A dan E ye davranış kokteyli...
Beni bir merak alıyor. Evde, işte, sosyal yaşantıda, sokakta, trafikte, piknikte velhasıl her mekân ve şartta düzensizliğe hangi davranış biçimleri egemen ve ciddi katkıda bulunuyor? Hazırlamaya karar verdiğim listeyi yazmaya girişiyorum – A dan Z ye.
Abartılı... Her şeyi abartan, felaket olursa bir saat içinde sokaklarda ağıt satan, milli sevinç olunca sokaklarda sağa sola saldırıp, birbirini vuran kim? Duyduğu bir haberi ilk veren kişinin gururunu yaşamak isteyen kim?
Aferimci... “İş bitiricilik ulusal değer haline gelmiştir. İş bilenin kılıç kuşananındır,” felsefesini yaptığı incelikleri, hileleri, aldatmacaları eşine dostuna ballandırarak anlatan ve bu kişileri "Anlat hele anlat, helal olsun sana, çok uyanıksın..." diye gaza getirerek anlattıran ve öğrendiklerini hiç vakit kaybetmeden eşe dosta uygulamaya bayılan kim?
Aman ne derler? Başkalarının sözlerine gereğinden fazla önem veren veya söyleyemediğini üçüncü ağızdan nakletmeyi daha emniyetli gören, “Bak ben bir şey demiyorum ama başkaları ne der?” diyen kim?
Araba sevdalısı... Kıra gidip manzaranın tam ortasını, pelüş ve lambalarla süslediği kıymetlisi ile kapayan, onu evladından daha sıkı koruyan, gözünden esirgemeyen ve gün boyunca doyasıya seyreden kim?
Atalarımız yapmış ya... Gecekonduculuğun aslında ilk örneğinin, her gelenin bir ilave yaptığı Topkapı Sarayı olduğunu bilerek, atalarından gördüğü geliştirerek, çok katlı halde devam ettiren kim?
Bencil... Kendini herkesten daha akıllı sanan, herkesi her zaman aldatabileceğine inanan kim?
Bol keseden atan... Trafik canavarını dış mihrak sanan, eğitici TV programları yaparak, cezaları artırarak, bir kaç kişiyi “Topluma iyi örnek olsun,” diye alkol muayenesinden geçirerek, bir kaç otobüs kuruluşunun sözleşmeli şoförünü trafikten men ederek, fahri trafikçiler ordusu ile toplumsal baskı kurmaya çalışarak yok etmeye çalışan, otomobiline tek başına binenleri “İbreti âlem olsun” diye trafikten men etmeyi aklına getiren zihniyet sahibi kim?
Bulutlu havayı seven... Temiz havayı sevmeyen, kapalı bol dumanlı sağlıksız, pislikten kefeki tutmuş ortamlarda (tren, otobüs, minibüs, kahve, vapurda) pineklemeye, pişti, papaz kaçtı gibi basit kâğıt oyunları ile okey oynamaya bayılan kim?
Canı gâvurcaya kurban... Mobilya dükkânlarına, lokanta, barlara telaffuz etmekte zorlandıkları, dillerinin dönmediği, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, İngilizce isimler verip, iftiharla saf rolünü başarıyla oynayan vatandaşın istifadesine sunan kim?
Çek çek uzat... Lastik gibi dili olup ta, sözleri çekip gene çeken, işine geldiği gibi çarpıtan kim?
Değiştir... Fay hattının yerinin değiştirilmesi, üzerine bina yapılamayacak derecede işe yaramaz araziler altına taşınması için hükümetten bakanlar kururlu karar çıkarmasını isteyen kim?
Derin ve engin fikir sahibi... Bilgisi yoksa bile her konuda engin ve zengin fikri olan, bunu gözünü kırpmadan herkesle paylaşmak için can atan kahramanlar kim?
Dün dündür... Yazmayı sonra delil olur diye yapmayıp, söylediklerini “Vaat değildi, o anda öyle gerekti, diye geçiştiren, bir aydan daha öncesini hiç hatırlamayan, bir aydan sonrasını asla göremeyen kim?
El altındaki kadın... “Kadınlar ailenin direğidir!” deyip sonra onları aşağılayıp, bol bol sıra dayağından geçiren, başkalarının yaptığını ayıplayan ama katmerlisini kendi yapan kim?
Ele itibar... Bir yabancının sözüne kendi birinin sözünden daha çok itibar eden kim?
Eller sizin cebe... Her yıl trafikte 5–6 bin kişi ölmesini, alıştığı için olsa gerek, çok doğal karşılayan, bu konuda beyin fırtınası ötesinde hiç bir şey yapmayan, ancak yüzyılda bir rastlanan çok şiddetli bir depremde, resmi sayılara göre 15 bin küsur kişi ölünce “Bu çok büyük bir felakettir, milletin yarasını saracağız, lütfen ellerinizi cebinize atın!” diyebilen kim?
Enayice misafirperver... Bir yandan menfaatlerini çok iyi bilen, karşısındakine zırnık koklatmayan, onun cebindekine göz diken, diğer yandan her kapıyı çalanı tanrı misafiri kabul eden ve evdeki her şeyi ikram etmeyi misafirperverlik zanneden kim?
Enerjisini kusan... Hıncını civardaki bigünahlardan, statlarda hakemlerden ve oyunculardan alan kim?
Erkek millet... Erkekleri kendilerini yabancı kadınlárın yegâne odak noktası sanan kim?