüzlerce türküden sadece ikisidir.
***
Siz bu satırları okuduğunuzda -kısmet olursa- Van'da olacağım. Bu yaşıma değin gidemediğim yerler/kentler üzerine kaynak buldukça ne varsa okudum. Güzel Van'a da bu bilgilerim ışığında, güzel duygularımla gidiyorum.
Benim yurdum, güzel Anadolu'm efsaneler ülkesi olarak bilinir. Her yerin/yörenin bugünlere değin söylene gelen pek çok efsanesi var. Van da böyle... Efsaneler kenti...
İran Şahı Abbas, Van kalesini almak için kentin kuzeyindeki "Şahbağı", bugünkü Beyüzümü mevkiinde karargahını kurup, yedi yıl beklemiş. Bu bekleyiş sırasında Şah'ın yakınlarından biri;
"- Van'da Abdurrahman Gazi adında bir evliya vardır, bunun için Van'ı almamız imkansızdır" demiş. Bunun üzerine Şah, bu kişinin evliya olup olmadığını anlamak için bir deneme yapmak istemiş... Bir kuzu ve aynı büyüklükte bir köpeği kızartıp adamlarına; "Bunları bu zata götürün ve benim ikramım olduğunu söyleyin" demiş.
Abdurrahman Gazi, kuzuyu kabul edip, köpek için de; "Bunu da şahınıza götürün" demiş. Getiren kişi kabul etmesi gerektiğinde ısrar edince, Abdurrahman Gazi; "-Hooşşşt!.." diye seslenince köpek canlanıp kaçmış. Gördüklerini anlatanlara şah; "- Şah Abbas'ın da bağı var..." deyip, kuşatmayı kaldırıp Van'ı terk etmiş.
Efsaneler diyarı Van'da, kim bilir daha ne ilginç öyküler/efsaneler dinleyip, öğreneceğim.
Örneğin; bu köşede daha önce kısaca yazdığım -Osmanlılar döneminde- Vanlıların İstanbul'a gitmek için önce Trabzon'a, buradan da gemiyle Payitaht'a gittiklerinin geniş öyküsünü gazeteci kardeşim/meslektaşım, sevgili İkram Kali'den dinleyip yazacağım.
***
Van'da ne işim mi var?
Van Valiliği himayelerinde "Altın Kentler Derneği"nce bu yıl ilki düzenlenen "Kent Ekonomisi ve Yerel kalkınma Zirvesi" Elit World Otel'de yapılacak. Zirveye, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yanı sıra akademisyenler, işadamları, sanayiciler, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ve gazetelerin köşe yazarları katılacak.
Zirve kapsamında 1937 yılından bu yana Van'da yayımını sürdüren kentin en eski gazetesi Vansesi'nin 80. Kuruluş yıldönümü nedeniyle kutlama töreni yapılacak ve "Ekonomik ve Sosyal Kalkınmada Yerel Basının Önemi" konulu bir panel düzenlenecek.