Bir damla sevgi uğruna
Van Gogh resim sanatında bir çığır açmıştı. Ama sağlığında bir tek tablo bile satamamıştı. Kimse onun resmini anlamıyordu. Kaldığı otele verecek parası yoktu. Yaptığı tablolardan bazılarını otele veriyordu.
Ağabeyi’nin kendisine gönderdiği para ile üç günde bir yemek yiyor ve aç kaldığı günler o para ile boya malzemesi alıyordu. Güneşin altında beyni pişerken o resim yapıyordu. Resimlerini dostlarına hediye ediyordu. Bir gün bir fahişeye de tablolarından birisini hediye etti. Kadın bu durum karşısında nezaketen “Çok yakışıklı bir erkeksin. Senden hoşlanıyorum” dedi.
Van Gogh bu sözü daha önce hiç kimseden duymamıştı. Hayatında ilk defa bir kadın ona güzel bir şey söylemişti. Bu söz karşısında bocaladı, şaşırdı, aptallaştı. Gerçekte Van Gogh çirkin birisiydi. Van Gogh daha önce böyle güzel cümleler duymadığı için üzerindeki şoku atınca kadına “Benim neyimi beğendin? Gerçekten benden hoşlanıyor musun?” dedi. Bu sefer kadın şaşırdı. Ne diyeceğini bilemedi. Kadın aniden “Kulaklarını beğeniyorum, kulakların çok güzel” dedi. Van Gogh sevinçle odasına geçti. Bir ustura ile kulağını kesti. Güzelce paketledi ve kadının yanına gidip ona verdi. Kulağından kan damlıyordu. Kadın “Sen ne yaptın?” diye bağırdı. Van Gogh “Şimdiye kadar kimse bir yerimi beğenmedi” dedi. “İlk defa sen kulaklarımı beğendin. Ben fakir birisiyim. Sana nasıl teşekkür edebilirim? Kulaklarımı beğendin ben de sana onlardan birisini hediye olarak getirdim. Eğer gözlerimi beğenseydin onlardan birisini sana verirdim. Eğer beni beğenseydin senin için ölürdüm.” Kadın bütün bu olanlara inanamıyordu. Ona şaka yapmıştı. Ama Van Gogh mutluydu, gülümsüyordu.
Sevgi açlığı dünyadaki en kötü açlıktır. Sevgisiz büyüyen her insan o sevgiyi elde etmek için akla hayale gelmedik şeyler yapar. Anneler, babalar çocuklarının fiziksel ihtiyacını karşılıyorlar ama çoğu çocuğunu sevgisiz büyütüyor. İşte sevgisiz büyüyen çocuğun sonu Van Gogh gibi olabilir. Oğlan psikopatın birisi…
Kız ona aşık olmuş. Oğlan her gün bir ton dayak atıyor, kız bütün bunlara katlanıyor. Oğlan “gideceğim, seni terk edeceğim” dediğinde kız onun ayaklarına kapanıyor ve “Ne olur, beni terk etme, ben sensiz yaşayamam” diyor. Kızın istediği bir damla sevgiden başka bir şey değil. Siz de sevdiğinize “Ben sensiz yaşamam” diyorsanız kendinize dikkat edin. İçinizde büyük bir sevgi açlığı olabilir. Öncelikle sağlıklı bir insan her zaman tek başına yaşabilmelidir. Sevgisizlik insana her şeyi yaptırır. Göz göre göre yanlış tercihler yaparsınız.
Onun yanlış kişi olduğunu bilirsiniz ama ona gitmekten kendinizi alıkoyamazsınız. Van Gogh’un kulağını kesmesini çok görmeyin. Bir damla sevgi uğruna kolunu kesecek çok insan var. Toplum olarak sevgiye açız. Herkes sevilmek istiyor. Sevgi ruhunuzun gıdasıdır. Sevgisiz büyüyen insan canavara dönüşebilir. Madde bağımlıları, psikopatlar, antisosyal kişilik yapısına sahip olanlar çoğunlukla sevgisiz büyüyen insanlardır.