Bilinçli toplum, temiz çevre

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bu hafta, tüm insanlar olarak, en temel problemlerimizden biri olan çevre kirliliğine değinmek istedim. Çevre, canlı ve cansız varlıkların, doğal olarak etkileşim içerisinde bulunduğu bir ortamdır. Tabii bu ortak alana en çok zarar veren, sanayileşmenin artması ve nüfusun gün geçtikçe kalabalıklaşması gibi nedenler dolayısı ile maalesef ki yine insanoğlu oluyor. Yine toplumsal ve teknolojik gelişmeler de, hassas bir dengeye sahip olan çevrenin bozulmasına yol açmıştır.

Evler ve işyerlerinde, özellikle kış aylarında kullanılan zararlı yakıtlar, kimyasal silah kullanımının artması, yanan ormanlar, kesilen ağaçların yerini beton yığınlarının alması, bilinçsiz avlama ve yanlış otlatmalar vb. daha sayabileceğimiz birçok faktör, insanın neden olduğu hatalı davranışlardır ki bu davranışlarda, bu dünyanın yalnızca insanlara ait olmadığı gerçeği unutulmamalıdır. Sağlıklı ve doğal bir çevreye en çok ihtiyaç duyan varlık insan olmasına rağmen, en büyük tehdidi yine insanın kendisinin oluşturuyor olması üzüntü vericidir.

Yaşadığımız çevre, büyüme ve gelişmelerimizin gerçekleştiği ortam olması nedeni ile başta sağlık olmak üzere mutlu ve huzurlu yaşayabilmemiz, bulunduğumuz çevrenin özelliklerine bağlıdır kuşkusuz. Birey olarak herkes sorumluluğunun bilincinde olur ve gerekli hassasiyet gösterilirse, gün içerisinde şikâyet ettiğimiz çevre problemlerini bir nevi de olsa azaltmış oluruz.

Yaşadığım bir çevre olan Gaziantep ilinden örnek verecek olursam, özellikle kenar mahallelerde caddelere ve duvar diplerine atılan çöpler, İnsanların vurdumduymaz ve bilinçsiz bir şekilde yerlere tükürmesi, doğal görüntüyü bozmakla birlikte, insan sağlığını tehdit edip, birçok ciddi hastalığa da davetiye çıkarıyor. Öte yandan motosiklet kullanan bazı şahısların, motor sesinin verdiği rahatsızlık yetmiyormuş gibi bir de gereksiz korna çalıp, kent içinde sorumsuz bir şekilde tur atmaları ayrı bir huzursuzluk yaratıyor.
 
Sağlıklı bir gelecek ve huzur bulunabilecek doğal bir ortamın ilk koşulu, temiz bir toplumdan geçiyor. Bunun için, birey olarak bulunduğumuz toplumda, biraz fedakârlık göstererek bu yanlışların verdiği zararlar, daha ciddi boyutlara ulaşmadan gerekli önlemleri almalıyız.

Bilinçli toplum, temiz çevre